Ekem, ekem diyip durursun kimmiş senin eken?
- benim ekem sizin aramadık diyar komadığınız kızınızdır .
Hışımla ayağa kalktı ve büyük adımlarla yanıma geldi . Şimdi gözüme daha bi korkınç * gelmişti . Az kaldı olduğum yere sinecektim. Kendime gelip gözlerin içine baktım
- senin ne dediğin kulağına da gelir mi?
- gelir elbet ya arkamdan geleceklerdi. Belen hatunla dedikleri yerde bekledim .gelmediler başlarına birşey gelmiş olmasından çekinirim.
- benim kızım olduğunu kanıtlayabilirmisin?
- tamgalıgtır * sağ kulağının arkasında hafif kurt başını andıran bir izdir.
Arkasını döndü koskoca otağı öyle adımladı ki 3-4 adımda geri başladığı yere döndü .
- en son nerde gördün ?
- çung valiliğine yakın ayrıldık belenle denk düşende Çinli askerlerin elindeydi ifşa olmuştu. Ekem gökçil askerleri tek tek kılıçtan geçirdi geri kalanını kurtlar korkuttu kaçıştılar.
Kaşları çatık benim dediğimi düşünüyordu kurtlar... postuna doğru gitti oturdu Yan tarafında duran boşluğu işaret ederek oturmamış istedi .
- Sen her şeyi en başından diyesin bana . İlk nasıl biridir onu diyesin
- siz beni içeri kabul ettiğinizde fark ettim . Size çok benzer o konuşurken sesinin kudreti sizinki gibi adam sallar. Uzun boylu , kapkara uzun saçlıdır, yüzü hafif yumuşaktır amma bakışı keskindir. Kılıcı , yay kullanmayı bıçağı kullanmayı eyi bilir hatta ilk karşılaştığımızda pazara 2 koca geyiği avlayıp getirmişti.
Herşeyi çok dikkatle dinliyordu .
- nasıl oldu da geldi oralara
- Bana dediğine göre bir süre önce anılarını yitürmüştür . Kurtlarla o zaman tanışmış , sonra pazara geldi. Hancıyı ikna edip avladıklarını sattı . İlk geldiği günün öncesi atamı askerler öldürdü pazarın ortasında. Hancı atlara bakmam için işe aldı kalacak yer verdi. Bizde öyle tanıştık. Bana yay kullanmasını, kılıç vurmasını öğretti. Hancı kızı gibi gördü ikimizi de .
Benim atamın beni dinlediği hiç olmazdı ama o okadar dikkatle dinlerdi ki beni bian keşke benimde atam böyle olsaydı deyip iç çektim .
Hancıyı nasıl ikna ettiğini, kurtlarla avlanırken benide yanında götürdüğünü askerlerin ekemi sıkıştırışını ordan gidişimizi, isimlerimizi birbirimizin koyduğunu, belenle karşılaşmamızı ,askerlerin yarısını yara almadan öldürüşünü , herşeyi anlatmıştım ayrılma nedenimizi anlatmadan otağın dışından ses geldi .
- gelesin !!
Tonyukuk gelmişti
- konuşmanızı bölmek istemezdim kağanın ticaret yolu üzerinde tuzak kurulmuş selenga tarafına doğru giderlermiş.
-Yartuk erleri toplasın gitsinler .
Durdu bana baktı
- ilay sende gidesin bilirim yol yorgunusun amma seninde bize alışman gerekir bundan gayri sende benim bir kızımsın gelince de ben seni çağırırım deyeceklerin yarım kaldı
- Emrin olur kağanım
Tam gidecektim ki aklıma geldi . Benden önce
- onlarsız bir yere gitme demiş Eken sözünü dinleyesin
Gülümsedim . Ve dışarı çıktım .
+++++ gökçil'den++++++
Beni getiren askerlerden birkaçı gelerek zindanda nöbet tutan adamlardan biriyle konuşup yanıma geldiler bi kaç saat evvel verdikleri kıyafetleri giymem söylenmiş beyaz çuval kumaşın benzer bi kumaşla yapılmış kıyafeti giymek zorunda kalmıştım. Aşağı yukarı tahmin edebiliyorum idam edilecektim bugün olması iyi değildi . Gerçi 3-5 gün geciktirme bi işime yaramazdı. Benim en az 3 ay ölmemem lazımdı ki bu da mümkün görünmüyordu. Handan beri sakladığım bıçak hala bendeydi. Aklımda canlandırdığım küçük plan son dakika gideceğim yere göre ayarlama yapıp hızlı harekete geçmem gereken bir plandı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tengri'nin Tamgası
Ficção Históricaİşte o an anlamıştım... Ne o geri dönecekti... Ne ben oraya dönecektim... Ama Tengri'nin işi bu ya tamgasını basmıştı kaderlerine... Hikayedeki bazı tarihlerin, olayların ve kişi isimlerinin kullanımı dışında başka alıntı yoktur . Birçok mitolojik...