Bölüm 1

33 0 0
                                    

Merhaba ben ezgi Demirsoy 24 yaşındayım gastronomi mevzunuyum ama bazı restorantlarda garsonluk yapıyorum anne ve babamla kalıyorum ne kadar istemesem de doğru konuşmak gerekirse onları hiç sevmiyorum çünkü kendimi bildim bileli hep azar yerim ve ne yapsam onlara asla yaranamam yani beni pek(!) Sevmezler benimde onları sevdiğim söylenemez ama bir tanede abim varmış evet varmış bende henüz tanışmadım kendisiyle. küçükken onu yetimhaneye bırakmışlar annemler konuşurken duymuştum onun hakkında tek bildiğim isminin Kaan Efe olması vede bir tane bebeklik fotoğrafı başka yoktu benden haberi olduğunu sanmıyordum bir arkadaşıma araştırmıştım ama soyadını değiştirmişler bulamamıştım bende pes ettim.

 neyse şimdi ise yatağıma cenin pozisyonunda uzanmış yastığıma sarılarak yatıyordum şimdi soruyorsunuzdur madem sevmiyorsun annenleri neden onlarla yaşıyorsun diye açıkçası kaçmaya çok çalıştım babamın eli çok uzundur Demirsoy şirketinin sahibi nede olsa değil mi aslında çok ısrar etti bana gel şirkette çalış diye ama inatla reddetmiştim sevmediğim bir insanın parasını istemezdim tabi sonuçta çokda dayak yemiştim ama inatla devam etmiştim kapı çalınca yattığım yerden dikleşip "gel" "ezgi hanım yemek hazır selin hanımlar sizi bekliyor " Kafa sallayıp kalktım bu kadını da hiç sevmezdim para için herşeyi yapabilecek potansiyele sahipti "geç otur hadi seni bekliyoruz saatlerdir desem yalan olur çoktan başladık" "iyi yapmışsınız afiyet olsun " "yarın sabah hazır ol bizim şirketin ortağının oğlu ile evleniceksiniz nikah memuru gelicek "babamın dediğiyle içtiğim su boğazıma kaçtı öksürüğü mü dindirip zar zor "n-ne ne saçmalıyorsun baba" "duydun hem garsonluğu bırakıp şirkette çalışıcaksın izin verdik hevesini attın artık kocanın yanında asistan olucaksın" bir hışımla ayağa kalkıp "hayır asla ben evlenmem sevmediğim tanımadığım biriyle size zor katlanıyorum asla sakın baba söyle onlara gelmesin evlenmiyorum ben" babamda benim gibi kalkıp kolumdan tutup odama sürükledi içeri atıp "ister iste ister isteme ben parayı aldım evleneceksin yarına kadar kal burda da aklın başına gelsin " diyip kapıyı çarparak çıktı yatağıma oturum ellerimle yüzümü kapatarak ağlamaya başladım sonra aniden kalkıp "neden ağlıyorum ki bende bu evden kaçmassam bana da ezgi demesinler hadi bakalım"diyip dolabımdan bir sırt çantası çıkarıp içine gerekli şeyleri aldım kartımı ve biriktirdiğim paramı alıp çantaya attım bilgisayar tabletimi ve gerekli şeyleri de alıp başka bir çekmeceyi açtım neden aldığımı hatırlamadığım kızıl peruğu alıp bir poşete malzemeleriyle birlikte koydum etrafa bir göz gezdirip başka ne alabileceğime baktım başka birşey yoktu zaten birikmiş fazlası ile param vardı gerekirse alırdım hazırladıkları saklayıp yatağıma uzandım akşam herkez uyurken kaçıcaktım böyle daha iyiydi belkide ilerleyen zamanlarda abimi bulurdum kimbilir .

geçe telefonumun yastığımın altında titremesiyle uyandım ses çıkmaması için ayakkabılarımı elime alıp çantamla birlikte odadan çıktım odanın yedek anahtarlarını o kadından almıştım önceden bazen lazım oluyordu dış kapıya gelmiştim ki bir ses duydum direk duvarın arkasına saklanıp bekledim sanırım annemdi eminim ki uyku sersemi olduğu için beni fark etmedi bir kaç dakika sonra uyumaya gidince yavaşça kapıyı açıp çıktım değiş saatiydi bu saatte korumalar yer değiştiriyordu tahmini 5 dakikam vardı annem yüzünden 5 dakikam geç çıkmıştım ayakkabılarımı giydiğim gibi çıkış kapısına koştum sonrası dur durak bilmeden nereye gittiğimi bilmeden koştum tam baya uzaklaştım peruğu çıkartmıştım elimle saçlarımı düzeltiyordum ki karşıdan gelen bir polis ekibini beklemiyordum babamın tanıdığı diye düşünerek peruğu kenara fırlattığım gibi ters yöne koşmaya başladım arkamdan ise birinin "koşun yakalayın selim peruğu al sende" bense tabana kuvvet diyip koşmaya devam ettim tam bir çıkmaz sokağa girmiştim ki daha geri dönmeye fırsat olmadan polisler kapattı yolu "hayır yaa" "Serkan can tutun şu kızı" "hemen baş komserim" "bırakın beni ya ben bişey yapmadım "

"Diyorsun o halde neden kaçtın bizi görünce ve neden peruk var" " siz... babam dediği için beni takip etmiyor musunuz yani" beni tutanlar dan biri " ne babası kızım biz seni tanımıyoruz bile " " o zaman babam daha fark etmedi benim kaçtığımı ohh be şükür " "bana bak sen bizimle dalga mı geçiyorsun " " tamam sakin oluyoruz barış sende bize ne saçmaladığını anlatıyorsun " bende el mecbur burada ne yaptığımı neden kaçtığımı olayları anlattım "baban kim senin hangi baba kızını zorla evlendirmeye kalkar" " Hakan Demirsoy Demirsoy şirketinin sahibi" "ne" dedi oldukça şaşkın bir bir şekilde "ezgi bu senmisin?"

"Adımı nerden biliyorsunuz pardon" "kaç kardeşsiniz siz" "ben tek çocuğum. Aslında bir abim varmış ama ben küçükken yetimhaneye vermişler konuşurlarken duymuştum yani bildiğimden haberleri yok adı da-" sözümü kesip"Kaan Efe " "sen nerden biliyorsun " yavaşça yanıma yaklaştı bir yandan da yanımdaki polisler beni bırakmıştı " çünkü ben Kaan Efe sende benim küçük kardeşim ezgi" " sana neden inanayım bebeklik fotoğrafın varmı " dedim bir yandan da çantamdan fotoğrafı arıyordum oda cüzdanını çıkartıyordu " sadece bu var bende " bende elimdeki fotoğrafı gösterip elindekini de aldım katlanmış bir fotoğrafı bir bende olan fotoğraftaki aynısı ve benim bebeklik o tahmini 6 yaşındaydı bense 2 yaşındaydım bendeki fotoğrafla aynıydı onun fotoğrafı ama bu benim" "şimdi ikna oldun mu kardeşim " "hayır DNA testi de yapmadan olmam" " peki arkadaşlar siz devriyeye devam edin bizide hastaneye bırakın "nedenini bilmiyorum ama içimden ona güvenmek geliyordu bende içimdeki sesi dinlemeyip onlar arkasına dönüp sokaktan çıktıktan sonra onların tersi istikametine koşmaya başladım 'hep derim gene diyorum dediğimi yap yaptığımı yapma aferin sana' diyen iç sesimi umursamadan koşmaya devam ettim arkamdansa farketmiş olmalılar ki onlar evet belki o abim olabilir ama belli değil belki sahte polis beni kaçırıp otuz iki yerimden bıçaklayıp gelinlik giydirip bir çalının arkasına atıcak devir babana bile güvenme devri koş yavrum koş tabana kuvvet diyip izimi atlattım tabi yada ben öyle sanıyordum... 

internete yayınladığım ilk kitap bu yüzden hatalarım olursa kusura bakmayın bu arada noktalamalara ve yazım yanlışlarına bakmayın düzeltmeye üşendim umarım beğenirsiniz elimden geldiğince her gün bölüm atıcağım eğer bölüm gelmesse bilgisayar yasağım vardır fazla kitap okuduğum ve internete baktığım için yarın ki bölümde görüşürüz bu arada bazı hatalarımı yazabilirsiniz eleştiriye açığım hem düzeltirim orayı bölümler bu kadar kısa hemen hemen. 

Küçük Kaçak EzgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin