Bölüm 1 ( Baştan alıyoruz!)

29 3 0
                                    

İnsanın ne hissetmesi gerekirdi? İnsanın çaresizken ne hissetmesi gerekirdi?
Ben çaresizken ne hissetmeliydim? Yada korkmuşken. Ne hissetmeliydim?
Annemin yıllar önce bana bir bakışını hatırlıyorum. Öyle bir şekilde bakmıştı ki, sanki durduğum yerin tam altında bir çukur açıldı ve ben o karanlığın içine düştüm. Ben aşağı doğru düştükçe açılan yer kapanıyordu sanki. Beni boğuyordu oradaki hava.

Nerede mi olmuştu. Mezarlıkta. Dağ kadar abimi benden, bizden alıp küçücük yere sığdırmaya çalıştıkları zaman.
Annem de hiçbir şey hissetmemişti o an. Yada ben mi öyle sanmıştım. Galiba ben öyle sanmıştım.
Mabel o günden sonra benim hiçbir duygu belirtisi göstermediğimi söylemişti. Anlamamıştım.

Şimdi ise yine o hisle bir aradaydım. Mabel önümde, yerde yatıyordu. Etrafta kırmızı birşeyler vardı. Kan.

Hareket edemiyordum. Ama birşeyler parçalanıyordu içimde. Kalbim parçalanıyordu sanırım.

" Mabel?" sesim niye bu kadar kısıktı. Gözlerim yanmaya başladı. Neydi bu duygu. Ne zamandır bir araya gelmemiştik bu duyguyla. Kendisini tanımıştım ama hemencecik.

Bir adım atabildim.

İki adım atabildim.

Üç adım atabildim.

Dördüncü olmadı.

Mabel yatıyordu. Karanlığın içinde beni aydınlığa taşımaya çalışan kardeşim, yerde yatıyordu. Ama bana söz vermişti. Beni aydınlığa kadar götürecekti. Karanlığın tam ortasında bırakıp değil.

" Mabel." diz çöktüm. Güzel, yumuşak kahve saçları ellerimden akıp yere süründü. Güzel ve tatlı yüzünde makyaj değil, dehşet vardı şimdi. Kalbinin üzerindeki açılmış delikten anlamıştım.

Öldü.

Kafasını omzuma koydum. Belimi ise ağaca yasladım. Yoksa düşerdim ben. Kesin düşerdim hemde.

" Mabel, hadi uyan " elimle uyanması için yanağına yavaşça vurmaya başladım. Uyanmıyor?

" Mabel, hadi. Bak annem üzülür " bir şey yanağımdan akıp Mabel'ın yüzüne damladı. Dudaklarımın titrediğini hissediyordum.

' yapacak bir şey yok Mason '

Ellerimi belinden ve dizinin altından geçirerek kucağıma aldım. Neden bu kadar minikti? Neden yaşama süresi bu kadar azdı onun için? Biraz daha yaşayamaz mıydı?

" Özür dilerim " kafasına bir öpücük kondurup geldiğim yerdeki patikaya doğru ilerlemeye başladım.

Bu üzerimdeki yük daha öncekinden farklıydı. Daha daha fazlaydı. Neden
bu kadar fazlaydı ki? Kaç yaşındaydım ben?
20, 21 yada 22

bilmem ama Mabel bilirdi.

//
//
//
//
//
//
//
//
//
//

" Vama?"  ( Baba )
Kafamı kaldırdım. Bethany elinde sarı ayıcığı ile bana bakıyordu. Sarı saçlarını örmüştüm. Beline kadar geliyordu yumuşacık saçları
" Hm?"
Minik elleriyle bacağımdan tutunup kucağıma çıktığında sadece onu izledim. Kollarını boynuma dolayarak kafasını da boyun çukuruma koydu " Ven şeninne yayıçam " ( Ben seninle yatıcam ) elimle belini okşadım. Böyle yapınca çabucak uyuyordu ve geceleri yanında olduğumu biliyordu.
" Vama " ( Baba )  sesini yarıda bırakıp uykuya daldı. Bedenini tek elimle sabitleyerek yavaşça ayağa kalktım. Yatak odasına girip Bethany'i yatağa yatırıp etrafına gardolapta bekleyen yastıklarla çevreledim.

" Miniş " yanağına bir öpücük kondurup sonunda bende yatağa yatabilmiştim. Bethany'nin tarafına doğru döndükten sonra gözlerimi yine kâbuslarla dolu bir uykuya doğru kapattım.

Herşey YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin