BİR GARİP GELİN

10.BÖLÜM < İş Gezizi > part-1

Zeynep'in saçları burnumu kırıştırıyor, hapşurmamak için kendimi tutarak yattığım yerden doğruldum, âgah ağa kızına sarılmış hâlâ yatıyorlardı. Kolumu aralarından çekip ayağa kalktım ve dolaptan lila bir elbise alıp banyoya girdim.

Aldığım soğuk duş beni rahatlatmıştı,zeynep hasta olmasın diğe kapı pencere kapalı yatmıştık ve odanın heryeri ter kokuyordu. Banyonun kapısını açıp içeri girdiğimde âgah ağa üstündeki penyeyi çıkarmış dolaptan yenisini arıyordu istemsizce yanaklarım kızardı,beni görünce ıslak saçlarını eliyle karıştırıp dolabı kapattı

"Terlemişim üstüme birşeyler alayım dedim ama sanırım bulamadım"

Ne dediğini anlayıp dolabın kapısına yöneldim. Arkamdaki nefesini ensemde hissetmem ürpermeme neden olsa da çaktırmadım

bavulumu bu odaya getirdiğimde onun da eşyalarının yerlerini değiştirmiştim,bulamaması normaldi katlanmış yeşil bir penyeyi eline verdim.

"Saol, yemek yiyelim sonra yola çıkarız. Uçak 9.30'da kalkacak"

Başımı sallayıp aynanın karşısına geçtim, saçlarımı kurutup arkadan topuz yapıp şalı saçıma tel tokayla tutturdum. Zeynep'e baktığımda çoktan uyanmış beni izliyordu ona aynadan gülümseyip yatağım köşesine oturdum. Zeynep kucağıma oturunca terlemiş saçlarını boynundan ayırdım

Âgah ağa banyodan çıktığında zeynep'i de alıp banyoya girdim. Küveti doldurunca küzük kız kendi kendine oynamaya başladı bende odasına gidip birkaç parça eşya aldım ve banyoya geri geldim, banyodan çıkıp üstünü giyince aynanın karşısına geçti, ben saçlarını örerken zeynep babasıyla konuşuyor ona kedisinin yaptığı yaramazlıkları anlatıyordu.

Birlikte aşşağıya indik, berivan abla kahvaltıyı hazırlamış çayları geitiriyordu. Hemen hemen herkes masadaydı son gelenler ali ağayla zahide hanım olmuştu,onlar da gelince herkes yemeğini yemeye başlamıştı. Âgah ağa babasına dönüp

"Dünkü aksilik yüzünden anlaşma neredeyse iptal olacaktı, yine aynı şeyleri yaşamayalım diğe teslimatlar yerlerine ulaşana kadar gözetimim altında olacak"

Ali ağa başını yemeğinden kaldırmadan olumlu anlamında salladı, âgah ağa konuşmasına devam etti

"Birkaç günlüğüne ankaraya gideceğim. Bizzat malları ben teslim edeceğim. Zeynep ile esra da gelecekler haberin olsun"

Ali ağa ağzını silip konuşacakken zahide hanım söze girdi

"Madem iş için gideceksin karınla çocuğunu ne diye götürüyorsun? Burada seni bekleseler ne olacak?"

Beyza hala koluyla zahide hanımı dürttü

"Anlasana zahide karımdan uzak kalamıyorum demiyor da işi bahane ediyor. E oda haklı daha evleneli kaç gün oldu ki şurda"

Beynimden aşşağıya kaynar sular dökülmüşcesine kıpkırmızı oldum,sofrada sessizce gülüşmeler baş gösterdi. Âgah ağa yerinde huzursuzca kıpırdandı

"Zeynep'e de değişiklik olur ne zamandır dışarıya çıkmamıştı, eğlenir biraz-"

Beyza hala âgah ağanın sönüzü keserek eliyle geçiştirdi "tabii ağlum sende haklısın zeynep'e de bir değişiklik olur"

Kahvaltı masasından kalkmak bir ömür sürmüştü sanki, zeynep'e ankaraya gideceğimizi söylediğimden beri bir türlü yerinde duramadı,15 dadikalık hazırlanmayı yarım saate vurdu.

Aşşağı âgah ağanın yanına gittiğimizde telefonunda biriyle konuşuyordu,bizi görünce konuşmasını sonlandırıp arabanın kapısını açtı o da yanımıza gelince şoför arabayı havaalanına sürdü.