Lalinden
"Taş kağıt makas" ellerimize baktım. Herkes taş yapmış ben ise makas yapmıştım. Beril gülerek "Hadi bakalım kap gel anahtarları" "Bu resmen komplo!" Söylenerek arabadan indim. Arkamı döndüğümde Hilalin bana dil çıkarttığı gördüm. Eve doğru dönüp ilerlemeye başladım. Bahçe kapısını açtığımda önüme düşen kediyle yerimden sıçradım. Kapı açılma sesiyle o tarafa döndüm. Kapıyı açan çocuk beni baştan aşağı süzmeye başlamıştı. Kaşlarımı çattım "Pardon?" Çocuk suratıma bakmaya başladı. "Karşı evden geliyorum anahtarlar sizdeymiş " Boğazını temizledi. "Evet anahtar bizde" Çocuk suratımın her zerresini incelerken "Ee vermeyecek misin anahtarı?" Çocuk daldığı dünyadan ayrılarak "Aaa doğru "dedi ve yanıma doğru gelmeye başladı. Elindeki anahtarı bana uzattı . Anahtara takılı kağıda baktım
"+90 ********** bir şey olursa ararsın:)"
"Daha adını bilmediğim birini neden arayayım?" Çocuk elini saçlarına geçirdi "Hay sikeyim adımı yazmamış mıyım" istemsizce güldüm. Çocuk şaşkın bir ifadeyle bana baktı. Elimi ona uzattım "Ben Lalin" çocuk bir elime bir de bana baktı "Ne benim Lalim mi? Hanımefendi çok hızlı ilerliyoruz" derince bir nefes verdim ve elimi çektim. "Adım Lalin beyefendi" sinirli bir ifadeyle ona baktım. "Haa çok pardon" arkamı dönüp gitmeye yeltendiğimde kolumu tuttu. "Bekl-" arkamı dönüp karnına bir yumruk geçirdim. "Bana dokunma iznini kimden aldın?" Çocuk karnını tutarak kıvrandı. "Çok özür dilerim " bu hali yine istemsizce gülmeme sebep oldu . "Ben Ilgaz" "Ilgaz Çevik" tek elini zorlukla uzattı. Hala karnını tutuyordu. "Lalin" elini sıktım " Lalin Koç" Elini bırakıp ona baktım "Akşam yazarım" dedim. Ilgaz sevinçle gülümseyerek "Tamam Lalin" dedi. Küçük bir gülümseme sonrası arkamı döndüm eve önüme düşen kediyle tekrar karşılaştım. "Sakıncası yoksa bunu alabilir miyim" diye sordum. Ilgaz bir kediye bir bana baktı ve "Alabilirsin " Ilgaz'dan onayımı aldıktan sonra kediyi kucakladım ve bahçeden çıktım. Kediyi havaya kaldırarak "Hiiiilaaaaal bak ne bulduuuuum!" diye bağırdım. Hilal evin bahçesinden kediye baktı ve "Lalin çabuk gel buraya!" diye bağırdı . Kediyle beraber eve gittim ve bahçe kapısından içeri girdim.
Ilgaz'dan
Eve geri girdiğimde heyecanla üst kata koştum. "Numaramı aldı!" diye bağırdım. "Dayağını da yedin" Batın gülerek merdivenlere geldi. Elinde plaj çantasıyla bana baktı. "Hey ben daha hazırlanmadım bensiz nereye gidiyorsunuz?" Karan elini omzuma koyup "Hadi aslanım biraz daha beklersek buz gibi suda yüzmek zorunda kalacağız" kendi odama doğru koştum. "Bensiz gitmeyeceğinizi biliyordum. Hemen hazırlanıyorum!"
Batından
Ilgazı beklerken pencereden dışarıyı izliyordum. Yada daha doğrusu onu izliyordum. Üstünü değiştirmiş ve saçlarını dağınık bir şekilde topuz yapmıştı. Yanında anahtarı almaya gelen kız vardı ve hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. "Senin yüzünden kıza nazar değecek" Aren elindeki yiyecek poşetiyle üst kata gelmişti. "Abartma " dedim. Eliyle omzuma yumruk attı " Valla senin bu sıfatın yüzünden her şey olabilir " "Bensiz dedikodu ha" Ilgaz kafam kadar gözlükleriyle içeri girdi. "O gözlükler biraz küçük olmuş sanki " Ilgaz yaylana yaylana yanımıza geldi. "Bunlar moda şuanda siz moda cahiliyseniz ben ne yapabilirim" "Sırf kızlar için modayı takip etmiyorsa benim adımda Karan değil" Ilgaz güldü "Adın Karan değil zaten beyefendi sen benim Karamsın senin adın Karam" Karan Ilgaza yaklaştı "Hayır" Karan Ilgaza daha da yaklaştı "Karan sakın" Karan çevik bir hareketle Ilgazı kaldırdı ve omzuna koydu. "Lan göt herif bırak beni!" Ilgaz ters dönmüş bir şekilde Karanı yumruklamaya çalışıyordu. Karan merdivenleri inmeye başladığında Ilgazın kafası onun sırtına çarpıyordu. Karanın peşinden bizde indiğimizde Ilgaz çırpınmaya devam ediyordu. "Oğlum hele bir indir beni bak neler yapacağım sana!" Bahçeden çıktığımızda karşı bahçeye bakındım. Onunla göz göze gelince hafifçe gülümsedim. Bana karşılık verdikten sonra yanındaki kızı dürtükledi. Kız Ilgaza baktı ve "Ilgaz karizman yerle bir olmuş!" diye bağırdı. "Merak etme Lalin hele bir düz döneyim sana karizmanın alasını göstericem!" Lalin gülmeye başlamıştı. İlk defa Ilgazla birinin yakıştığını düşünmeye başlamıştım. Aren Laline dönerek "Akşam sizi de bekleriz Lalin hanım sahil kenarında olacağız" Kıvırcık saçlı kız "Merak etmeyin Lalini ilk buluşmasına yetiştiririz! " Aren gülerek bana döndü. "Kendi ilk buluşmasına gittiğinden haberi yok" "Senden korkulur Aren" Hızlıca sahile doğru ilerledik. Akşam için sabırsızlanıyordum.
3 saat sonra...
Denizden çıkmış bizimkilerin yanına gidiyordum. Islak kuma oturduğumda kafama atılan havluyla başımı çevirdim. "Kızın karşısına ıslak ve çıplak bir şekilde çıkmayacaksındır umarım" Aren elindeki tişörtü de bana attı. Ilgaz elinde poşetlerle yanımıza geldi "Abi ilk günden ekmezler dimi" Poşetlere dikkatlice baktım. İçki. Bir sürü içki alıp gelmişti. "Kişi başı 2 tane" dedi. "Neremize koyucaz onları kuş beyinli soğutucuda yer mi var? " Karan Ilgaza sinirli bir ifadeyle bakıyordu. Ilgaz poşetten içkileri çıkarıp hepimize teker teker uzattı "Ön açılış yapalım o zaman bizde" poşeti soğutucuya tıkıştırdı. "Gelmezlerse de kalan içkilerle efkarlanırız fena mı olur" kendini yere attı ve içkisini açtı. "Kız kesin senden korktuğu için gelmiyor şu tipe bak zebani kılıklı" Aren güldü "Sanki hayatında zebani görmüşte" Karan eliyle Ilgazı gösterdi "Abi şuna bir bak Allah aşkına başka neye benzetilir bu" Ilgaz yerden bir avuç kum alıp Karana fırlattı "Yürü git lan bence asıl senden korktular. Hilal kesin şimdi Laline bu yamyam arkadaşı senide ters çevirir gitme demiştir " Ilgaza şaşkınlıkla döndüm "Hilal mi?" "He ya senin-" "Ooo bizi beklemeden içkiler açılmış" Lalin bize doğru gelirken el sallıyordu. Hilal az ileride yere oturmuş telefonuna bakıyordu. Aren Laline "O niye gelmiyor?" diye sordu. "Gelmeden önce biraz kafa buldu toparlanmaya çalışıyordur" dedi. Aren boş gözlerle bana baktı. Oturduğum yerde tişörtümü giydim ve ayağa kalktım. Soğutucudan 2 bira alıp onun yanına doğru ilerledim. "İyi şanslarr" Lalinin yanındaki kızlardan biri moral vermek istercesine arkamdan bağırdı. Yavaş adımlarla yanına ilerledim. Bana döndü ve anlamaz gözlerle bana baktı. "İçki mi o?" Konuşma şeklinden ayık olmadığı anlaşılıyordu. "Evet ama sen içmesen iyi olacak" oturduğu yerden kalktı. "Nedenmiş o?" Savrula savrula yanıma geldi. "Hadi ama ikisini de kendin mi içeceksin çok bencilsin" dudaklarını büktü ve bana baktı. "Hadi ama lütfenn" "Olmaz" kaşlarımı çattı ve bana doğru bir adım daha attı. "Bal gibide olur" birden hızlıca üstüme doğru atıldı ve biralardan birini almaya çalıştı. "Hey ver şunu!" Gülerek ondan kaçtım "İçmene izin vermeyeceğim" bir daha üstüne atılacakken birden dengesini kaybetti ve üstüme doğru düştü. Elimdekileri yere attım ve onu belinden tuttum "İyi misin sen?" Anlaşılmayan bir sesle "Sence?" Yüzünü görebilmek için ona doğru eğildim. Yere bakıyordu yada baktığını sanıyordu çünkü gözleri kapalıydı. "Uykum var" şaşkınlıkla ona baktım. "Uykun mu var?" Tüm ağırlığını bana bıraktı ve kafasını göğsüme koydu. "Hm hm evet uykum var uzatma işte" Resmen ayakta uyumaya başlamıştı. "Off off" dedim ve onu kucağıma aldım. Bizimkilerin yanına gittim ve Ilgaz "Hassiktir ilk günden nereye götürüyon lan kızı" ona dönerek "Ya bi siktir git oğlum ya" Lalin boş boş bana birde kucağımdaki Hilale bakıyordu. Adını bilmediğim kızı dürttü ve "Shipledim gitti" dedi. Yanındaki kız "Ne dikiliyorsun ayakta?" Anlamaz gözlerle ona baktım. "Ne yapmamı bekliyorsun şuanda?" Kız oflayarak "Otur işte dönene kadar dizinde yatsın" dedi. Yavaşça oturdum ve onu dizime yatırdım. Yan tarafa doğru dönerek derin bir uykuya daldı. Arenin bana uzattığı birayı aldım ve içmeye başladım. Dizimde yatan güzellikle büyülenirken bir yandan da sohbete katılmaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığı
RandomYaz tatili için ev kiralayan bir grup genç kız orada tanıştıkları çocuklarla karanlık geçmişlerini yeniden hatırlamaya başlarlar. Fakat bu olay onların zararına değil yararına bir değişiklik olur...