8 Bölüm: "CİNAYET VE CEZA"
Yirmi kişi bir masanın etrafındaydık.Duvarda resimlerimiz vardı ve Kate'in resmi üzerine çarpı işareti çizilmişti.Birazdan kaderimizi belirleyecektik.Ya ölecektik, ya da ölecektik.İki türlü de aramızdan birileri gidecek, oyun devam edecekti.
Derin bir nefes aldım.Buraya fikir tartışması için gelmemiştik.O psikopat herif birimizin değil, bir kaçımızın, hatta belki hepimizin öleceğini söylerek bizi ucu bilinmez bir strese sokmuştu.Onu gebertmek istiyordum!
"Evet," dedi kelimeyi uzaltarak."Tartışma başlasın bakalım, kimden şüpheleniyorsunuz?" Bu sefer ciddi bir ifade takınmıştı.Galiba öldürme işi onun için ciddi bir işti.
"Biz Elina'dan şüpheleniyoruz," diye konuştu, Rose ve Anna.Şok içinde onlara baktım.Gerçekten mi?
"Ne? Bakma öyle, tüm tavırların ilgi çekici ve şüpheli." Omuz silkti Anna.Göz devirdim.Bu salakların yüzünden ölecektik!
"Elina yapmadı," dedi Elvis sadece.Şuan onu ciddiye alacaklarını sanmıyordum.Çünkü Elvis takım arkadaşımdı ve ben ölürsem o da çok yaşayamazdı.
"Cidden benden mi şüpheleniyorsunuz sizi beyinsizler!" dedim sert bir sesle."Ben yapmadım.Bunu iyi biliyorsunuz! Şimdi kendinize gelin ve adam gibi katil arayalım." Sinirliydim.Beni suçlayamazlardı.Ellerinde hiç bir kanıt yokken hemde.
Bu onlardan şüphelenmeme yol açıyordu.Rose ve Anna aynı gruptaydılar.Yani cinayeti ikisi birlikte işlemiş ve beraber burdan kurtulmayı amaçlamış olabilirlerdi.
Aslına bakarsanız benim başka planlarım ve kanıtlarım vardı.Hatta yanılmıyorsam katilin kim olduğunu biliyordum.Ama...aması vardı işte! Eğer yanlış biliyorsam ve tahminlerim doğru değilse hepimiz ölecektik.
Buna izin veremezdim.
O yüzden susuyordum işte.
"Elinanın katil olaması mankıtlı olabilir." dedi Alvin.Göz devirdim.Bunlar birlik olup kendilerini yer yüzünden silmek mi istiyordu?
"Pardon, neresi mantıklı?" dedi James.Almanca konuşuyordu ve hiç bir şey anlamıyordum.Elvis'e döndüm.Söylediklerini bana kısaca izah ederken dikkatli bir şekilde dinledim.En azından benim tarafımı tutan birileri vardı.
"Madem Elinadan şüpheleniyorsunuz, hadi oy verelim," dedi yosun gözlü.Ardından önündeki bilgisayarda bir kaç tuşa bastığında önümüzde bir sıralama belirdi.Sıralamada isimlerimiz vardı.
Siktir, göz göre-göre hepimizi ateşe atacaklardı.
"Yapmayın, pişman olacaksınız," dedi Elvis.Hâlâ sakindi.Bana söz vermişti.Bir şey yapmalıydı.Bir yol bulmalıydı.Bizi öylece ölüme terk edemezdi.
"Oylama başlasın," dedi yosun gözlü.Siktir ölecektik!
"Durun!" dedim panikle."Ben hiç bir şey yapmadım." Heyecanlıydım."Katil ben değilim." Ayağa kalktım, az önce odaya girerken kapı önüne bıraktığım fotoğrafları alarak, geri yerime oturdum."Emin değilim, ama iki gün önce, yani Kate ölmeden bir kaç dakika önce Carl odasına girerken görülmüş," Fotoğrafları masanın üzerine attım.Yosun gözlü karışık, her kes fotoğraflara doğru uzanırken fazla tedirgindim.Eğer katil Carl ise bu dört kişinin ölümü demekti.
"Ben," diyen Carl tedirgindi."Ben değildim." Başka bir şey diyemedi.Bir anda oy tabelası çalıştığında yosun gözlü hepimizin adından oyunu vermişti.Katil oydu.
Katil cezasını çekecekti.
Ceza ölümdü.
...
İlk cinayet ve ilk ceza.
Sizce sıradaki kurban kim?
Ya katilin kendisiyle beraber götürdükleri?
Sizce Elina ve Elvis arasında daha neler olacak?
💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİ BUL
Mistério / Suspense20 kişi arasından sadece biri özgürlüğüne kovuşacak...