Güney Kore'nin en seçkin üniversitesinde okuyan Rosie, kendini üniversiteli gençlerin dur durak bilmeden akan eğlence hayatlarına uyum sağlamaya çalışan halde ve bi' dolu entrikanın merkezinde bulur.
...
"Hayrola Sarışın?"
𝐀𝐠𝐮𝐬𝐭𝐨𝐬 𝟐𝟎𝟐𝟐
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•
Jungkook
Taehyung tam karşımda oturmuş bana çok fazla anlam barındıran gözlerle bakıyorken bütün bu duyduklarım sonrasında tam olarak susuyordum.
Az önce Sarışınla içtiğim şarap şişesine Taehyung ile devam ediyordum. İkimizin içtiği kadehlerin yanında 3. bir kadeh daha vardı. Ona aitti. Taehyung'un arada gözleri kadehe gidiyor ve bu durum da dişlerimi sıkmama sebep oluyordu.
Başımı arkaya attım ve derin bir nefes verdim. Bu işin bu kadar karmaşık olmasını hiç istemiyordum. Ben, benim kızımı alıp çıkmak istiyordum aralarından. Kaosun ortasında yer almak değil.
"Neyse Jungkook az önce söylediklerimi unut. Jennie'ye ne yapacağız?"
Taehyung'un sessizliği bozan sesiyle derin bir nefes alıp koltukta duruşunu dikleştirdim.
"Onun icabına bakma vakti geldi. Genç bir kızı bütün okulun önünde suya atmak da ne? Üstelik yüzme bilmiyor."
"Sen atlamasaydın ben atlayacaktım suya."
Gözlerim gözlerini buldu. İstemsiz tek kaşını kaldırdım. Can sıkıyordu. Cevap vereceğim esnada kapı çalındı.
Bakışlarımız kapıya döndüğünde dış kapının diğer tarafından konuşma sesleri geliyordu.
Bugün evim hiç olmadığı kadar aktifken ilk misafirim dışında bu durumdan memnun sayılmazdım.
Dış kapıyı açtığımda en önde Jimin'in gelişiyle hepsi birden içeri girdiler.
"Senin kafanı sikeyim. Beni ev yanıyor diye kandırdın Jay. Tanrı aşkına sen bana ceza mısın?"
Peşinden Jay ve diğerleri girdikten sonra en spn Namjoon girdi. O diğerlerinden ayrı bana selam verip elini uzattı. Klasik erkekler arasında yapılan kafaları da değdirme selamı verip içeri buyur ettiğimde peşinden kapıyı kapatıp mutfağa ilerledim. Benimle mutfağa girdiğinde salona bir göz atıp bana döndü.
Göz kırparak sordu. "Nerede?"
"Götürdüler."
"Eunwoo mu gelip aldı?"
Birkaç kadeh ve şarap çıkardıktan sonra tezgaha yaslandım. Bir soluk çektim. "Eunwoo ve yanındaki lavuk."
