2 gün sonra ...
Kenanla öpüşmemizden bu yana hiç görüşmemiştik. Her ne kadar birbirimizi görmesek de Kenanı düşunmeden duramıyordum. Tam derin düşüncelere dalacakken telefonum çaldı arayan Cansuydu.
Cansu: günaydın kuzum hazır mıyız akşamki partiye' aklımdan uçup gitmişti.
Işıl: aa doğru o vardı bide.
Cansu: geliyorsun her türlü kaçarın yok. Hem kerem söyledi kenan da geliyormuş.
Işıl: evet ,yani galiba geliyor bilmiyorum. Anlatırım sana her şeyi.
Cansu: merak ettim bak şimdi. Neyse akşama anlatırsın .ben şimdi kapatıyorum hazırlanmaya başlamam lazım. Sende başlasan iyi olur.
Işıl: tamam tamam bende başlıyorum şimdi. Hatırlatmasan unutmuştum valla. Öpüyorum seni görüşürüz
Cansu: bende kuşum
Hazırlanmak için dolabı açtım. Siyah, yırtmacında ışıltılar olan elbiseyi giymeye karar verdim.
Üstümü değiştirip makyajımı yaptım. Son bir dokunuş olarak sadece rujumu sürecektim. Rujumun kapağını açıp sürecekken kapı çaldı.
Kapıyı açtığımda Kenanı gördüm, gayet şık olmuştu. Üzerine siyah bir gömlek, altına da siyah pantalon giymişti. Ben ona bakarken içeri girdi ve kapıyı kapattı. Beni sırtım kapıya gelecek şekilde yasladı.
Kenan: her zamanki gibi çok güzelsin' dedi ve beni baştan aşağı süzdü.
Işıl: sende her zamanki gibi yakıyorsun.
Tam öpüşmek için yakınlaşmıştık ki tekrar aptal telefonum çaldı. Bu anı hiç bozmak istemiyordum ama telefonuma da bakmak zorundaydım.
Kenan: çalacak zamanı buldu' arkasını döndü ve çalan telefonumu bana uzattı. Arayan kişiyi gördüğümde şaşırmadım. Ve telefonu açtım.
Kerem: nerdesin ya hep geç mi kalmak zorundasın
Işıl: Kerem azıcık sabret yoldayız.' kenan bana akıp gülümsüyordu.
Kerem: -yız dediğine göre geliyor seninkii, hadi yine iyisin.
Işıl: kapat telefonu yoksa gelince görüşürüz seninle
Kerem: yok hiç görüşmeyelim, bende misafir getirdim çünkü. Aaa hatta beni çağırıyor kapattım ben .' dedi ve telefonu yüzüme kapattı.
Kenan: şimdi çıkmazsak biraz gecikeceğiz haberin olsun.
Işıl: ikimizde böyle şıkken çıkmadan fotoğraf mı çekinsek
Kenan: seni mi kıracağım.
Ayna karşısına geldiğimizde Kenan kolunu omzuma attı. Bende omzumdaki elini tuttum. Birkaç saniye birbirimize baktıktan sonra konuşmaya başladım.
Işıl: peyniir dersek daha güzel çıkıyor.
Kerem: bir deneyelim ozaman
ikimizde aynı anda peynir derken Kerem güldüğü için fotoğrafta yüzü görünmedi.
Işıl: yüzün görünmemiş tekrar çekelim ister misin
Kerem: bence güzel olmuş. Birlikte ilk fotoğrafımız, anı kalmış olur. Hem geç kaldık zaten çıksak iyi olur.
Işıl: tamam tamam hadi çıkalım ozaman.' dedim ve çantamı alıp evden çıktık.
Asansörden inip Kenanın arabasına vardık. Tam kapıyı açacakken Kenan kapıyı tutan elimden tutup beni arabaya yasladı.
Kenan: Kerem sağolsun yukarıda yapacağım şeyi ya...' cümlesini tamamlamasına izin vermeden onu öptüm.
Uzun süren öpüşmemizden sonra konuşmaya başladım.
Işıl: binsek iyi olacak yoksa geç kalacağız' dedim Kenanı taklit edercesine.
Kenan: tabi binelim prenses buyurun ozaman.' bana kapıyı açtı.
Arabaya bindikten sonra Kenan da sürücü koltuğuna oturdu. Bana bakıp gülümsediğini hissederken arabayı çalıştırdı ve yola çıktık.
Arabadan indiğimde kapıyı görevliler açtı. Kenanda görevlilere arabanın anahtarını verip yanıma geldi. Barın girişine doğru yürürken elimi tuttu. Gülümseyerek ellerimize bakıp mekana girdik.
Bizimkilerin yanına geldiğimizde hepsi bize bakıyordu, Emin dahil olmak üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜST KOMŞU
RomanceIşıl ve üst katına taşınan Kenanın ateşli hikayesi. (+18 sahneler içerebilir)