Ruhumun İzi

4. Bölüm

İlk defa sabah kabus görerek uyanmamıştım huzurlu uyanmıştım sebepsizce günüm güzel gecicekmiş gibi geliyordu mutfağa gidip doğru dürüst bir kahvaltı hazırlamıştım. Arel aramıştı şaşırmamıştım uyanır uyanmaz arıyordu, Aytaç ile buluşacaklarmış beni de çağırıyormuş tabi ki işime gelirdi.

Dışarıda olacağımız için ve bir yere gitmeyeceğimizi umarak mavi uzun kollu elbise siyah kaban ve az topuğu olan çizmemi giymiştim sacımla da çok uğraşmayıp at kuyruğu yapıp kapının önüne çıktım.Aytaç buradan sonra davaya gidecekmiş o yüzden arabayla alıyordu ben aşağı inince zaten onlar da gelmişti arabanın arka kapısını açıp Arel'in yanına oturmuştum.

Arel ile kıyafetlerimiz benziyordu hatta aynı giyinmiştik belirlemeden istemsizce mutlu olmuştum Arel siyah elbise, beyaz kaban, siyah çanta ve beyaz çizme giymişti. Aytaç ise siyah takım elbise giymiş ondan gözlerimi alamıyordu ne yalan söyleyeyim. Kafeye geldiğimizde benim 983349 kez dinlediğim Arel'in aşk hayatını dinliyorduk tabi dinlerken de bir yandan yorgunluğumu atmaya çalışıyordum dün buluşmadan önce 2 günlük bir blok nöbetim vardı ve ben hala yorgunluğumu atamamıştım bugün de yorucu geçmemesini umarak 8. Kahvemi isteyecektim ki Aytaç buna engel oldu.

Ne hakla karışırsın be annem misin babam mısın oğlum sen? Demedim tabi ne yapıyorsun gibisinden bir baktım o da bana karşılık "Uykun varsa seni evine geri bırakalım doktorsun ama kendi sağlığını umursamıyorsun nasıl olacak bu?"

"Kendi sağlığımı umursamadığımı nerden biliyorsun kendin dedin doktorum bana ne iyi ne kötü geleceğini bilirim değil mi?" kapak oldun mu Aytaç? "Senin eve bırakmana gerek yok işim var zaten hastaneye gitmem gerek görüşürüz Arel eve geçince haber edersin." deyip hastane çantamı hazırlamak için eve geçtim Allahtan gittiğimiz kafe evime yakındı.

Yani ne diye büyüttüysem bu konuyu kendi kendime hayatımı zehir ettim ya. Hastane çantamı hazırlayıp hastaneye geçmiştim şu an keşke 2 gün blok nöbetim olsun diye dua edecek durumdayım neyse abarttım o kadar da olmaz ya.

Umarım Arel hastaneye gelmez çünkü ne zaman anlaşamasak hastaneye gelip barışmamızı sağlıyordu, gene aynısını yapmaması için bildiğim tüm duaları okusa mıydım?

Ya eve bırakalım demişti, kovmuş muydu yoksa beni mi düşünüyordu? Daha tanışalı 24 saat olmamıştı beni niye düşün hadi beni düşündü diyelim hangi sıfatla? Demek ki herkese böyleydi. Ne diyorum ben ya iyice saçmalamaya başladım of. Kafa kalmadı bende tıp okurken hepsini kaybetmemiştim diye düşünüyordum ama sağ olsun yaşadıklarımla kaybettiğime tam emindim şu an.

Saate baktığımda 8'di ne ara o kadar geçti bilmiyordum bir ara fırsattan istifade uyumuştum o yüzden bu kadar çok geçmişti. Neyse ki nöbetim bitmiş eve gidiyordum o yüzde bi tık mutluydum.

- AREL'DENN-

Aytaç hala sabah ki olayın şokundaydı ya da davayı kaybetmişti tam bilmiyordum fakat konuşmuyordu mal gibi etrafa bakıyordu. Tabi Aytaç Berenin tavırlarını pek bilmiyordu, Aytaç'ın ağzından onlar çıktıktan sonra neler olacağını az buçuk tahmin etmiştim tahminimde bir tık yanlışlıklar olsa da tutmuştu keşke tutmasaydı. Bereni arayacağım ama arayamıyorum hala kızgındır belki bana patlar diye aslında Hastaneye götürecektim ama Aytaç'ın öküzlüğü ve inatçılığı ile bu planda suya inmişti, gitse ölecekti sanki aptal. Aslında Berenim doğru olanı yapmıştı keşke 2 tane daha çaksaydı kızı utanmasa kovacaktı şahsen bence onu ima etmeye çalıştı alttan alta berende o yüzden sinirlendi ve gitti aytaç arkadaşımızda arkasından gitme tenezzülünde bile bulunmamıştı. Harbi bu erkekler öküz sanırım. Salondan çıkıp odama geçmeden önce mutfağa uğrayıp kendime kahve yaptım Aytaç'a sorma gerek duymadım yapacaksa mutfak orda ayaklarında da problem yoktu kalkıp yapabilirdi. Baya misafirperverim değil mi? Şimdi ki yapacağım şey de Bereni aramak yani ben bir şey yapmamıştım bana kızmazdı muhtemel yani inşallah. Bereni görüntülü arayarak dedikodu yapmak için hazırlanmıştım ki Aytaç dış kapının kapısını kıracak gibi kapattı ayağa kalktım ona kızacaktım ki bir hatunla  anadan doğma karşımda duruyolardı  "LAN GERİZEKALLI BU HAL NE" kükrememle ikisi de bana baktı.