[4]

299 29 29
                                    

  Bachira arabadan inip restoranın önünde duran kişiye doğru yürüdü. "Beklettiğim için üzgünüm." diyip parmak uçlarına çıktıktan sonra 'sevgilisinin' boynuna ellerini dolayarak sarıldı.

  Bachira'nın sarılmasına karşılık ellerini onun beline saran kişi cevap verdi. "Hayır, yeni geldim bende."

  Bachira bir süre daha sarıldıktan sonra geri çekildi. Birbirlerinden ayrıldıklarında İsagi'nin ona elini uzattığını görünce hiç çekinmeden tuttu. El ele restrona girdiklerinde Bachira etrafa bakınmaya başladı. Şık giyinimli insanlar, şık görünümlü masalarda pahalı ve lezzetli yemekler yiyor birbirleriyle sohbet ediyorlardı. Çalışanlar bile her ne kadar öyle olmasa da bir hayli zengin görünüyorlardı.

  Etrafa bakarken elinden tuttuğu adamla asansörün önüne geldiklerinde tek kaşını havaya kaldırdı. "Üst kata mı çıkacağız, burada boş masalar var?"

  İsagi, Bachira'nın elini bırakıp belini kavrayarak kendine biraz daha yaklaştırdı. "Özel yer ayırttım, beğeneceksin."

  Bachira bu sözle beraber gözlerini kısıp sırıttı. Bu sırada asansör bulundukları zemin kata geldiğinde beraber kabinin içine girdiler. Kapı kapandı, İsagi iki eliyle Bachira'nın belini kavrayıp onu duvara yasladı. Bachira bu harekete şaşırsa da asansördeki kamerayı görmesiyle İsagi'nin dudaklarına yapışmasına izin verip kendi kollarını onun boynuna sardı.

  İsagi, Bachira ile dudaklarını birleştirdiğinde Bachira ağzını aralayıp karşısındakinin dilini kullanmasına aldırış etmedi. İsagi dilini Bachira'nın ağzına gönderip onunla oynarken elini gömleğinin düğmelerine getirdi. Bachira buna aldırmazken sarıldığı bedenin dudaklarına yapışıp diliyle oynamaya devam etse de İsagi kafasını geri çekti.

  Bachira, kollarını İsagi'nin boynundan çekip göğsüne yerleştirdi. Ne kadar hareket etmeyi bıraksalar da hâlâ birbirlerine yapışık durarken İsagi Bachira'nın boynuna eğildi. "Ne kadar kravatın görünmesini engellese de düğmelerin açık gezmemelisin."

  Bachira, öpücükleriyle boynunu istila eden adama sırıtıp cevap verdi. "Neden, kıskanıyor musun?"

  İsagi, Bachira'nın belindeki ellerini poposuna götürüp avuçlayarak sıktı. "Dışarı çıkarken kafana yazma örtüp bir tek yüzünü açık bıraksan bile kıskanırım."

  Bachira bu sözün üzerine bir kahkaha patlatıp sevgilisini kendisinden uzaklaştırdıktan sonra açılan asansör kapısından bomboş olan kata giriş yaptı. Hemen onun arkasından asansörden çıkan kişiye konuştu çiçeklerle ve türlü şeylerle süslü odada sadece bir tane olan masaya bakarken.

  "Haklısın, beğendim. Acayip güzel. Bunu yapacağını tahmin etmeliydim." diyip neredeyse tüm duvarı kaplayan zeminden tavana kadar büyük camın önüne geldi. Tabiki 'bu kadar şeye gerek yoktu.' falan demeyecekti, öyle bir şeyi enayiler derdi anca. Böyle bir yerde yemek yemek en iyisiydi. "Bir de sonuncu kat ha? bütün şehri görebiliyorum. Batmaya başlayan güneşle çok güzel bir manzara."

  Bachira yüzünde bir gülümsemeyle şehri izlerken İsagi ona yaklaşıp arkasından sarıldı. Kafasını kafasına koyup önce kokusunu içine çektikten sonra saçına bir öpücük kondurdu. "En çok beğeneceğin şekilde yapmaya çalıştım." derken İsagi, Bachira ona sarılan ellerin üzerine ellerini koydu. Kafasını geri yatırıp "Teşekkür ederim. Beni iyi tanıyorsun." dedikten sonra zar zor da olsa bir öpücük verdi arkasındaki bedene. 'Öyle yapman gerekiyor zaten. Anlaşma buydu.'

  İsagi bu hareket karşısında gülümsedi. "Tabii ki, seni tanımak için çok zaman harcadım." Bachira da karşılık olarak güldü. 'Tabi bilgilerimi bulmak uzun sürmüştür kahpe.'

Bana yardım et. // BachisagiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin