19

31 9 0
                                    


Bir anda başlayan bu Kyungsoo fanlıkları beni benden alıyordu. Hayır, herkes bir şeylerden pişman olur ve özür diler zaten.

O zaman Jinyoung'u da affetmeliydim yani, ama Jinyoung'un adını duyunca herkes nedense düşman kesiliyordu.

"Abi zil çalalı yarım saat oldu."

Yine tarih dersinde Jongdae'yle defterde oyun oynamaya başlamıştık ama o kadar dalmıştık ki zili bile fark edememiştik. Junmyeon olmasa muhtemelen sene sonuna kadar giderdi de böyle...

"Ulan herif mezarlığa gidecekken vazgeçip son anda derse gelmiş gibi anlatıyor hayattan beziyorum ben yarım saattir durmadan kağıt karalıyorum." dedi Jongdae isyan edercesine ve kalemi masaya bıraktı. Ben de arkama yaslanıp kıkırdadım ve Junmyeon'a döndüm "Yine neler döndü okulda?"

"Sizi ilgilendiren çok şey döndü aslında o yüzden çağırmaya geldim." dedi Junmyeon. Oflayıp kafamı tekrar masaya koydum ve saçlarımı çekiştirdim "İki ayda on yaş yaşlandım yeter yine ne var?"

"Şimdi sen Jongdae'ye ben Kyungsoo'yu sevmiyorum diye bir cümle mi kurdun?" diye sordu Junmyeon. Yerimde doğruldum ve düşünceli bir yüz ifadesi takındım ama Jongdae benden önce davrandı "Geçen sadece Kyungsoo'dan nefret ediyorum da Jinyoung'a aşığım hala gibi davranmayın bana dedi." 

"Canım sıra arkadaşım." diyerek Jongdae'nin omzuna elimi koydum ve Junmyeon'a döndüm "Tamam da bundan başımıza ne gibi bir felaket gelebilir?"

"Gerizekalı Jinyoung sizin önünüzde oturuyor bu cümleyi kurup bir de dedikodusunu yaparken hiç mi düşünmediniz?" diye sordu Junmyeon. Jongdae kafa sallayıp ayağa kalkıp bana döndü ve yargılarcasına bakışlar takındı o da "Evet Nayeon hiç mi düşünmedin?"

"Jinyoung'un tarih öncesinde kalan atalarına kadar söven sensin gerizekalı." dedim Jongdae'ye ben de. Sonra da Junmyeon'a döndüm "Eee sonuçta ne oldu yani?"

"He bunla ilgili bir şey yok bunu Jinyoung söyledi de takan olmadı ama Baekhyun korkun da bir daha dedikodu yapmayın diye ders vermek için söyle dedi bana." dedi Junmyeon. Jongdae'yle benim yüz ifademiz Junmyeon'u öldürmeye kurulu bir hale gelmişti ki Junmyeon saniye beklemeden devam etti "Dahyun'un 9.sınıfta manitası varmış bir tane."

"Evet vardı bok gibi de bir çocuktu ayrıldıktan 2-3 ay sonra da Baekhyun'la çıkmaya başladılar o günden beri de beraberler zaten." dedim desteklercesine. Junmyeon kafa salladı ve suyundan bir yudum alıp devam etti "Sooyoung bir anda gelip o çocukla ilişkilerinin nasıl gittiğini sordu Dahyun'a."

"Ne?" diye bağırdık Jongdae'yle aynı anda. Yerimden fırladığımda Junmyeon elindeki şişeyle beni yavaşça ittirdi "Bunu tahmin ettiler o yüzden bana çemkiremezsin diye beni yolladılar."

Su şişesini alıp masaya bıraktım ve hırsla sınıf kapısına yürüdüm. Kapıda Sooyoung'la yüz yüze geldiğimiz anda da sırıtıp kapı koluna yaslanıp bana baktı "Sen eksik kalmıştın muhabbetten ya."

Alayla güldüm ve yerimde gerinip dik dik baktım ona. Bizim olduğumuz yere de Jihyo yaklaşıyordu o sırada. 

Cevap vermeden ilerleyip Baekhyun'u aradım. Jihyo da peşime takılmıştı, hırsla bana olanları anlatıyordu o da.

"Birazdan arayayım mı?" diyerek telefonu açtığında "Müdürün odasının önüne gelin." dedim ve telefonu kapatıp cebime attım. Jihyo yavaşlayıp beni tuttu "Ne biliyorsun sen?"

"Sooyoung'un ağzına sıçacağım." dedim hırsla sadece. Baekhyun ve Dahyun'da yanımıza yaklaştığı an kapıyı açıp içeri girdim.

...

"Oha gerçekten Sooyoung mu indirmiş şalteri?" diye sordu Momo. Kafa salladım ve güldüm "O çok bayıldığı Jisoo söyledi bana da."

"Okuldaki ilişki şemasının iğrençliğine bak midem bulanıyor." dedi Momo ve önümüze geçip hızlanıp yurda çevirdi yolunu.

Onu anlamıyorduk gerçekten...

"Üzülm artık sen de biliyoruz hepimiz seni Dubu." dedi Jihyo kolunu Dahyun'un omzuna atıp onu sallarken. Baekhyun iç çekip bana döndü "Beynimden vurulmuşa döndüm anlatamam sana."

"İnandın yani." diye sorduğumda bana dik dik baktı. Gülüp bakışlarımı yola çevirdim sadece.

Bizim evin ayrımına geldiğimizde Baekhyun devam ediyordu. Yavaşlayıp ona döndüm "Sen nereye?"

"Kyungsoolara gidiyorum kalmam ama gelirim." dediğinde kafa salladım. Sooyoung aradan çıkmış olsa bile Kyungsoo konusunda hala yumuşayamamıştım.

Kafa salladığımda Baekhyun bir iki adım attı ama sonra bana döndü "Gel sen de."

"Of kendi dediğine kendin inandın mı?" dediğimde sırıtıp kafa salladı ve devam etti yoluna. Ben de sırıtıp döndüm önüme ve eve doğru yürümeye başladım. Ama arkamdan devam eden ayak sesleriyle durakladım. 

Chanyeol ve Jeongyeon'du.

Chanyeol'e gülümseyip el salladım ve sordum "Nereye?"

"İlerideki parka gidiyoruz sakin oluyor orası." dediğinde başımla hafifçe onaylayıp önüme döndüm. Jeongyeon da selam beklemişti ama benim hiç veresim gelmemişti açıkçası.

"Olanları duydum iyi yapmışsın." diyerek o yaklaştı yanıma. Güldüm sadece "Üzülürsün sanmıştım zamanında çok savundun."

"Hayır Nayeon ya Baekhyun'un bıçaklandığı gün söylediğim her şeyde dibine kadar samimiydim." dedi. Ona baktığımda da devam etti "Kyungsoo da bir hata yaptı biz de işte ama yemin ederim en az onun kadar pişmanım."

"Of Jeongyeon sen sanki bu olaydan önce çok bayılıyordun bana." dediğimde Jeongyeon sessizleşti ama altta kalmamak için de devam etti "Sonuçta eskidendi."

"Ne değişmiş olabilir?" diye sordum. Jeongyeon ise yerinde gerildi "Sen böyle değildin çatır çatır konuşur olmuşsun."

"Ya sabır ya!" diye yükselip yavaşladım "Siz sıçtınız ağzıma, okul hayatımı siz mahvettiniz, sonra Nayeon neden sert sinirli oldu sizin yüzünüzden işte!" diye bağırdım. Sonra da adımlarımı hızlandırıp apartmana daldım.

Merdivenleri çıkmaya başladığımda telefonumu da kontrol etmeye başladım eş zamanda. Gelen mesaj da az önceki bağırışımın kanıtı niteliğindeydi.

...

Kyungsoo
"Hoşlanmıyorsun bu konuşmadan ama bugün yaptığın bile sana asansörde itiraf ettiğim şeyin haklılığını açıklıyor."

...


Hate to Love You || KyungyeonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin