SELAM! Birkaç haftadır çok hastaydım, bu sebeple bölüm atamamıştım kusura bakmayın. Kurgu hakkında bazı içime sinmeyen olaylar var. Çok karamsar gibi geldi ,bu yüzden düşüncelerinizi belirtirseniz çok sevinirim. KEYİFLİ OKUMALAR 💕
Bir süre öyle kaldıktan sonra kendime gelip boğazımı temizledim ve böylece herkes sarılmayı bıraktı. Anlık yaşadığım aileye aitlik duygusuyla davrandığımı fark ettikten sonra, her ne kadar abilerim olsalar da hiçbirini tanımadığım gerçeği yüzüme vurunca yine eski halime geri döndüm. Daha 2 saat olmuştu tanışalı.Benden onları bağrıma basmamı bekleyemezlerdi.
Bir süre sessizlik olduktan sonra yine Yankı konuştu "Lavinya biz en kısa zamanda yanımıza taşın istiyoruz. Yani sana da uygunsa yarın sabahtan nakliyeciler gelsin, halletsinler hemen." dediğinde içimi bir kaygı almıştı.
Taşınmayı kabul etmiştim ama bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim. Bir süre birbirimize alışır ,ona göre taşınırım diye düşünmüştüm.Öte yandan çınarın bünyesi çok düşüktü ve bu soğuk havada hemen hasta olurdu.
Düşüncelerimi anlamış olacak ki Doğa " Sen taşın, biz sana istediğin alanı veririz. Bize alışana kadar her şey senin istediğin gibi ilerler." dediğinde fark etmeden de olsa kafamı sallamış bulundum.
Hepsi bu duruma ufak rahatlama hareketi gösterirken Poyrazın gözleri uzaklara dalmıştı. Ona baktığımda fark etmiş olacak ki bana baktı ve sonrasında direkt gözlerini benden çekip telefonuna yöneltti. Anlam veremesem de daha yeni tanıştığım bir yabancıyı umursayacak bir halde değildim.
Bir süre daha oturup sohbet ettikten sonra telefon numaramı alıp gittiler ve sabah nakliyeden önce gelip bana toplanmam için yardım edeceklerini söylediler. Gerek olmadığını söylesem de geleceklerini biliyordum. Fakat en azından nakliyeye gerek olmadığı konusunda ikna edebilmiştim onları. Bize ait tek şey birkaç parça kumaş eşyasıydı ve onlar için de zaten bir araba yeter de artardı.
Onlar gittikten sonra konuşmamız yarım kesilen en yakın arkadaşım Batuyu aradım. Olanları anlattığımda ne olursa olsun yanımda olacağını söylemişti. İşi dolayısıyla yüz yüze görüşemesek de en yakın zamanda buluşmak için sözleşmiştik. Ona sahip olduğuma bir kez daha şükrettikten sonra saatin 23.30 olduğunu görünce Çınarı öpüp ben de uyumaya geçtim.
Alarmımı saat yediye kurmuştum. Onlar dokuz gibi geleceklerini söyleseler de önceden uyanıp kendimi ve Çınarı hazırlamak istemiştim.
Soluksuz ve güzel bir uykunun ardından alarmın sesiyle uyanmıştım bu güne. İçimde garip bir heyecan vardı.Bir tarafım bu günün miladım olacağını söylese de diğer tarafım bana onları tanımadığımı haykırıyordu. O adamların bana yapabilecekleri şeyleri tek tek sıralıyordu aklım bana.
Yine de mutlu başlamayı seçmiştim güne. Dün Çınar ilk defa kesintisiz uyumuştu. Normalde gece beslemeleri yapıyorduk fakat ihtiyaç duymamıştı. Bu beni şaşırtsa da bi yandan da üzmüştü sanırım. Gece birlikte uyanmamız aramızdaki bağı güçlendiriyordu sanki.Bunları düşünürken bebeğimin ağlamasıyla kendime geldim ve yanına gittim.
Oğlum beni gördüğünde hemen ağlaması durmuş, yüzünde güller açmıştı. "Bebeğim, günaydın bitanem.Gel hadi bakalım güne hazırlanalım. Uzun bir gün olucak." dediğimde sanki beni tamamen anlıyormuş gibi pür dikkat dinliyordu. Onun bu haline güldükten sonra altını değiştirdim ve emzirdim.
Hazırlanma sırası bana geldiğinde saat sekiz buçuk olmuştu bile. On dakikada ben de işlerimi hallettim ve giyindim.
Eşya taşıyacağımız ve hava soğuk olduğu için nike sweatshirt ve eşofman giymeyi tercih etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİLERİMLE YENİDEN
Teen FictionÖğrendiği gerçekle ve kucağında bebeğiyle hayata yeniden başlamak için gereken ışığı bulan Lavinya, hayatına tekrardan başlamak için gereken yardım gelince yaşadığı bu dünyanın güzellikleriyle ve kötülükleriyle tanışma fırsatı bulacak.