4

52 10 12
                                    

3 ay sonra;

Okullar o olay olduktan birkaç gün sonra kapanmıştı, o olaydan sonra karne gününe bile gidememiştim bile.

Şimdi yeni yıl başlıyordu, ve artık sınıflarımız değişmişti. Aynı sınıfta olduğum tek kişi de Jongdae'ydi bizimkilerden.

Jongdae'yi çok severdim ama keşke daha kalabalık olsaydık...

"Merhaba yeni sıra arkadaşım." diyerek sandalyemi çekti Jongdae ve sonra çantamı kaptı elimden "Bundan sonra yeni uşağınız olarak hizmetinizdeyim."

Kıkırdayıp oturdum ve Jongdae'ye döndüm "İlk günden çok başarılısınız efendim." 

"Ne demek efendim." diyerek kendi sandalyesine oturdu Jongdae ve etrafına bakınıp iç çekti "Çok fazla yeni tip var."

"Daha iyi ya işte uğraşmayız kimseyle." dediğimde Jongdae kafa salladı. Sonrasında da konuyla bağımsız bir şey söyledi ama bir anda söyleyince çok komiğime gitti ve kahkaha atmaya başladım. Üstüne ben de birkaç şaka ekledim ve yüksek sesle kahkaha atmaya başladı o da.

Biraz sakinleşince kafamı kaldırdım ve önümdeki sıraya kurulan kişiye bakmaya başladım tanıdığım biri olabileceğini düşünerek.

Kafasını bize çevirdiğinde de gerçekten görmeyi en son isteyeceğim kişiyi gördüm.

Jinyoung...

"Keyfin yerinde bakıyorum da." dedi çantasını asarken. Ben duraksadığımda Jongdae atıldı bu sefer "Pişmanlık duyacağı bir şey yapmadığındandır."

Jinyoung kafa sallayıp ayağa kalktı ve bana döndü "O yüzden mi o olaydan sonra bir daha okula gelmedin?"

"Kızı sınıf ortasında düşürdüğün durum yüzünden olabilir mi?" diye sordu Jongdae yine öne atılıp. Jinyoung bana doğru eğildi ve sordu alayla "Sen dilini yuttun herhalde."

"Seninle konuşmaya değmez." dedim ve Jongdae'ye çevirdim kafamı. Jinyoung da daha fazla uğraşmamaya karar vermiş olacak ki kalkıp gitti. 

"Çok şom ağızlıyım ya." dediğimde Jongdae dik dik baktı bana ve sordu "Sadece çok mu?"

"Sonuçta yanımda senin gibi bir kral oturuyor." diye yumruğumu çakması için kaldırdığımda Jongdae gülüp parmağını salladı ders verir gibi "Gönlümü almayı çok iyi biliyorsun." ardından da karşılık verdi havada bekleyen elime.

Ama sonrasında yüzü tekrar düştü.

"Yine kim geldi ya?" diye kafamı çevirdiğimde elimi alnıma vurmadan edemedim.

Çünkü Sooyoung, Jeongyeon ve Minseok sınıfa beraber girdiler.

"Kızın suratından sinsilik akıyor." dedi Jongdae nefretle ve irkilir gibi yaptı yerinde. Bense yüzümü anlamamış gibi bir ifadeye büründürüp Jongdae'ye dönüp sinir bozucu bir şekilde sırıtarak sordum "Hangisinin?"

Jongdae kıkırdadı ve işaret etti "Sooyoung, Jeongyeon sadece Kyungsoo'ya konduramadı bence."

"Bunun için Chanyeol'den ayrıldı ama." dediğimde Jongdae omuz silkti ve arkasına yaslandı "Aramızda kalsın bence Jeongyeon hiçbir zaman Chanyeol'ü sevmedi."

"Deme öyle ya." diyip bende yaslandığımda Jongdae tekrar omuz silkti "Sen birine gerçekten aşık olsan bırakır mısın bir fikir ayrılığı yüzünden?"

"Bana böyle sorular sorma benim aşka inancım haziran ayında bitti Jongdae." dediğimde Jongdae göz devirdi. Moralimin az da olsa bozulduğunun farkındaydı sonuçta. Sonra da Jinyoung'un taklidini yaptı kısaca "Sen dilini yuttun herhalde Nayeon."

"Salak." diyerek kıkırdadım arkama yaslandım. Birkaç saniye sonra muhtemelen yine yeni nakillerden bir çocuk bizim arka sıraya yaklaştı ve sonra bize sordu "Burası boş mu?"

Kafa salladığımda sıraya geçip oturdu. Ondan birkaç saniye sonra da muhtemelen benim iki katım uzunlukta bir kız gelip yanına oturdu eliyle koymuş gibi. Jongdae beni dürttü ve sordu "Sence çıkıyor mu bunlar?"

"Yok ya." dedim ve güldüm hafifçe "Aynı boydalar baksana. Arkadaş falanlardır."

"Biz kısa erkekleri ötekileştirme." dedi Jongdae ve kafasını iki yana salladı "Çok ayıpladım seni Nayeon."

"Bu sınıfta etrafımız düşmanlarla çevrelenmiş Jongdae bir boy  için birbirimizi kıramayız." dediğimde yandan yandan bana bakıp sırıttı ve saçlarını savurdu "Bana muhtaçsın yani."

"Jongdaeeee." diye uzatarak kolundan çektiğimde gülüp bana döndü ve çantasını işaret etti "Dua et sana küs kalamıyorum yanımda bisküvi var yer miyiz?"

...

Beden dersiydi son ders, sınıfa eşyalarımı almaya çıktığımda Jinyoung'un en yakın arkadaşı sayılabilecek Jisoo'yu sınıfta tek otururken gördüm. Muhatap olmadan geçmek istemiştim yanından ama o seslendi "Bayağı iyi görünüyorsun Nayeon."

"Yanlış bir şey yapmadığımdandır." dediğimde Jisoo güldü alayla ve ayağa kalkıp masaya yaslandı "Emin misin?"

Derin bir nefes alıp doğruldum ve ona doğru adımladım "Ben yanlış hiçbir şey yapmadım, olanların hepsi iftiraydı."

"İftiraysa neden okula gelmedin o günden sonra?" diye sorduğunda yüzüme alaylı bir gülüş kondurup biraz yüksek sesle konuştum "Okula gelecek hal mi bıraktınız sanki bende?"

"Nereden tutsan elinde kalıyor Nayeon." dediğinde oflayıp cevapladım "Sen nereden tutsan elinde kalıyor ama kabul etmek istemiyorsun."

"Çok burnun kalkmasın da." dedi Jisoo ve kendi çantasını aldı masanın yanından "Yediğin haltı biliyoruz sonuçta."

Sınıftan çıktığında bir iki saniye arkasından baktım ve bir gülüş atıp kendi çantamı alıp yürümeye başladım aramızdaki mesafeyi koruyarak. 

Ben bahçeye inene kadar zil çalmış ve bizimkiler çoktan toplanmıştı. Baekhyun elini omzuma attı ve sordu "Nasıldı gününüz?"

"Yerimizi ayıracaklardı çok gülüyoruz diye." dedi Jongdae. Baekhyun ona tip tip bakınca göz devirdi "Merak etme kanka biz sınıftakilere korku saldık bile."

"Benim önümde de Kyungsoo oturuyor." dedi Jihyo dişlerinin arasından, sonrasında da yumruğunu sıkıp kafasını hafifçe yana yatırdı "Piç herif."

"Tamam ya sakin." dedim ve çantamı sırtımda sabitleştirdim "Beklediğimden iyi bir ilk gündü."

"Bir sürü yeni kayıt var." dedi Momo. Kafamı salladım ve destekledim "Bizim arka sırada da oturuyor iki tane."

"Eee gidelim hani." dedi Dahyun. Ama Chanyeol takılmış bir yere bakıyordu. Dahyun onu kolundan tutup sarstığında bize döndü ve kaşlarını kaldırdı "Gidelim hadi."

"Nereye bakıyorsun sen?" diye onun baktığı yere baktı Jihyo ve yüzü anlamsız bir ifadeye büründü "Jeongyeon flört mü yapmış lan?"

Hate to Love You || KyungyeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin