6. Bölüm / Olaysal

8 1 0
                                    

Sett uyanır uyanmaz ayaklandı ve kapalı gözlerle kapıya doğru ilerleyip merdivenlere doğru yürüdü. Merdivenlerden inerken gözlerini ovdu ve esnemeye başladı. Adımlarını mutfağa çevirdi ve ilerlerken koltukta uzanan Karma'yı görüp duraksadı.

"Karma?"

"Hm?"

"Saatin kaç olduğundan haberin var mı?"

"3 bilemedin 4. Neden?"

Ufak bi sessizliğin ardından Sett gerinmeyi bıraktı ve Karma'ya doğru ilerledi. Koltuğun arkasına geçip dirseklerini koltuğun yaslanma yerinin üstüne yerleştirdi. Kafasını da ellerinin arasına yerleştirip uykulu uykulu konuşmaya başladı.

"Hâlâ onu mu bekliyorsun? En son ne zaman gördün?"

Karma bıkkın bir şekilde cevap verdi.

"Göremedim bile. Uyuyakalmışım. Uyandığımda soraka odasına giriyordu. Kapıyı tutmak için ayağa kalktım ama bir çırpıda kilitledi."

Sett doğruldu. Mutfağa doğru ilerlerken Karma'ya seslendi.

"Bu iş fazla uzadı Karma. Neredeyse 1 hafta oldu. Bu trip atma olayı çok can sıkıcı. Sanki hayatındaki tek gariplik Felixmiş gibi davranması senin de canını sıkmıyor mu? Git odanda uyu. Bu kadar ilgi, o bebeye yeter."

Sett mutfağa girdi ve dolaba yöneldi. Bir sürahi soğuk suyu çıkardı ve hepsini kafasına dikti. Sürahiyi tekrar doldururken adım sesleri duydu. Karma merdivenlerden çıkıyordu. Hemen ardından odasına gidecek ve yatağında uyuyacaktı. Bu sırada Soraka'nin odasından sesler duyuldu.

Soraka, odayı resmen kağıt çöplüğüne çevirmişti. Hatirladiklarini not almış ve ipucu aramak için teker teker duvarına aşmıştı. Yaşadıkları garip olayları ve bu hayatın artıları ile eksilerini karşılaştırırken Sett'i duymuş ve deliye dönmüştü. Bir anda elindeki defteri fırlattı ve masa lambasını devirip ampulünü tuzla buz etti.

Soraka'nin odasından gelen sesi duyduktan sonra Sett, elindeki dolu sürahiyi tekrar dolaba koydu ve yavaşça mutfaktan çıktı. Soraka'nin kapısının önüne vardığında sesli bir şekilde iç çekti.

"Duyduklarının seni incitmemesini istiyorsan, incitmemelisin. Beni, onu ya da diğerlerini. Benliğini kaybedersen, kaybolursun Soraka."

Soraka duyduklarının ardından ayağa kalktı. Sett'in uzaklaştığını duyduktan sonra hayalkırıklığına uğradı ve tüm notlarını duvardan söküp birleştirerek büyük bir top hâline getirdi.

Sett hemen sonra arkasını dönüp merdivenlere yöneldi ve üçer üçer basamakları çıkıp koridora vardı. Kendi odasına girdiğinde hâlâ pc'nin açık olduğunu görünce irkildi. Yavaşça yaklaşıp sandalyenin arkasından tuttuğu gibi yavaşça sandalyeyi kendisine çevirdi. İç çekti.

"Yine mi?"

Sett, sandalyeye yaslanmış ve kafası önüne düşmüş bir şekilde uyuyan Felix'in saçlarını iki yana itti. Yüzünü avcunun içine alıp kaldırdı ve başparmağı ile yanağını okşadı.

"Bizi gerçekten bu kadar çok mu seviyordun?"

İç çekti tekrar. Felix'i bir şekilde sandalyeden çekip kucağına aldı. Kendi yatağına yatırdı ve üstünü örttü. Onu bir süre izledikten sonra kapıyı yavaşça kapattı ve aynı odada bulunan koltuğa uzandı. Koltuğa sığma çabası uzun sürünce, en son çareyi yan bir şekilde uzanmakta buldu.

"Değer."

Gözlerini kapattı ve yavaşça kendisini uykunun ellerine bıraktı.

Soraka, top hâline getirdiği kağıtların resmen üzerinde zıplayarak dümdüz etmişti. Hem öfkeli hem de öfkenin getirdiği hüzün ile sessiz sessiz ağlıyordu.

League Of Legends MacerasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin