İyi okumalar 💜
*
Güzel bir kahvaltı edip dışarı çıkmıştık. El ele Paris'i gezerken oldukça mutluydum.
Taehyung ile evliliğimizi resmileştirme kararı almıştık. İki hafta sonra tamamen evli sayılacaktık. Burada bir hafta kalacaktık. Ben yabancı bir evde kalmak istemiyorum. İkimizin kokusunun karıştığı evimiz her yerden güzeldi.
Ben yorulduğum için oturduğumuz bankta başımı omzuna koydum. Onunlayken gerçekten mutluydum. Artık onsuz bir hayat düşünemiyorum.
"Ona iyi babalar olabilecek miyiz?" dedim karşımda oyun oynayan çocukları izlerken.
"Elbette. Bunun için endişelenme. Ona çok iyi babalar olacağız."
"Ya bizi sevmezse." dedim.
"Bebeğim, neden böyle düşünüyorsun ki."
"Bilmiyorum. Sadece gelecek hakkında endişeliyim sanırım."
"Endişelenmene gerek yok. Bizi sevmezse de biz onun babalarıyız. Ona en iyi şekilde bakmaya ve büyütmeye çalışacağız." dedi karnımı okşarken. Karnımın üzerindeki eline elimi koydum.
Yanlışlıkla olan bir şey kısa sürede bizi nerelere getirmişti. 6 ay önce bir deltayla mühürlenip. Hamile kalacaksın deseler altıma edene kadar gülerdim ama şimdi o güleceğim şeyi yaşıyordum. Hayat gerçekten sürprizlerle doluydu.
*
"Offf" dedim klozetin kapağını kapatıp sifona basarken. Mide bulantıları beni öldürecekti.
Kore'ye döneli 5 gün olmuştu ve bizim yarın nikahımız vardı. Daha hiç kimseye hamile olduğumu söylememiştik. Yarın nikahtan sonra söylemeyi düşünüyorduk.
Banyodan çıkıp salona girdim. Başımı Taehyung'un dizine koyup uzandım. Bir eli saçlarımın arasına girerken diğer eli belimin üstünden karnıma sarıldı. Taehyung bebeği öğrendikten sonra sürekli karnımı okşuyordu. Açıkçası hiç şikayetçi değildim. Çok rahatlatıyordu sıcak eli.
"Miden hala kötü mü? Bir şeyler yemelisiniz." dedi. Bir de bu vardı. Hep çoğul kuruyordu cümlelerini. Daha küçücük bir kan pıhtısı olmasına rağmen Taehyung bebeği çoktan benimsemişti.
"Daha sonra. Şimdi bir şey yiyebileceğimizi sanmıyorum." dedim aşağıdan mükemmel yüzüne bakarken.
"Tamam. Sonra da yiyebilirsiniz." dedi.
*
"Off ben çok gerildim. Midem bulanıyor." dedim gerginlikle yerimde duramazken.
"Saçmalama Jungkook. Kusamazsın. Birazdan nikah kıyılacak." dedi Yoongi takımımı düzeltirken.
Nikah kıyılacaktı. Ufak bir törendi. Sadece sevdiğimiz insanlar olacaktı. Ama ben gerginlikten ölecek gibiydim. Sanki aylardır mühürlü olan, üstüne karnımda bebeğimizi taşımıyormuşum gibi gergindim. Taehyung nasıl olmuştu acaba. Hiç takımla görmemiştim ben onu. O da beni görmemişti gerçi. Midem bulanıyordu. Arkadaşlarım gerginlikten olduğunu sanıyordu ama öyle değildi.
Bulunduğum odanın banyosuna girdim. İçimdekileri çıkartırken gözlerim dolmuştu. Tamamen rahatladığımda sifonu çekip ağzımı çalkaladım. Banyodan çıkıp arkadaşlarımın yanına gittim.
"Noldu lan sana." dedi Jimin.
"Kustum." dedim. Yoongi hemen üstüm pislenmiş mi diye bakarken gözlerimi devirdim. Çocuk değildim ya.
"Hadi Jungkook. Biz dışarıya çıkıyoruz. Tören birazdan başlayacak. Sende Taehyung gelince aşağıya inersiniz birlikte." dedi Jimin kafamı sallayıp onayladım onu. Dışarıya çıkıp kapıyı kapattıklarında elimi karnıma koydum.
"Sadece bir saat bana sorun çıkartma bebeğim. Babayla evlenmemiz gerekiyor." dedim.
Taehyung kapıyı açıp içeriye girdi. "Oha! Çok yakışıklısın. Niye hiç takım giymedin sen." dedi bana doğru adımlarken. Omuz silktim. "Denk gelmedi hiç."
Dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. "Oha! Çilekli sürmüşsün." dedi şaşırırken. Kıkırdadım, her şeye oha diyordu. İsmimiz anons edildiğinde derin bir nefes aldım. Bana uzattığı koluna girdim. Sakince (!) aşağı inerken. "Kusmuşsun." dedi. "Evet, gerginlikten kustuğumu sanıyorlar." dedim. Mihrabın önüne geldiğimizde sustuk.
*
Yeminlerimizden sonra topluca bara gelmiştik. Namjoon, Seokjin, Jimin, Yoongi, Taehyung ve ben vardık sadece. Onlar içerken büzdüğüm dudağımla elimdeki alkolsüz kokteyle bakıyordum.
" Size söylememiz gereken bir şey var." dedi Taehyung. Gözlerim irileşirken hızlıca kafamı kaldırdım.
"Jungkook hamile." dedi bir çırpıda. Jimin kahkaha atmaya başlarken Yoongi donmuştu. Seokjin ve Namjoon ise bizi tebrik ediyordu.
"Amca oluyorum." Dedi en sonunda Jimin. Yanında oturan Yoongi'yi dürtmeye başladı. "Kendine gel olum. Amca oluyoruz lan!"
"Deltadan mı?" diye sordu Yoongi. Kaşlarım çatılırken bu saçma sorusunu neye dayanarak sorduğunu merak ediyordum. Taehyung'dan olmasa neden onunla evleneyim dimi. Bu saçma sorusunu geçirdiği şoka yorup başımı salladım.
"Ondan." sözlerimle de destekledim ki anlasın. Kafasını sallayıp içmeye devam etti. Eminim tek kaldığımızda kocaman sarılıp çok sevindiğiyle ilgili bir sürü şey söyleyecekti.
Herkes kendi halinde takılmaya başlamıştı. Bizde kendi halimizde sohbet ederken duyduğumuz sesle o tarafa döndük. Bir kız Jimin 'i dansa davet ediyordu. Yoongi ise ateş saçan gözleriyle kıza bakıyordu. Jimin kızı kibarca reddetip Yoongi' ye döndü.
"Sakin ol. Sadece dansa davet etti." dedi.
Yoongi'in tepkisine kaşlarım havada izlerken. "Kıskandı. Nerde olsa bilirim bu öfkeyi. Vakti zamanında bende yaşamıştım." dedi kulağımın dibinde konuşan Taehyung. Kıkırdadım. "Abartıyordun. Yuri kötü bir kız değil." dedim.
"Kötü bir kız olmadığını biliyorum. Ama benim betamdan kıyafet istemişti. Hemde kızgınlığı için. Ah, gene aklıma geliyor." dedi.
"Onu bunu bırak. Eve gidelim artık yorulduk." dedim. Başım omzunda dinlenirken.
"Hemen. Millet biz gidiyoruz. Size iyi eğlenceler."
*
Bitti.
Okuyan herkese teşekkür ederim 💜
Bu bölümden sonraki her bölüm (finale kadar) de iki ay zaman atlaması olacaktır. 15 te de final yapacağım. Belki ileriki zamanlarda özel bölüm atarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beta /Taekook
Fanfiction[Mini fic] Beta Jungkook, Delta Taehyung tarafından mühürlenmişti.