"oi işimiz var nereye Kise"
"ama Midorimachii~ söz konusu burada Kurokochi"
"Kurokoyla ne alakası var bunun?"
Kise göz devirdi. Sarı parıldayan gözlerini Kurokoya çevirdi ve heyecanla elini tuttu.
"hadi o zaman gidelim!"
"yosh"
Ortamda ki gergin hava kimsenin umrunda olmadı, hepsi alışmıştı bu duruma. Midorima derin bir iç çekti ve gözlüklerini düzeltti sargılı parmaklarıyla. Göz ucuyla Kurokoya baktı ne kadar İkizler burcunu sevmesede onu seviyordu.
'Lanet olsun'
Diye geçirdi içinden ve etrafına kötü enerji yayan Akashiye baktı. Fazla öfkeli duruyordu. Arkadaşını iyi tanıyordu bu işin sonunun kötü bitmemesi için günün şanslı eşyasını sıkıca kavradı. Küçük matruşka bebeği elinin altında can veriyordu.
"oi Kurokochii, Aobaka ve Murabasakiyi de davet edelim mi?"
Kuroko göz ucuyla elini tutan sarışına baktı ve sonra gözlerini yürüdüğü yola geri dikti.
"Aominenin öyle bir yerde tek düşündüğü şeyin erotik şeyler olacağına eminim ve Murabasakiyi anlatmaya gerek yok Kise-kun"
"oh doğru ya"
Yumruk yaptığı elini düz tuttuğu elin üzerine hafifçe vurdu. Onu gören hayranlarından saklanmak için ise boşta kalan eliyle ara sıra yüzünü kapatıyordu.
"aptal bir modele kim hayran olur ki?"
Akashi imalı ve sinirli çıkan sesiyle resmen Kiseyi aşağılamıştı. Kise bir adım arkasında olan pembe ve kırmızı arası saç rengine sahip adama baktı.
"en azından ukela ve vicdansız değilim."
(oyyy laf soktu qjdjwjsjwjdwjd neyse böyle şeyler yazmak eğlenceli cringefln)
Akashi üzerine bile alınmadı ve sankı tişörtünün üzerinde toz varmışcasına silkeledi.
"daha 'süpriz' olan yere gelemedik mi?"
"birazcık daha"
Midorima hâlâ neden onlarla gittiğini bilmiyordu ama yinede gidiyordu. Kuroko da oradaydı.
(tsunderecilik oynuyo ablası)
Küçük ama fazlasıyla gösterişli bir yere geldiklerinde Kuroko gözlerini bir kaç kez kırpıştırdı. Kaç kere buraya gelsede her defasında görkemine kapılıyordu.
"belki biliyorsundur Akashi ama sana burayı göstermek istedim"
Akashinin tam gözlerine bakarak söylediğinde pembeli adam ilk Kurokoya sonra gösterişli işletmeye baktı.
"oha Kurokochii burası mükemmel!"
Heyecanla yerinden zıpladı Kurokonun diğer elinide tuttu. İki elide bırakmak istemiyordu. Onların fotoğrafını çeken bir hayranını gördüğünde eğildi ve Kurokoya sarıldı.
(kikuro momentlarına bayılıyoruuuğm)
"ünlü olmayı beceremiyorsan olma."
Midorima yeşil saçlarını düzeltti. Kısık gözlerle sarışına baktı. Kise Midorimaya dudak büzdükten sonra elini tuttuğu gence geri baktı.
"giriyo muyuz?"
"evet"
"yehuuuu"
İçeri girdiklerinde tablolara birbir baktılar. Kise düşünceli bir şekilde bir tabloya bakarken Kuroko ve Akashi birbirleriyle sohbet edip tablonun içerdi konuyi derince tartıştılar. Midorima ise arada katılıyor ve tartışmalarının mantığıyla tabloya bakıp duruyordu.
"çişim geldi, çişe gidicem bekleyin beni"
"istersen mikrofon verelim herkese söyle"
"olur"
"Kise benide bekle seninle geleceğim"
"Akashichi senindemi çişin geldi?"
"gelemez mi?"
Kise bir şey demedi ve arkasını döndü. Akashinin arkasından geldiğini keskin bir şekilde hissedebiliyordu.
>>>
Waaaaaa waaaaa tuvaletteki ...
...yı diğer bölümde görücez ahahaha neyse aklimdaki tek eksinli yer tuvaletteki olay olucak sanirim widjejsjejdje
Bu bolum cok sıkıcıydı affedin valla
Umarim begenmissinizdir.
<33333333333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuroko's harem-i
FanficHepsi arkasına döndü... Hepsi arkasına göz ucuyla, sulu gözlerle baktı...