Emma'nın Ağzından
Destiny"i uyandırdım ve gitmeden önce çaktırmadan bana bakan Drew'e el salladım. O da bana öpücük attı. Amna Tanrım! Sanırım kalbim durdu. Her neyse saat akşam 9 olmuştu. Bizi alması için babamı aradım. Yaklaşık 10dk sonra geldi. İlk Destiny'i evine götürdük sonra biz eve vardık. Eve gelir gelmez üstümü değiştirip yatağa attım kendimi. Tam uykuya dalacakken mesaj sesi ile irkildim. Mesaj Drew'dendi.
-İyi geceler prenses xxx
-iyi geceler♡x
Mesaja son kez daha bakıp kendimi uykuya bıraktım.
Destiny'nin Ağzından
Eve gelir gelmez uyudum. Rüyamda Levi'ın bulunduğu saçma salak şeyler gördüm. Sabah uyandığımda saat 6'idi. Tanrım neden diğer kızlar gibi öğlene kadar yatamıyorum. Tepemdeki beyaz renkli duvarımı izlemeye başladım. Bugün The Tide ile tanışıp fotoğraf çektirecektik. Heyecandan ölebilirdim. Tanrım LEvi çok tatlı. Neyse böyle salak gibi duvarı izleyerek düşündğüüm saçma düşüncelerden kurtulmam 1 saatimi almıştı. Hemen banyoya girip ılık bir duş aldım. Üstüme '' Nirvana'' baskılı tişört altıma siyah jean giydim. Ayakkabı olarak kırmızı converselerimi giyindim. Saat 7.30 idi. Saçlarımı kurutup boy aynamdan kendimi inceledim. Bir dakika bir şey eksikti. Ah tabiki makyaj. Dünkü yaptığım makyajımın aynısını yaptım. kafamada kırmızı şapkamı geçirdim. İşte şimdi hazırdım. The Tide ile öğlen 1'de tanışacakmışız. Hemen kahvaltımı yapıp sosyal medyamı kontrol ettim. Omg!!! Drew, Emma'yı takip etmeye başlamış. Oha harikaa. Bende bir umutla bildirimlerimi açtım. Vee işte bilin bakalım kim Destiny ablanızı takip ediyorrr. Tabiki kimse. Lanet olsun!! Yine konser alanına yürüyerek gidecektik. Hemen evden çıkıp Emma ile buluştum ordanda konser alanına doğru yol aldık. Vardığımızda yine güvenliğe biletlerimizi göstererek içeri girdik. Nereye gideceğimizi bilmiyorduk. En iyisi ikiye ayrılıp çocukları ( ne kadar yakınızz) bulmalıydık. Ben konser alanına gittim. Kİmse yoktu. Arkadaki odaya gittim. Yİne önüme o güzel kapı çıktı Levi'ın bana çarptığı yer. Levi'ın surat ifadesi hala aklımdaydı. Hİç istemeden küçük bir tebessüm oluştu suratımda. Neyse zaten kimse yoktur diye odaya öylesine girdim. Ama biri vardı. Arkası dönüktü. Gitar tellerini değiştirmeye çalışıyordu.(beceremiyordu). '' selam'' deyince bana döndü. Tanrımm bu Levi. Bana bakmasıyla suratımın maymun poposuna döndüğünü hissettim. Utanıyordum ama sanırım ben sadece onun hayranıydım(onun gözünde). Bu yüzden utanmamam gerektiğini anlayıp onun gözünün içine baktım. O da beni gözlerime bakıyordu. Sanki dün konserdeki gibiydi şu an halimiz. Gözlerimiz yine birbirine kenetlenmişti. Ama Destiny bacınız her şeyin içine sıçıp '' ben artık gidiyim'' dedi. '' lütfen burada kal'' dedi LEvi. Omg! bana burada kal didiiiii. Gitmekten tabiki vazgeçtim asfasfs. Sadece ayakta dikilip yeri izliyordum. O da beni jagjdfas. Levi dayanamayıp '' burda ne arıyorsun?'' diye sordu. Bende '' Vip biletim var.'' dedim...
Selam!!! Biraz kısa oldu biliyorum ama bir araya getirmem zaman alıyor. Bu arada The Tide Cover Shake İt Off dinlediniz mi? Geçen bölümde multimedyada paylaştığım şarkı Drew ve Nate'in bulunduğu eski bir grubun şarkısı. Bence harika.