Bölüm 2

124 16 3
                                    

Yazardan

Gece yarısıydı. Kurt ulumaları, ağaç yapraklarının hışırtı sesleri ve o.

Kapının önünde oturmuş içkisinin son damlalarını yudumladı. Gece kadar karanlık olan ortam da ona eşlik ediyordu adeta.

" En başta uyarıya dikkat etseydim bunlar olmayacaktı "
Gözlerinden yaşlar akıyordu. İlk önce kocasını sonra iki çocuğunu kaybetmişti. Kayıp ilanları, polisler. Hiç biri işe yaramamıştı bu. Tam altı yıldır onları göremiyordu. Beş yıl önce onlara atılan fotoğraflar hariç. Elinde tek onlar kalmıştı. Özlemini onlar ile gidermeye çalışıyor ama pek başarılı olmuyordu.

Birden aklına eski kocası gelince aniden elindeki şişeyi duvara atıp kırdı.

Ağlamaya başladı. Hıçkırıkları ormanda yankılanıyordu. Ellerini yere vuruyor sonra kendine vuruyordu. Saçlarını çekiştirip sürekli

" Benim yüzümden "
Diyerek sayıklıyordu.

Bu ev onların aile eviydi. O, ikizler ve Sam ...

Eski günleri aklına geldikçe içindeki acı daha da büyüyor bunu durduramıyordu.
Kafasını yere koydu. Çimlere uzanmıştı.

Gözlerini kapattı. Belki eski günleri hatırlarsa onlara olan özlemi giderdi?

Denemekten zarar gelmez değil mi?









" Bak anne! Yıldızlara bak "
Çocuk kahkahaları ormanı doldurmuştu. İkizler yere yatmış anneleriyle yıldızlara bakıyordu.
" Gördüm canım, çok parlaklar "












Telefondan geldiğini düşündüğü zil sesi ile gözlerini açmıştı. Etrafına baktı ama telefonunu içeride unutmuş olmalıydı. Sarsak adımlarla içeriye ilerledi.

Telefonunu bulmak için bütün evi darmadağın etmişti. Ses yukarıdan geliyordu. Merdivenleri çıkması gerekiyordu. Demirlikten tutundu, düşüp birde vücudunda oluşacak olan kırıklarla uğraşmak istemiyordu.

Üst kata çok uzun sürse de ulaşmıştı. Zil sesini hızla takip etmeye başladı.
Sonunda sesin nereden geldiğini bulmuştu.




İkizlerin odası.








En son burada, çocuklarının kıyafetlerini kokladığını hatırlıyordu. Daha fazla beklemeden telefonu aldı.

' Bilinmeyen numara?'

' Kaybedecek neyim var ki ' diye geçirdi içinden.
Telefonun yeşil tuşuna basarak aramayı kabul etti. Telefonu kulağına yasladı.

" Kimsin?"
Sesi ruhsuz gibi çıkıyordu.
" Merhaba İsabella,"
Kaşları çatıldı.
" Kimsin!"
Telefondan kıkırtı sesi geldi.
Aniden sesi ciddileşmişti.
" Sana çocuklarını bulman için yardım etmek istiyorum "
Gözleri açılmıştı.
" Onları-"
" Lafını bölüyorum özür dilerim ama ben bir hemşireyim "
Kafasını iki yana salladı.
" S-siz anlatın ben dinliyorum "
Kadın sesiydi. Derince bir nefes aldı ve devam etti.

" Dipper ve Mabel ikizleri. Beş yıl önce deney merkezine yatırıldı "

Nefesi kesilmişti. Gözleri dolmaya başlamış, elleri titriyordu.
" Ben de onlarlaydım. Asıl işim deneklerin kaçmasına yardım etmek. Dört buçuk ay önce bütün denekler kaçtı "
Gülümsedi ama gülüşü yarı yolda kalmıştı.
" Dipper ve ben hariç "
İsabelle'den ses gelmeyince konuşmasına devam etti.
" Dipper şu an merkezde, beni öldü biliyor. Mabel ise Esrarengiz kasabaya gitti. Yanında iki arkadaşı vardı. Bir an önce kızının yanına git İsabel "
Arama bitmiş, İsabel donuk bir şekilde dizlerinin üzerine çökmüş ağlıyordu.

Herşey YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin