Hoşgeldiniz canlarııııım. Nasılsınız?🤭
Yeni bir evrene hoşgeldiniz.😍
Güzel yorumlarınızı ve sol alt köşedeki yıldızlarınızı bekliyorum.O zaman başlayalım.
Ben insanlara karşı bir melekken neden kendime bir şeytan oluyorum?
Herkes bana bakarak, " Melek gibi kız. " derken ben neden hep tam tersiymişim gibi hissediyorum? İnsanlar bu zamana kadar benim hep iyi bir insan olduğumu düşündüler. Ama bilmiyorlar ki ben kendime tam bir şeytandım.
Kendime neden şeytan dediğimi merak ediyorum. Sonuçta ben şeytan gibi kötülükler yapmıyorum. Galiba kendimi bir kalıba sokmaya ihtiyacım var.
Bizim şeytanla tek ortak noktamız, olması gereken şeyleri onaylamayıp olmaması gereken şeyleri isteyip yapmamız. Evet, işte ben bu yüzden kendimi bu kalıba sokmuştum. Ben bu yüzden kendimi böyle bir kalıba yakıştırmıştım. Bazen öyle düşüncelerin oyuncağı oluyorum ki beni esir almasına, beni kötü duruma düşürmesine izin veriyorum. Belki de hiçbir zaman olmayacak şeyi sanki olacakmış ya da olabilirmiş gibi düşünüp kendime zarar veriyorum. Ama bunları sadece ben kendi içimde yaşıyorum. Etrafımda ki insanlar için bu durum çok farklı.
İnsanlar beni dıştan her şeyi yapabilecek, istediği zaman her şeyin üstünden gelebilecek biri olarak görüyorlar. Her işteki çabamı görüp iyi bir başarıya imza atacağımı düşünüyorlar. Ama ben neden bu kadar benim hakkında olan olumlu düşünce içerisinde kendimi bir işe yaramaz gibi hissediyorum? Ne kadar çabalarsam çabalayayım ne kadar uğraşırsam uğraşayım hiçbir şeyi başaramayacağımı, istediğim hiçbir şeye ulaşamayacağımı hissediyorum?
Bu düşünceler her zaman olduğu gibi beni esir aldığında Aslı bir anda bana seslendi. "Almira! " Onun endişeli sesi beni kendime getirmişti. Açık kahverengi gözlerini bana dikip baktı. Bu düşünceler beni öyle bir esir almıştı ki nerede olduğumu bile unutmuştum. Şu an sınıftaydım ve herkes ders için son hazırlıklarını yapıyordu. Aslı'nın uzun süredir başımda beklediğini fark ettiğimde başımı kaldırıp ona baktım. Bir süre sonra sanki içimden geçenleri anlamış gibi bana anlamsız bir bakış attı. "Bırak artık düşünmeyi. Sen çok düşününce kendine zarar veriyorsun. "dedi. İlk başta söylediği cümleyi idrak edemesem de saniyeler sonra anlamıştım.
Zarar vermek mi?
Ben neden kendime zarar vereyim ki? Yoksa bende Borlendire bozukluluğu olduğunu falan mı düşünüyor? Ya da en kötüsü Self Injury... Doğru ya ben bir şeytandım. Şeytan da kendisine zarar vermez mi?
Fakat şöyle bir gerçek te var ki ne kadar kötü düşünceler içine hapsolsam da, ne kadar kendimi psikolojik olarak zorlasam da asla kendime zarar verecek bir duruma düşmezdim. Ben kendimi bedenen kontrol edebilen biriyim sadece kafamdaki şeytanı bir türlü susturamıyorum hepsi o kadar.
Tabi öyle olmasını ümit ediyorum.Cümlesi karşısında karşılıksız kaldığımı fark ettiğin de yanlış anlamamam için cümlesini daha anlaşılır bir şekilde yeniledi.
" Sen çok düşündüğün zaman gerçeklerden uzaklaşıp hayal dünyasına giriyorsun sonra hayallerden çıkıp aramıza döndüğünde üzülüyorsun. " Bu söyledikleri aslında doğruydu. Ben hep olmayacak şeyleri isteyip olmadığında da olmuş gibi düşünüp ona göre yaşamayı seçtim. Ne olursa olsun gerçek veya hayâl, istediklerimi başardığımı düşünmek istiyordum. Çünkü bu zamana kadar istediklerimi gerçekleştire bilmek için çok çalıştım çok çabaladım. Ama her zaman olduğu gibi emeğimin karşılığını hiçbir zaman alamadım. Sadece emeğimin karşılığını aldığımı hissettiğim zaman, üniversiteyi kazandığım zamandı. Zaten üniversiteyi de bu kadar çabaya rağmen kazanamasaydım büyük bir ihtimalle hayattan soğuyup bir daha hiçbir istediğim için çalışmaz öylece yaşayıp giderdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTULMA
Teen FictionGizem... Bilinmezlik... Acı... Sıkıntı... Keder... Ve hepsinin içinde yeşermeye çalışan iki kalp. Bu iki kalpte birbirini yaşatmak için çabalıyor. Ama araya yalan ve ihanet girince kalplerden ikiside hayatına son veriyor. Almira Atabey... Psikolojik...