Selamm. Şimdiden okuyan herkese teşekkür ederim. Biraz saçma ama güzel olacak diye düşünüyorum. Lütfen vote :)
...yerime geçtiğimde saat 3'e geliyordu. Emma sonunda geldi. Ona olanları anlatmak isterdim ama o abartarak konuşacağı için evde söylemeyi tercih ettim. Salon bayağı dolmuştu. Hiç boş yer kalmamıştı sanırım. Ve işte beklenen an... dad dara damm. İşte The Tide. Kızların çığlıkları birbirini boğmuşçasına cırlıyordu. Ben kulaklarımı kapamaktan birşey yapamadım sadece Levi'ya bakıyordum. Aslında utanıyordum. Aramızda 5cmden az vardı ve ben onu itekleyip kaçmıştım. Çok utanç vericiydi. Ama napıyım. Bu koskoca Levi. Benim hayallerimi süsleyen adam... Şarkı söylemeye başladılar. Falling İn Love Tonigth söylüyorlardı. Ve ben gözlerimi Levi hariç herkese çeviriyordum. Ona bakmaya utanıyordum. Ama istemeden bakıp duruyordum. Gözlerimi kaçırmayı çok iyi becerirdim. Ama ona bakmasam bile bana baktığını hissediyordum ya da öyle sanıyordum. Bir an ona gözlerim kenetlendi aynı şekilde o da benim kahverengi gözlerime kenetlenmişti. Sonsuza kadar bakabilirdim ona. Ona öylesine kenetlenmiştim ki. O mavi gözleri sanki okyanus gibiydi. O Okyanusta tek başımaydım sanki. En sonunda tekrar dünyaya gelip gözlerimi kaçırdım. Tam o sırada şarkı bitti tabiki. Bu arada ilk bahsettiğim gibi Emma ve ben vip bilete sahiptik. Değişik bir uygulama yapıp yarın vip bileti olanlar aynı yerde fotoğraf çekilip sohbet edeceklermiş. Toplam 6 vip bilet varmış ve 2si bizde. Bu harika birşey. Yaklaşık 1 buçuk saat geçti. Ve ben yorgunluktan ölecektim. En sonunda Levi şarkı söylerken sanki bana ninni gibi geldi ve gözkapaklarım savaşı kaybedip kapandılar...
Güzel oluyor herhalde. Yorumlarınızı eksik etmeyin. Vote please. Teşekkürler. Yb bugün gelebilir. Çok heyecanlıyım. Hikayenin geri kalanı çok iyi olacak gibi.