3

4.3K 47 22
                                    

"Olduğun yerde kal seni almaya geliyorum."

Deyip telefonu suratıma kapatmıştı. Tanrım görüldü atması yetmiyormuş gibi bir de suratıma kapatıyordu. Bunları sadece ben yapınca eğlenceli oluyordu!

Dediğine aldırmayıp telefonumu kenara bıraktım ve dansıma devam ettim. Arkamdaki adama dönüp bu sefer ellerimi omzuna koydum ve öyle dans etmeye başladık.

Tabii ki de adamla sevişmek gibi bir niyetim yoktu. Sevmediğim insanlarla temasta bulunmaktan nefret ederdim. Amacım sadece  Bill'i kudurtup beni rahat bırakmasını sağlamaktı. Ve sanırım ters tepmişti.

Adamın elleri kalçama doğru gittiğinde tek hamleyle adamın bileğini kavradım.

"Ellerimize sahip çıkalım yoksa ben çıkarttırırım." dedim masumca gülümseyerek.

"Ah, hadi ama iki saattir kendini bana sürtüyorsun. Belli ki seni sikmemi istiyorsun."

"Kendimi birine siktirmeyi isteseydim emin ol bu sen olmazdın babalık. Buruşmuş siklerle işim olmaz."

"Gel göstereyim ne kadar buruşmuş güzelim."

Güzelim dediğinde kasıklarına dizimi geçirdim. Bu erkeklerin sorunu neydi. Güzelim dediklerinde ikna olup gitmelerimizi mi bekliyorlar anlamıyordum.

"Biraz yaratıcı ol amına koyayım güzelim dediğinde bir anda kollarına geleceğimi mi düşündün?"

"Ha bir de sen ne kadar gurursuz bir şeysin ya. Sikine buruşuk dedim dediğin şeye bak. Yazık haline."

"Bana bak küçük sürtük hemen benimle geliyorsun yoksa seni şuracıkta düzerim."

"Hadi ya denesene benim de elim armut toplayacak sanki."

Elini belime atacağı sırada Bill uçtu ve karşımdaki adama bir yumruk attı. Cidden uçmuştu.

"SANA." bir yumruk.

"İSTEMEDİĞİNİ." bir yumruk daha.

"SÖYLEDİ!" ve bir yumruk daha.

Onları ayırmak yerine izliyordum. Çünkü adam bunu haketmişti. Gerçi Bill gelmese ben de aynısını yapacaktım da işte bir yerden uçmuştu.

En sonunda adamın yüzü kandan görülmeyecek hale geldiğinde Bill'i belinden tutup çekiştirdim. Direnmeden hemen kalktı ve onu kimsenin bilmediği sadece benim bildiğim yere götürdüm. Buraya bazen sigara içmek için bazen de sevişmek için geliyordum. Onu oturttum ve karşısında dikildim. Kollarımı bağladım ve konuşmaya başladım.

"Sen nereden uçtun amına koyayım ya."

"Küfür etme Abigail."

Vay canına ilk defa Abby ya da Abbie dememişti. Sanırım cidden sinirliydi.

"Sen gelmeseydin daha iyisini yapabilirdim."

"Yapsaydın o zaman. Salak gibi adamın kasıklarına diz geçirmekle olmuyor bu işler."

"Hey! Sen beni mi izliyorsun? Sapık mısın yoksa?"

"Abigail beni sinirlendirme. Ne bok yemeye adama sürtünüyordun!?"

"Seni ilgilendirmez."

"İlgilendirir!"

"Hangi vasıfla pardon?"

"Abinim ben senin."

"Sen benim hiçbir şeyim değilsin küçük billy. Kendini bu role biraz fazla mı kaptırdın? Hm?"

Kollarımı açtım ve yanına yaklaştım. Kucağına çıkacakmış gibi yapıp kafasını bana bakması için kaldırdım. Elleri belimi buldu. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı.

step brother. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin