Bölüm 2

18 3 0
                                    

Bedenime dolanmış bazı kollar var. Siyah renkteler. Hatta ayak bileğime dolanan bir el var ve ben ne zaman bileğimi çekmeye çalışsam beni daha beter karanlığa çekiyor. Aydınlık beni yanına istemediği zaman taraflar zaten belirlenmişti. Ben karanlığa gömülecek olan başka bir önemsiz bedenden başka birşey değildim.

Mabel beni yukardan izliyorsa o da hayal kırıklığına uğramıştır kesin. Benim kadar aptal bir ikizi varken kim hayal kırıklığına uğramaz ki?

" Dada!" Elimdeki kaşığı hızla ağzına götürdüğünde bende hızla geriye çekmiştim. Boğazına zarar verebilirdi
" Bethany! İyi misin?" kaşığı kenara fırlatır gibi attıktan sonra Bethany'nin ağzını açıp telefonun flaşı ile bakmaya başladım.

" Dada!" dişinin üzerine koyduğum baş parmağımı hızla ısırdı. Elimi ağzından çekip sallamaya başladığımda kahkaha atmaya başladı.

Ona baktığımda bende onun bu mutlu haline kahkahalarla cevap vermiştim. Kahkahalarımız evi inletirken artık gülmekten karnım ve çenem ağrımaya başlamıştı. Sandalyesinden kaldırdığım kızımı kucağıma alıp tombik yanaklarından usulca öptüm
" Bunu bir daha yapma, yanlışlıkla zarar verebilirdim "

//
//
//
//
//
//
//
//
//
//

Bebek arabası yanımda duruyordu. Ben ise bankta oturmuş telefona bakıyordum. Annem mesaj yazmıştı ancak bakmamıştım. Aramız bâyâ bir süredir bozuktu ve ben bu bozukluğu düzeltmeye hiç niyetli değildim.
Bethany bebek arabasında uyuya kalmıştı. Hâlbuki ben onu dışarıda oynasın diye çıkarmıştım. Uyandığında da oynardı ancak hava soğuktu.

" Dipper!" Kafamı telefonumdan kaldırıp etrafa bakındım. Pacifica bana doğru geliyordu. Saçlarını tepesinden bağlamıştı ve beresi kafasındayadı. Altında mavi bir pantolon, üzerinde beyaz bir kazak vardı. Zaten Mor olan montu da hepsiyle uyumluydu.

Gülümseyerek elimi salladım. Yanıma gelip hızla banka oturdu ve yatan güzelliğe baktı " çok tatlı " diyip yanağına dokundu.

" Biliyorum " deyip tekrar Bethany'e baktım. Pacifica aniden bana dönmüştü. Sanki aklına birşey gelmişti. Gözleriyle gözlerimin içine baktı. Sanki gözlerimi okuyordu ve bu işe yarıyordu. Derin bir nefes aldı ve önüne döndü " Ford amca ile kavga etmişsiniz "

" Maalesef " tekrar derince bir nefes aldı.
" Bu gün yanına gelecekmiş. Tekrar konuşmak için " diyerek omzumu sıvazladı.

" Söylediğin için teşekkürler " ayağa kalktı ve bana tekrar baktı " birşey değil " sonra ise Bethany'nin yanağına küçük bir öpücük bıraktı ve yanımızdan ayrıldı.

O ayrıldıktan sonra bende bebek arabasıyla oradan ayrıldım. Eve gitmeden önce marketten alışveriş yapıp eve döndüm. Bethany ise hâlâ huzurlu bir şekilde uyuyordu. Onu yatağa yatırıp akşam yemeği için mutfağa gittim. Yemek yapmam gerekiyordu.

Bethy'e en sevdiği yemeği yapmaya karar verdiğimde işin yarısını bitirmiştim bile. Makarnayı bitirip ocakta bıraktım. Altını kapatmıştım. Bethy gelip Ocak ile oynayabiliyordu ve bu da bana sıkıntı çıkarırdı.

Ford'un gelmesini bekliyordum. Bethany ise oyuncaklarıyla oynamakla meşguldü. Elindeki sarı ayıcığa hâlâ ısınamamıştım. Garipti. Dikkatimi bozan şey kapının ziliydi. Ford gelmiş olmalıydı. Hızla ayağa kalkıp kapıyı açtım. Ford karşımdaydı evet, ancak tek o yoktu. Onun arkasında silahlı askerler vardı.

" Amca? Neler oluyor?" elim istemsizce dizimde bağlı olan hançere gitti. Bethany.

Amcam hafıza silme silahını eline aldı ve bana tuttu. Şaşırmış gibi yaparak arkaya adımladım. Bana tam vuracakken kapıyı kapatıp üzerlerine kapının arkasındaki dolabı atacaktım.

" Kendine bunu yapmana izin veremem, Dipper. O bir iblisin kızı. İblis neyse kızı da o bizim için!" dedi ve elini tetiğe attı.
" Amca!"

" Özür dilerim, affet beni "

Kapı kapandı. Dolap üzerlerine yıkıldı. Bazı mermi sesleri kapıyı vurup geçerken tek derdim Bethany'i alıp çıkmaktı. Koşarak salona girdim. Camlar, çerçeveler. Herşeyi indiriyorlardı. Eğilip Bethany'e doğru ilerledim. Gelen mermi sesleri yüzünden ağlıyordu.

Koşup kucağıma aldım ve sakinleştirmeye çalıştım " Sakın ol, baba burda " Kafasını yasladım ve buradan çıkmak için bodrum katına koşmaya başladım. Orada ormanın derinliklerine inen bir kapı vardı. Oradan kaçabilirdik.

Bir elim belini sararken diğer elim ise kafasındaydı. Onu kendimce mermilerden korumaya çalışıyordum.
" Dipper!" Ford'un ve kırılan kapının sesi kulaklarımda yayılırken ben bodrum katına inmiş, demir kapıyı onların üzerine kapatmıştım.

Saksının altındaki anahtarı alıp halıyla kapattığım tüneli açıp içine girdim. Küçük bir oda vardı ve odanın içinde küçük bir tünel vardı. Yavaşça inerken bir yandan da Bethany'i tutuyordum. Dik bir tüneldi ve ikimizi bırakmam halinde yere kapaklanırdık. Aynı zamanda Ford amca ve ekibinin bizi bulması da çok zaman almazdı.

Hızlı düşünüp yavaş hareket etmeliydim ancak şu anda bu ikisi pek mümkün değildi.

Herşey YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin