Gördün mü hiç suyun yanmasını tuzda
Gördüm ben bu yaşam boyu iniltiyi
Büyük bahçelerin küçük içinde
Saksılardan birinde
Gördüm de
Uyurken uyandırılmış gibi
Beni bir sardunya büyüttü belki.
[yeonbin] [txt ships] [txt]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"-orada kalsam ne yol var ne yemek üstüne bir de patronun çenesi."
"Boş ver iyi yaptın ayrılmakla."
"Yeonjun sen ne iş yapıyordun?"
"İşsizim ben."
"Ressam o."
Benle aynı anda lafa giren Taehyun'a baktım. Geldiğimizden beri gözleri benim üzerimde en ufak bir bahsedişte bile her şeye atlıyor. Kendimi o kadar gerilmiş hissediyordum ki o aptal suratına bir tane geçirecektim. Changbin'in arkadaş grubunda olmasıysa asla beklemediğim bir şeydi. Aynı spor salonuna gidiyorlarmış da bilmem ne. Oranın da tuvaletini temizlediğine yemin edebilirdim.
"Cidden mi?" dedi Changbin şüpheci bakışlarla.
"Sence böyle bir şey olabilir mi?" dedim gözlerimi devirip.
"Taşak geçiyor arkadaş. Kendisinin en büyük hobisi sanırım."
"Harbi siz nereden tanışıyorsunuz?" dedi Changbin'in yanında oturan çocuk.
"Söylesene Taehyun nereden tanışıyoruz?" dedim histerik bir gülümseme eşliğinde. Bu çocuktan ciddi anlamda hoşlanmıyordum fakat sebebi Beomgyu muydu yoksa çocuğun alaycı karakteri miydi anlamamıştım.
"Çalıştığım bara gelmişti." dedi Taehyun önceki alaycılığından uzak şekilde. Hafızam ara ara gitse de bizi gelip uyardığı aklımdaydı. Ve Changbin'i az biraz tanıyorsam nü model ile arkadaş olacak birisi değildi. Uzun zamandır hissetmediğim bir güç ile bir kez daha ipler elinde olan taraf ben mi olmuştum yoksa?
"Aslında sanat galerisinde tanıştık bire bir olarak." dedim sandalyeme yaslanıp.
"Unuttun sanırım."
"Doğru." dedi Taehyun çenesini sıkarken.
"Barın oradaki galerinin önünde histeri krizi geçiriyordun nasıl unuttum ya?"
"Önünde mi?" dedim gülüp. Herhalde çekindiğimi falan sanıyordu lakin kendi var oluşumla derdim varken başkasının beni hor görmesini ne diye kafaya takacaktım.
"Bayağı içiydi sanki hatta sen platformdaydı-"
"Sen benle gelsene bir şeyler alalım." dedi masadan hışımla kalkıp benim sandalyemi de çekerken.
"Burası siparişi masadan alıyor." diyen Changbin'i dinlemeden çekiştirmeye devam etti beni.
"Ne derdin var senin benle?"
"Sence benim mi derdim var?" dedim sakince.
"Beomgyu ile ne derdin var o zaman?"
"Hah." dedim rahatlarcasına.
"Şimdi belli oldu bu saçma sapan davranışlarının kaynağı."
