Gerçek adını öğrendiğinde sevinmelimiydi üzülmelimiyidi bilemedi. Sakladığı dövmeler ortaya çıkmış, piercingleri yüzündeydi. Taehyung ise onun vücudundan gözlerini ayıramıyordu.
"Bay kim odanızı ayarlatıyorum eşyalarınızı burada bırakın ders salonu şu tarafta zaten siz halledersiniz benim işim var" "Peki bayım teşekür ederim" "Ne demek ben teşekür ederim" dedi ve babası oradan ayrıldı jeon ise çoktan salona geçmişti taehyun ise onu takip edip odaya girip kapıyı kapatmıştı.
Taehyung şaşırmış bir ifadeyle jungkooka bakıyordu ağızı açık sırıtırkan çantasını yere bırakıp jeona yaklaştı.
"Tanrım sen saray prensesi değilde saray serserisisin" "Neden gerçek adını söylemedin?" "Çünkü bilmemen gerekiyordu" "Hayır bilmem gerekiyordu"
Jeon somurtarak kollarını bağladı, taehyung ise ona özlemle sarıldığı sıra jeonun gözleri parladı. Böyle sevgi dolu şeyleri ne annesinden neden gerçek babasından görmüştü. Taehyungun yüzüne baka kaldı, yüzü bir ay parçası gibi parlıyordu. "Yakından dahada yakışıklıymışsın jeon" "Sende öyle"
Jeon taehyungun vücudunu kendinden ayırıp gitarını aldı ve sandalyesine oturdu "eee bay kim artık derse geçelimmi?" Dedi gülerek, taehyungda yanına geldi ve derse geçtiler. Ders sırasında taehyung gitarına bakmak yerine jungkook un yüzüne bakıyordu. Gözlerini onun yüzünden alamıyordu, Jeon bir şey soruyordu, o ise kekeleyerek cevap veriyordu. Dersleri bu şekilde bitmişti. Jeon odasına taehyung ise kendi odasın gitmişti.
Jeon hala inanamıyordu, neden gelmişti. Bazı şeyleri anlamaya çalışırken tae odasında jeona sarıldığı anı tekrar tekrar kafasında oynatıyordu. Bunu istemsizce yapıyordu.
Hava kararmıştı akşam yemek saati gelmişti, taenın odasının kapısını bir hizmetli çaldı tae koşarak kapıyı açtı.
"Bay kim yemek saati, salondamı yemek istersiniz yoksa odanızamı getireyim?" "Jungkook aşşagı iniyormu?" "Galiba evet efendim" "Tamam, hazırlanıp geliyorum" "Peki efendim"
Tae kapıyı kapatıp hazırlandı, o sırada jeonda aşşağı iniyordu tae odasından çıktığında jeonla karşılaştı bir süre bakıştılar sonra ise jeonun üvey babası jeonu kolundan sürükleyerek kilere götürdü. Ne olduğunu anlayamayan ta peşlerinden gitti, odanın kapısını dinlemeye başladı.
"Bana bak jeon, yeni gelen öğretmenle yakın olursan seni bitiririm anladınmı" "Sen benim gerçek babam bile değilsin neden seni dinleyeyim "Kapa çeneni jeon" dediği sıra jeona bir tokat geçirdi okadar serttiki odanın kapısından duyuluyordu.
"Ölüm gününü dört gözle bekliyorum adi herif" Diyerek odadan çıktı tae duvarın arkasına girdiği için onu görmeden direkt olarak salona geçti üvey babası da arkasından gitti. Taehyung adamın yaptığı şeyleri düşündükçe o adamı öldürmek istiyordu. Fakat masaya dahada geç kalırsa insanlar bir şey olduğunu düşünecekti. Kolarak salona gitti ve masaya oturdu.
Tüm yemek boyunca jeona baktı o ise masadan kafasını kaldırmoyordu, jeon hızlıca yemeğini bitirip masadan kalktı, kim arkasındna gidecekken masadakilerin jeonun arkadaşı olduğundan haberi olmadığı akşına geldi ve durdu, yemeğini bitirdi ve odasına geçti
Telefonundan jeona yazmaya karar verdi, telefonu açtı ve jeonun mesaj kutusuna girdi.
Tae Hey jeon iyimisin?
Jk Evet, neden sordun?
Tae Yemekten hızlıca kalkıp gittin bir şey oldu sandım
Jk Hayır, bir sorun yok bay kim.
Tae Peki, iyi geceler.
Ona bay kim demişti, taehyung demek yerine. Taehyung buna pekde şaşırmamıştı açıkçası. Taehyung bunu sindirmeye çalışırken, jeon odasında babası tarafından yazdırılan mesajları dövülerek yazmıştı. Şimdi ise yatağına oturmuş yüzündeki kanları temizliyordu. Acı verici bir hayatı vardı, ne zaman mutlu olsa sonrasında ise büyük bir acıya katlanıyordu.
Oylamayı unutmayın bebişler 💗🌟
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
