toparlanış

2 0 0
                                    

Çöktüğüm yerden kalktım toparlanmalıydım artık. önce kardeşim sonra kendim için. Daha ne kadar böyle devam edebilirdim ki, biliyordum içimdeki boşluk hiçbir zaman geçmeyecekti ama hayat devam ediyordu. İşe önce evi toplamakla başladım mutfakta ki bulaşıklar, yıkanması gereken çamaşırlar, odamdaki boş şişeler ve daha bir sürü ıvır zıvır işler. Bunları halledene kadar çınar'ın okuldan çıkış saati yaklaşmıştı. Kalan işleri de temizlikçi ayarlayıp ona bırakmaya karar verdim ve yemek yapmak için mutfağa geçtim. Yemek yapmayalı çok uzun zaman olmuştu evde ne var ne yok onu bile bilmiyordum. Biraz dolapları karıştırdım Cemil amca ve Gülhan teyze sağ olsunlar arada gelip market alışverişi yapıp bir kaç çeşit yemek yapıp gidiyorlardı. Aslında hep yanımızda olmak istiyorlardı ama ben istemiyordum. Gülhan teyze bizim aşçımızdı Cemil amca de bahçivanımız evlilerdi ve çok tatlı,uyumlu bir çiftlerdi. İkisini de çok severdim. birde oğulları Meriç abi var, şoförümüzdü o da benden beş yaş büyük, abim gibiydi hatta abimden daha çok abim... O da olaydan beri gelmiyordu artık hepsini özlemiştim ve çağırmanın vakti gelmişti artık. Çınar'ın gelmesine az kaldığı için hızlı bir şeyler yapmaya karar verdim. Hemen bir makarna ve mercimek çorbası yaptım o sırada zil çaldı hemen kapıya koştum ve açtım. Çınar'ı görme umuduyla açtığım kapının ardında abim Görkem'i görünce zor zar gülen yüzüm düştü. 

- Hoşgeldin sen buraya uğrar mıydın?

-Hoşbuldum içeri gelebilir miyim?

- gel. dedim ve ardından girmesine müsade etmek için kapıdan çekidim. Sakin adımlarla oturma odasına yöneldi ardından bende gittim. Karşılıklı koltuklara oturduktan sonra kısa süreli bir sessizlik oldu ve sessizliği bozan taraf o oldu.

- Hazal sizin burda kalmanız güvenli değil benim evime gelmeniz gerekiyor.

- koruman gereken kişi ben değilim abi senin koruman gereken üç kişi vardı artık diğer ikisi yok.

-Benim suçum değil.

-Hayır tam olarak senin suçun söz vermiştin başlarına bir şey gelmeyecek demiştin.

- Hazal artık atlatmalısın. Altı ay oldu bende istemezdim böyle olmasını ama olan oldu size de bir şey olmasına izin veremem.

- Lan mal mısın sen? Atlat olan oldu dediğin olay annemle babamın ölümü lan. Annem ve babam. 

Tam o sırada kapı çaldı hızla yerimden kalkıp odadan çıktım ve dış kapıya yöneldim sinirden akan iki damla gözyaşımı sildim ve kapıyı açtım.

- hoşgeldin ablacım kıyafetlerini değiştir oturma odasına gel abim geldi

- olleyy abiiiim.

beni hiç umursamadan oturma odasına koştu arkasından bende gittim abimin kucağına atlamış sarılıyorlardı. 

-Hoşgeldin abicim.

-Hoşbuldum aslan parçası. Nasılsın?

-İyiyim abicim sen nasılsın?

-Bende iyiyim hadi kıyafetlerini değiştir gel. 

Çınar odadan çıkınca abim eski donuk ifadesine döndü ve konuşmaya başladı.

-Eşyalarınızı toplayın benim evime geçiyorsunuz. Burada tek başınıza güvende değilsiniz. 

- Ben hiçbir yere gelmiyorum.

-İyi sen bilirsin ama Çınar benimle geliyor. 

-Yok öyle bir şey 

-Hala aynısın bencilsin sen yalnız kalma diye Çınar'ı tehlikeye atamam küçük hanım kusura bakma.

Haklıydı bencillik ediyordum. Buranın güvenli olmadığını bende biliyordum ama Çınar'dan da ayrılamazdım abimin kalesine de esir olamazdım.

-Peki seninle yaşasın ben ziyarete gelirim. 

Ve konuşmamız bu şekilde bitti. Onlar yemek yerken bende Çınar'ın eşyalarını hazırladım ve vedalaştım, gittiler.

Onlar gittikten sonra üstüme uzun gri hırkamı alıp odamın balkonuna çıktım. Bir sigara yaktım ve bir bira açtım. Sandelyeye oturdum ve şehrin ışıklarını izlemeye başladım. Ankara ayazı yine kendini hissettiriyordu. Aylar sonra ilk defa kendimi toplamak için bir adım attım ve gün sonu yine aynı başladığım yerdeyim. Belki de tek motivasyon kaynağım olan kardeşimi alıp götürdü ve yapayalnızım ama yine de pes etmeyeceğim. Kendim için bunu yapacağım kendimi artık harap etmenin bir anlamı yok bu onları geri getirmeyecekti. Gökyüzüne baktım.

- Söz veriyorum anne bu dipte olduğum son gece sabah olup güneş doğduğunda her şeye yeni bir başlangıç yapacağım. Biliyorum sende öyle olmasını isterdin. 

Sigaramdan son derin bir nefes aldım ve söndürdüm. Balkondan çıktım, hırkamı çıkartıp yatağa girdim. Aylar sonra kendi isteğimle uyumak için yatağa girdim. Genelde günlerce uyumuyor sonra bir yerde resmen bayılıp bir kaç saat rahatsız bir uyku çekiyordum. Onun için şu an bu bile benim için bir başlangıçtı veya bir şeylerin bitişi...

OnsraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin