Gece titrek ışıklar altında dans ederken
Bir cemresi daha buhar oldu ömrümün.
Bir çiçek daha soldu gitti güz gelmeden.
Ve ben hala çürük yapraklarında boğuluyorum.Tırnaklarımı bir hayale geçirmiş tırmanmaya çalışıyorum.
Ama bir türlü aşamıyorum şu kader illetini.
Yazılarını söküp de atamıyorum alnımdan.
Ya da sadece seviyorum imkansız deneni .Parçaladılar Ruhumu inceldiği yerden.
Kırıkları birleştirip bir ben yapamıyorum.
Bir bahanem vardı suçlamak denen.
Onu da her gün biraz daha unutuyorum.Şimdi söyleyin bana kardeşlerim söyleyin!
Ne kalır yalanlarını öldürmüş bir adamdan geriye?
Nolur siz de sonsuz bir mutluluk demeyin.
Hüzün dışında hiçbir şey bırakmadım kendime.Şimdiye kadar boşa kızmışım meğer güneşe.
Pusulamı dalgalı okyanuslarda ben düşürmüşüm.
İntikam uğruna,yönümü kaybedeceğimi bile bile...
Ve her aşkımda biraz daha küçülmüşüm.Artık ben diyince aklıma bir kaç insan gelir olmuş.
Ben gülüşlerin soğuğunda ürkmüşüm, üşümüşüm.
Pusulam gitmiş,güneş batmış da ne olmuş?
Kutup yıldızımı gözlerinde görmüşüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızlığın Penceresinden
PoesiaEvet, yıldızlar da yalnızlar Dünyaya gelmiş her aşık kadar