Bölüm 8

10 0 0
                                    

suna teyzeyi dinleyip yeri güzelce sildim sonrasında da molaya çıktım molamın bitmesine az kala restoranta geri döndüm abimlerde anca kalkıyordu çıkmadan önce yanıma gelip "dikkatli ol ezgi dükkanı sen kapatıcaksın unutma hadi biz gider" diyip sırıtarak gitti o sırada buse abla ve zeynep abla oturmaya devam etti yanlarına oturup 

aynı anda zeynep ablaya döndük "hadi anlat" dedik aynı anda "neyi yaa" "abimle dün olanları ve son durumunuzu" "evet eksiksiz anlat bak söz verdin sabah" "tamam.biz kaan efe ile ...çıkıyoruz" dedi bir anda "Ne!" "hadi canım!" diye bir tepki verdik demekki planım işe yaramıştı canım kendim yaa "dün bana aşkını ilan etti o sırada da ben cevap veremeden işte çatışma çıktı ama bu sabah konuştuk tekrar bende ona onu sevdiğimi söyledim ve sonuç çıkıyoruz"

 dedi mutluluğu yüzünden okunuyordu belki zeynep abla değilde tanımadığım biri olsa izin vermezdim ama az da olsa zeynep ablayı tanımıştım bende ona mutlulukla sarıldım "tebrikler abla ama ben olmasam daha beklerdiniz öpüpde başınıza koyun beni" buse ablada bana katıldığını belli edip "tabi olmazdı bu daha 2 yıl daha uzaktan izlerdi" "valla sizin hakkınızı ödeyemem" "bence teşekkür için bizim şu ceza işini bir halletsen mi ya" diye sordum bir ümit ama anında ciddileşip "hayır!" "neden zeyno ya" "beni ilgilendirmez hem o kararından dönmez ve az da olsa hakettiniz arkamızdan iş çevirerek" oflayıp oturduğum yerden kalktım "peki ozaman ben gidiyim molam bitti iş başına"

 diyip önlüğümü taktım onlarda el sallayıp çıktılar hesabı cana kitlemişlerdi oda gitmeden önce ödemiş.işim bitmiş ve ben çıkan son müşterinin ardından yediklerinide mutfağa götürüp ceren teyzeye verdi oda bu restorantta çalışan bulaşıkçıydı o oraları yıkarken bende etrafı süpürüp sildim en sonda üstümdeki önlüğü çıkarıp astım ne yani ben 3 gün daha mı bu işi yapıcam açıkçası pestilim çıkmıştı ceren ablada işini bitirince çıkıp kapıyı kilitledim "senide bırakıyım mı ceren teyze" "yok kızım sağol benim kız gelicek birazden" "peki" diyip 

arabama bindim abiminde alıcağı olsun bune yaa Allah bu işi yapan herkeze yardım etsin arabaya binince birkaçdakika soluklanmak için kafamı arkaya yaslayıp gözlerimi kapattım ve ne kadar dirensemde uyuyakaldım 5 dakikacık kestirsem bence hiç sorun olmazdı .

Kaan efe yılmazdan devam;

Ezginin çıkma saati çoktan gelmiş geçiyordu bile saat 23:32'ydi belki işi bitmemiştir diye 10 dakika falan beklemiştim ama son 12 dakikadır durmadan aramama rağmen telefona bakan yoktu son bir kez daha arayıp açan olmayınca telefonumu alıp çıktım evden 

arabama binip ezginin çalıştığı restoranta doğru yola çıktım kalbim korkuyla atıyordu onu kaybetme ihtimali bile canımı yakıyordu. Arabamı parkedip indim camlardan içeriye bakmaya çalıştım ama yok ezgiye dair hiçbir iz yoktu hatta kimse yoktu içerde toplanmış kapkaranlıktı heryer etraftaki tek ışık sokak lambalarıydı 

etrafta gözlerimi gezdirip "nerdesin be kardeşim?" 

derken aklıma otopark geldi arabası orda olup olmadığına bakabilirdim eğer değilse candan ezginin telefon sinyalleriyle yerini tespit emesini isteyecektim ama oradaydı arabası yanına gidip ellerimi yüzümün yanlarına koyup görüş alanını netledim içerdeydi ve... uyuyordu

 derin bir nefes alıp ellerimle yüzümü sertçe sıvazlarıdım birkaçkere kendime gelmek adına, sonrada kapılara baktım kilitliydi iyi akıl edebilmişti en azından cama birkaç kere vurup uyanmasını sağladım sonra uyku mahmurluğuyla bana döndü ve bir damla yaş aksa o yaşla dünyayı boğabileceğim kahvelerini bana sundu şaşkınca bakıp gözlerini kırpıştırdı beni gördüğüne emin olmak için.

Ezgi yılmazdan devam;

Uykumdan birinin cama vurmasıyla uyandım ne camı ya diyip cama bakınca abimi gördüm ben burdamı uyumuştum da şaşkınca emin olmaya çalışırken kapıyı açmam için işaret verip kapıyı açmaya çalışınca aklıma kapıyı kilitlediğim geldi elimi anlıma vurup kilidi açtım öce kapıyı açıp çıktım

 dışarı çıkar çıkmaz abim bana sarıldı direk ama öyle bir sarılıyordu ki sanki beni göğüs kafesine sokup herkezden sakınmak ister gibiydi. 

"iyimisin abicim" "iyiyim de neden" "acaba neden sen nerdesin yarım saattir çoktan eve gelmen lazımdı telefonunuda açmayınca son durak buraya geldim nasıl korktum haberin varmı? Aklıma binbir türlü ihtimal geldi." "özür dilerim abi bugün çok yorulunca 5 dakika kestiriyim dedim dayanamayıp zamanın nasıl geçtiğini anlamadım" "tamam eve gidelim hadi çok geç oldu birdaha yapma ama böyle" diyip kolunun altına çekti beni eve de onun arabasıyla gittik başka hiçbirşey konuşmayıp uyuduk tabi abimin ısrarları sonucu onunla sarılarak uyudum.  

eveet biraz geç oldu ama yazdım ne zamandır samsundaydım ve internet sorunundan dolayı yazamamıştım bunun için hepinizden özür diliyorum bir sorun olmadığı sürece iki günde bir bölüm gelmeye devam edicek iyi okumalar :)

Küçük Kaçak EzgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin