jungkook: gelmem için can atıyorsun fakat aklımdan geçenleri bilseydin, inan bu kadar istekli olmazdın.
texting, düzyazı.
+18! küfür ve cinsellik barındırır.
lisa: sana demiştim kookie seninle bir gece geçirmek bile yeterli olacak
jungkook: oldu mu daha belli değil hem daha bir gece bile geçirmedik
lisa: ben senin tadına baktım sadece ellerin çok güzeldi jungkook sende bir sanat eseri gibiydin hatırladıkça kıvranıyorum dün geceyi
jungkook: daha senin tadına bakamadım maalesef dudakların hariç
lisa: kirli konuşmaları seviyorsun
jungkook: küçük bir mesajla bile yükselen bir kadın var karşımda
lisa: her mesaja değil ama sadece senin mesajlarına
jungkook: öyle mi dersin
lisa: seni bir sonraki görüşümü merakla bekleyeceğim
jungkook: o zaman erken dönmene izin vereceğimi sanmıyorum
lisa: fantezilerini merak ediyorum
jungkook: merakını gidereceğim bir sonraki görüşmemizde
lisa: ne yapacaksın bugün
jungkook: işe gideceğim
lisa: ya kaçta eve dönüyorsun ki o zaman
jungkook: ne bu merak kızım
lisa: merak ediyorum seni ne yapayım ama
jungkook: etme merak kalsın
lisa: ettim merak kalmasın öyle
jungkook: bana tatlı geliyorsun ha
lisa: allah kahretmesın bu iltifat mıydı
jungkook: nasıl anlarsan işte
lisa: seninle fuckbuddycilik oynamak daha keyifli yoksa odun bir yapın var seziyorum yani haksız mıyım
jungkook: haksızsın romantiğimdir aşık olayım falan deme sakın üzülürsün, diyeyim
lisa: ilk sen olma da
jungkook: saçmalama lisa: bunun olacağını buraya yazıyorum güzel kalçamın üzerine yemin edebilirim
jungkook: akşam iş yemeğinde olacağım o güzel kalçana sahip çık resmini atmanı istemiyorum
lisa: o güzel kalçamın resmini görmek isteyen tonlarca adam var şanslısın 💋
jungkook: başka zaman atabilirsin ama insan içindeyken atmana kızıyorum
lisa: tamam jungkookie~ sözünü dinleyeceğim
Son mesajıma görüldü bile atmazken telefonu yatağa bırakarak yatakta doğruldum. Sabah sersemliği üzerimdeydi hâlâ. Onunla konuşmayı seviyordum. Normalde fazla mesajlaşan biri değildim ama onunla konuşmaya başladığımdan beri bırakamıyordum telefonu.
Dünü atamıyordum aklımdan bir türlü. Kaç zamandır uzaktan izlediğim, hayran kaldığım adamla dakikalar geçirmiştim. Normalde peşimde birçok erkek koşmasına rağmen gözüm hep Jungkook'taydı. Başka kızlarla görünce sinirlerimi altüst eden o adam. Önce izledim, yanındakinden kurtuldum ve ona ilerledim. Beğendiğiniz bir adamla bir gece geçirmek fazlasıyla kolaydır fakat o beğendiğiniz adamın kafasını kurcalayabilmek, aklında yer edinmek zordur.
Çok çaba sarf etmedim ama ortada bir şey varsa, o da benim eserimdi.
Bizimkilerde biliyordu Jungkook'u. Bazen sırf görmek için bile gittiğim oluyordu. Tam yataktan kalkacaktım ki, telefonum titremeye başladı. Şaşkınlıkla telefonun ekranına baktım. Babam arıyordu. Aşırı sıkı baba-kız ilişkimiz yoktu, yoğun bir adamdı. Ama aramız iyiydi. Annem ve babam ayrıldıktan sonra kendi evime geçmiştim. İkisiyle de aram iyiydi. Sadece annem şu sıralar hayatına aldığı erkeklere dikkat etmiyordu. Üvey babamı Jennie ile gördüğümü söylediğimde büyük kavga çıkmıştı. Gururlu bir kadın olduğundan onu aldatan bir adamla asla bir daha yan yana gelmeyeceğinden boşanma davası açmıştı.
"Kızım, nasılsın bakalım?" Tok sesi kulağıma dolarken gülümsedim. İş yerinde olmalıydı. Yoğundu ve telefondan bile hissediliyordu.
"İyiyim babacım, sen nasılsın?"
"İyiyim kızım iyiyim, çok aramıyorsun şu ara gözümden kaçmadı sanma.." Sinirle karışık dediklerine güldüm.
"Daha geçen haftasonu sendeydim ya baba, benimde kendime göre işlerim oluyor." Benim gülüşüme karşılık ondanda bir gülüş işittiğimde gülümsemem genişledi.
"Tamam kızım tamam. Bir şey söyleyecektim sana. Bu akşam bir iş toplantısı var. Bay Jeon ile önemli bir anlaşma yapacağız. Babası da gelecek. Bende seni ve anneni o toplantıda yanımda görmek istiyorum. Yeni ortaklarımızla tanışma yemeği olacak işte. Güzel bir yemek olacağından eminim, babası çok komik bir adamdır.." Keyifli bir gece geçireceksem asla hayır diyemezdim.
"Tamam o zaman, gelirim ben."
"Çok mutlu ettin beni, seni almaya şoförü yollayacağım. Akşam tekrar ararım seni. Görüşürüz kızım."
"Görüşürüz baba."
Telefonu geri yatağa bıraktım. Bay Jeon kimdi, tanımıyordum. Dedemin yönettiği şirkette babam tanınan bir mimar ve şirketin ceosuydu. Dedem daha elini eteğini çekmedi fakat her şeyi babama bırakmış görünüyordu. Beni de zamanında mimar olmam için zorlamıştı. Ben ise dil yeteneğimi keşfettikten sonra bunun peşinden gitmiştim.
Telefonu geri yatağa bırakırken akşam için hangi elbiseyi giyeceğimi düşünüyordum. Umarım güzel geçerdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
duzyazi yazmakta çok iyi degilim, son iki-uc bölümdür duzyaziagırlıklı 🥳kendimi geliştirmeye çalışıyorum, oy vermeyi unutmayın ⭐️