5. Bölüm

6 1 0
                                    

-Açelya Demirin Anlatımıyla-

Cenk'in beni salması üzerinden 3 hafta geçmişti bende bu süreçte kafede yeni bir işe başlamış ayrıca bana yetecek bir ev bulmuştum şuan her şey normaldi umarım hep de öyle olur.

Evim güzel fakat evim ile işimin arasında 40 dakika var... yani sabah erkenden uyanıyordum, bu günde o sabahlardan biriydi akşam çalışmak iyiydi eve sabah geliyordum ama sabahken eve erken gelsem de baya yoruluyordum saka gibi.

Durağa gelince otobüste peşimden gelmişti şansımı kullandığım yere bak gerçekten saka mıydı yani. Otobüse bineli bi yarım saat oluyordu sanırım en sonunda iş yerime gelebilmiştim anahtarı her zamanki yerinden alıp dükkanı açtım masaları düzeltip diğer iş arkadaşlarımı beklemeye başladım.

Sabahları 3-4 kişi akşamları da 5 kişi bu kafe 7/24 acık olduğu için akşamları ders çalışmaya fazla kişi geliyordu.

Kapıdan içeri Bartu girip her zamanki neşesiyle kendince şarkılar mırıldanıyordu "hoş geldin Bartu erkencisin bu gün" normalde bir tık daha geç kalıyordu şaşırmıştım yani. "Bir farklılık yapayım dedim normalde ben acarım diye planlamıştım ama geç kalmışım sanırım" anladım manasında kafamı salladım. Günün kalanında müşteriler ile ilgilenip eve geçmeden önce mağazalara uğrayıp kıyafet falan alıp eve geçtim.

Eve geldiğimde evin içinden geçilmişti yani sabahta böyle bırakmıştım işten geldiğimde toparlarım demiştim kendi kendime ama şuan hiç toparlayasım yoktu yan gelip yatmak istiyordum şahsen. Yarında yapmayacağımı bilerekten yatağıma gömüldüm.

" Rüzgarlı ancak soğuk olmayan günlerden biriydi berenle ben dışarıda dolaşıyorduk. Beren her zamanki gibi parka girmek istiyordu sanırım 4 yaşındaydı boyu bacağımı bile geçmiyordu. Beren daha fazla ağlamasın diye parka girdik gözümden kaybolmasın diye peşinden gidiyordum ama dikkatim bi anda dağılmıştı zaten olan ne olduysa o zaman olmuştu beren yoktu?

Bağırıyordum beren diye bir yandan da ağlıyordum. Sesim çıkmamaya başladı bir ara bilincimde kapanmıştı. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim ama ben hala beren diye sayıklıyordum ama yoktu. Ağlıyordum hala ağlamam durmuyordu. Saclarımı yoluyordum, bağırıyordum, kendime tırnaklarımı batırıyordum en son Sakinleştirici vermişlerdi gene gözlerim kapanıyordu kapanmamalıydı direnmeliydim bereni bulmalıydım ama uyku beni içine çekmişti."

Ağlayarak uyanmıştım ancak ellerime baktığımda saclarımın olduğunu ve kollarımın tırnak izleriyle dolduğunu fark ettim. Kabus görüp bu kadar içten yaşamamıştım.

Ruhumun İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin