Chapter two

1.5K 141 419
                                    

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hemşirelik binasından çıkıp az önce konuştuğum Lisa'nın söylediği yere doğru ilerledim. Aslında her zamanki buluşma yerimiz olan büyük ağacın gölgesinde bütün okul ahalisini görebildiğimiz o bölgeye gidiyordum. Elimdeki kalın Cerrahi Hemşirelik kitabını kolumla göğsüm arasına yaslamış, bu sıralar dersler yoğun olduğundan saçımı bir kıskaçlı toka ile ensemde bozuk bir şekilde toplamıştım.

Her zaman yanımda taşıdığım küçük sırt çantamdan gözlük kabımı çıkarıp gözümden indirdiğim gözlükleri koyup aynı zamanda yürümeye devam ediyordum. Her zamanki kombinim olan kot şort ve cropla, okula topuklu ayakkabı, gösterişli elbise ve özenli saç-makyaj yapan kızlardan dolayı pek dikkat çekmiyordum. Çoğu zaman bende bu şekilde okula gelmek istiyordum ve gece bunu kafamda kursam da sabah kalktığımda yine en sade kıyafetlerin içinde buluyordum kendimi.

Binadan iyice uzaklaşıp insanların genelde ders aralarında hemen geldiği büyük kampüs bahçesine ilerledim. Heyecanlıydım çünkü yeni bir gün Taehyung'u yeniden görmek demekti. Bu aklıma gelince gülümseme yüzüme hakim olurken onları gördüm.

Yeniden yedi kişi aynı çardakta oturduklarında onlara arkalarından bakıyordum. Heyecanla elim ayağıma bir an dolansa da derin bir nefes alıp yavaşça adımlamaya başladım. Taehyung'un önünden geçeceğim için halden hala giriyor şekilde umutsuzca saçımı düzelttim fakat bunun benim sıradan halimi değiştirmediğine emindim.

Adımlarım onlara yaklaştığında Jungkook sanki beni fark etmiş gibi başını çevirdi. Aniden göz göze gelince şaşırdım. Burada bulunduğumu daha onun arkasındayken nasıl anlamıştı anlamamıştım ve ne tepki vereceğimi de bilemiyordum. Öylece ona bakarken gözleriyle beni aşağıdan yukarıya süzdü. Ona beceriksiz bir şekilde gülümsediğimde bana hafifçe başını sallayıp bakışlarını ben ilerledikçe bende tutmaya devam etti.

Hâlâ inanamasamda cuma günü yaşananlar aklımda dolanıp duruyordu. Jungkook'un beni tanıdığını bile düşünmezken bana yardımcı olup beni tam anlamıyla kurtarmasından dolayı ona minnettardım. Ama olayın şokunu atlatmış ve biraz zaman geçmiş olmasına rağmen onun karşısına geçip tam olarak teşekkür edememiştim.

Hiç tahmin edemeyeceğim bir şekilde bana kendime gelmem için zaman vermiş ve cupcake yerken bana eşlik etmişti. Beni evime bırakıp içeri girdiğime emin olmuştu. Onunla okulda tek kelime etmek bir yana, yan yana gelmişliğimiz bile yoktu ama beni tanıyor gibiydi. Taehyung'u sevdiğimi bilecek kadar.

Bugün pazartesiydi. Pazar gecesi servisten iner inmez Seul'ün Incisi'ne koşup Sana'yı da çağırıp olayları anlattım. Büyük tepkilerle bana geri dönerlerken haftasonunun konusunun Ryujinden Jungkook'a dönüşüne şaşırıyorum. 

College Youth  • RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin