YABANCI

47 5 2
                                    

Kalbi ağzında atıyordu sanki beyni durmadan yaşadıklarını tekrar ediyordu.

Asker hala ona bakıyordu . Eğer bian önce burdan uzaklaşmazsa birşeyler olacağının bilincine vardı. Hızlıca ellerini aşağıdaki dalla koyup asılıp atladı aşağı at az ilerde bekliyordu tek hamlede binip hemen ordan uzaklaşti . Ardına bir daha dönüp bakmaya cesaret edememişti. O şuan gecmişteydi elindeki kanı silsede hala hafif izi duruyordu bian önce mağaraya gidip sakinleşmeliydi . Ne yapacağını ne düşüneceğini şaşırmıştı.

Mağaranın önüne geldiğinde kurt gözükmüyordu . O yarayla nereye gitmişti? İçeri girip köşeye oturdu dizlerini büküp başını ellerinin arasına aldı

- kafayı yiyorum! Delirdim ben ! Acaba göle düşünce komaya mı girdim ? Bu kadar mantıksız şeyler bı arada olamaz ?

Düşünceleriyle boğuşurken biden dışardan bı kurt uluması duyuldu . Bu yardım ettiği kurt muydu? Arkasından duyulan bı kaç tane daha Uluma sesi ile irkildi . Sürü vardı yakınlarda ! Mutlaka biliyorlardı burda olduğunu . Topladığı odunlardan bir tane aldı  ve dışarı çıktı . En yakın ağaca tırmanma niyetindeydi. Ama en yakın ağaca  bile onlar gelene kadar tırmanabilirmiydi orası muallaktı . Koşar adım ağaca yaklaşti dalları çok yuksekteydi ama uzaktan sürü gorunmuştu . Bı kuvvetle çıktı ağaca yukarı dallardan birine oturdu . Korkudan eli ayağı titriyordu.

- tanrım neden sırayla göndermiyorsun ben daha hazmedemeden onlar beni hazmedecek !!!

Sürü mağaranın önüne gelmişti. Toplamda 10 kurt vardı . Öndeki kurt yardım ettiği kurttu . İçinden bı küfür savurdu. Akşam yemekleri olacaktı. Öndeki kurt çıktığı ağacın altına geldi ve yukarda duran kıza baktı. Bir kere daha uludu arkasından diğerleri de uludu. Kız korkuyla ağaca sarılmış onları izliyordu.

Yardım ettiğim arkasındaki kurtlara baktı. Kurtlar dağıldılar. Ne olduğunu kavrayamamıştı . Buraya geldiğinden beri garip şeyler silsilesi bitmiyordu. Ne olduğunu anlasada dile getirecek kadar mantığına uyduramamıştı. Ağacın yüksek bı dalındaydı. Bütün kurtlar ormanda görebileceği yerlere dağılmıştı. Arkaları bize dönük şekilde sanki nöbet tutuyor gibilerdi. Bu bı delilik olsada inmeye karar verdi. Ağır ağır inerken kurtlarada bakıyordu hiçbiri yerinden milim oynamıyordu. Ayağıyla yere bastı be indi . Hala hareket yoktu. Önünde kalan yardım ettiği kurt yanına yanaştı. Boşta iki yanında duran elleri gerginlikten terliyordu . Sol eline doğru yanaşıp burnunu sürttü kurt . Şimdi anlamıştı...

İyiliğine karşılık veriyordu. Kurtların alfası o olmalıydı. Yaralıyken tek olmasının sebebi ise onların iyileştirebilecegi birsey olmadığındandı . Terk etmek zorunda kalmışlardı belliki alfalarını...

- teşekkür ederim

Eliyle başını okşadı. Artık bı sürü kurt dostu vardı... Kurtlar dost olması zor varlıklardı ama onlar birbirlerine destek olacaklardı.

*Ana karakterden*

Gece boyu çok düşünmüştüm. Gelecekte bir adım, bir ailem , bir mesleğim , bir tutkum vardı . Onlara göre hareket eder onlarla yaşardım... Şimdi nasıl olduğunu bilemediğim şekilde göl beni geçmişe sürüklemişti. Geri dönmek için yolum belki göldü ama geri dönmek istemiyordum. Ailem... Babam ölmüş, mesleğim tutkum ailem de onunla birlikte mezara gömülmüştü . Gerçi gömülememişti bile babam kayıp olduğundan bir mezarı dahi yoktu ...

Buraya gelmiştim ama eski adını kullanamazdım. Tarihi iyi bilirdim az buçuk hangi çağda hangi yüzyıllar arasında olduğunu da tahmin ediyordum . Halka karışıp tarih sahnelerini değiştirmeden yaşayıp gitmek de zor olurdu ama fazla göze batmadan göçebe dolaşabilirdim belki .... Gece boyu bunları düşünüp karar vermiştim . Bundan sonra evim burasıydı. Bu topraklardı.

Tengri'nin Tamgası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin