Hatırla Kendini

6. Güç ve Vicdan

!Bu bölüm şiddet ve cinsel istismar içerir!

[13 Eylül 2009]

"Karanlık Dünya şanssız insanların doğduğu bir cehennem gibidir. Düzensiz ve adaletsiz bir sistemi vardır. Mafya daha çok iş adamları gibi takılır. İşleri sistemlidir. Kazanılan tüm para en baştaki adamındır alt tabakadakiler bu paradan sadece ufak kırıntılar toplar.

Çetelerdeyse işler daha gayriresmidir, daha az kural vardır. Ayrıca çeteler mafyanın aksine tek bir iş ile ilgilenirler.

Çeteler mafyanın yanında daha karlı görünsede daha tehlikelidir. Çeteler sürekli birbirleriule bölge ve güç rekabetinde olduğundan uzun yaşamak için ya yetenekli yada şanslı olmalısın."

Barış önündeki tabakta hala yaşıyor gibi duran ıstakozu çatalıyla dürtüp "Anlıyorum." Dedi, arenadan sonra onu banyoya sokup iyice temizlemişler, yaralarınıda sarıp ona temiz kıyafetler giydirmişlerdi. Tüm bu hazırlıkların ne için olduğunu defalarca sorsada Tilki'nin odasına getirilene kadar bir cevap alamamıştı. Şimdiyse Tilki ile oturmuş ıstakoz yerken muhabbet ediyordu.

Kafasını kaldırıp "Bana bunları neden anlatıyorsun onu anlamıyorum ama." Dedi, Tilki omuz silkti "Sen bu dünyanın içine doğdun. Hakkında en azından temel şeyleri biliyor olmalısın. Buradan çıktığında bir belirsiz olarak çetelerin o tehlikeli ortamında yaşayabilir yada mafyaya katılabilirsin." Dedi.

"Ha? Buradan çıkacak mıyım?"

Tilki güldü "Tabiki, şanslı olan her çocuk buradan çıkar ve sen... ah... şanslı sayılabilecek çocuklarda altıncı sıradasın" dedi

"Altı mı?"

"Yedide olabilir. İlk ona girmek bile çok güzel."

"Yaa tabi." Istakozla oynamaktan vazgeçip kenarına dizilmiş sebzeleri kemirmeye başladı.

Tilki ağzı dolu şekilde sanki sadece sormak için soruyormuş gibi "Bu arada arenada neden Pusat'ı öldürmedin?" Dedi.

"Akşam benimle aynı masada yemek yedi."

"Oo, o zaman benide öldüremezsin sen." Tilki gülerken Barış çatalını kıskacıyla kavrayan ıstakozla mücadele ediyordu.

"Her neyse, koyduğun kural çok fazla kişinin moralini bozdu. Siyahlarda bundan hoşlanmayabilir. Buna cidden değer miydi?"

"Senin aksine ben siyahlarla iç içe yaşıyorum. Öldürme iç güdüleri varmış gibi davranan bir kaç aptaldan oluştuklarını anlamak çokta zor değil. Sadece Oktay'dan ve senden korkuyorlar."

Tilki kaşlarını kaldırdı "Hımm, o zaman onlardan korkularını almış oldun. Sence bu iyimi oldu peki?" Dedi.

Barış gözlerini kalırıp Tilki'ye baktı "Kimin açısından soruyorsun?" Dedi.

Tilki sırıttı "Kurnaz tilki." Diye mırıldandı "Pekala yaşadığın dünya hakkındaki küçük eğitiminden sonra... sence bu tatlı tesis kime bağlı? Mafya? Çeteler? Yada belkide bağımsız bir kuruluşuzdur?" Dedi 

Barış bir süre düşündü sonunda kafasını kaldırıp "Mafya?" Dedi, Tilki başıyla onayladı "Nereden anladın?" Dedi.

Barış dirseklerini masaya yaslayıp "Basit. Sen, Kutay, Oktay ve Fırat arasında tabaka farkı var gibi duruyor. Sana karşı gelmekten korkuyorlar. Bunun nedeni mafyanın hiyearşist düzeni, seninde başında biri var ve onunda başında biri. Çetelerde, anlattığına göre sistem daha basit." Dedi.

Tilki geriye yaslanıp "Doğru... dinlemiyor gibi görünüyordun ama baya iyi kavramışsın." Dedi, Barış iç geçirdi ve Tilki gibi geriye yaslandı "Tüm bu tesisin amacı ne?" Dedi.