Alice Forester kesinlikle en iyi arkadaşının makyaj yapmasını beklemiyordu. Onu gördüğünde çenesi kelimenin tam anlamıyla açık kaldı.
Daisy Evans mı? Alice çok şaşkındı. Daisy gülümsemedi.
"Merhaba Alice," Alice gülümsemileden edemedi.
"Ah, Merlin'in sakalı! Sen. Bak. Harika!" Alice ciyakladı. Daisy ise gözlerini devirdi.
"Ablam Petunia bana makyaj yaptı," Daisy
mırıldandı. Alice'in gözleri kocaman açıldı. "Ona izin mi verdin?" diye sordu.Genellikle, Alice, Daisy'ye makyaj yapmak istediğinde, Daisy ona gidip gübre yemesini söylerdi.
"Evet...Trende anlatırım, gidelim." Alice ve
Daisy her zamanki kompartımanına oturdu, başka kimse yoktu, kimse onlarla oturmak istemiyordu. Daisy, Lily'nin durumunu
Alice'e açıkladı. Alice kocaman açılmış gözlerle başını salladı."Pekala... Lily'nin bu kadar alçalacağını hiç düşünmemiştim," diye mırıldandı Alice.
"İyi ki yaptı." Diye Daisy tersledi. Alice yutkundu. "Pekala, sonunda kendi kozandan çıkmana sevindim. Artık insanlara kim olduğunu gösterebilirsin! Lily
kesinlikle şaşıracak. Ve sana söylüyorum, çevrenden çok fazla ilgi göreceksin," dedi Alice.Daisy oturduğu yerde kıvrandı. Az sonra seyyar büfe satıcısı geldi ve iki kız bir sürü atıştırmalık aldı. Yemek yemek ve gülmek çok eğlenceliydi.
Birden kompartımanın kapısı açıldı. Alice kapıyı açan kişiye baktı ve gözleri parladı. Alice'in uzun süredir aşık olduğu Frank Longbottom orada duruyordu. Frank onlar gibi bir Gryffindor'du. Bitkibilimde çok iyiydi ve onlara karşı da çok iyiydi. Daisy'yi tanıyan birkaç kişiden biriydi. Ayrıca Alice'e karşı son derece iyiydi. Daisy, çocuğun da kesinlikle Alice'e aşık olduğunu biliyordu.
"Merhaba Alice!" Frank neşeyle dedi. Alice sırıttı. "Merhaba Frank, güzel bir yaz geçirdin mi?" Tatlı tatlı sordu. Frank başını salladı ve gözlerini Daisy'ye çevirdi. Onu görünce gözleri büyüdü.
"Vay canına... Daisy, çok iyi görünüyorsun," dedi Frank ve Daisy gülümsedi.
"Teşekkürler Frank." Diye yavaşça teşekkür etti.
"Her neyse, gitmem gerek, ikinizi kontrol etmeye gelmiştim, hoşçakalın!" Frank onlara sırıttı ve gitti. Alice ve Daisy kıkırdamaya başladılar.
"Seni kesinlikle seviyor." Daisy onunla dalga geçti. Alice başını salladı ve kızardı.
"Hayır, öyle değil!" Kapı tekrar açıldı. Bu sefer, yeni gelenler pek arkadaş canlısı değildi. Lucius Malfoy, Narcissa Black, Bellatrix Black ve Malfoy'un dostları.
"Ah, üzgünüm, yanlış kompartıman." Dedi Narcissa ve gitmek istedi ama Lucius onu durdurdu. Hiç şüphe yok ki, bir süre Alice'le alay etmek istedi, Daisy güvendeydi çünkü Slytherin'ler onun kim olduğunu bilmiyordu. Ama sonra Lucius, Daisy'yi gördü. Daisy homurdandı.
"Sen kimsin? Beauxbatons'tan mı transfer
oldun?" Diye sordu Lucius. Daisy, Lucius'un yüzünde bir miktar ilgi gördü ve gözlerini devirdi."Hepimiz gibi o da Hogwarts'ta dördüncü sınıf." Alice Lucius'u tersledi. Bellatrix gözlerini kısarak ona baktı. "Kimse sana konuşmanı söylemedi, Forrester."
Daisy içini çekti.
"Adın ne?" diye sordu Bellatrix.
"Daisy Evans." Dedi yavaşça. Hepsinin gözleri büyüdü. "Evans? Bulanık olan mı?" Lucius inanamayarak sordu. Daisy ona doğru yürüdü. "Bize bir daha böyle seslenmeye cüret etme. Defol." Kapıyı suratına kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞKA BİR ÇİÇEK | James Potter
Fanfic(ingilizce aslından çevrilmiştir) Daisy Evans her zaman ikiz kardeşinin gölgesi altında kaldı, her zaman utangaçtı ve kesinlikle sosyal birisi değildi. Kardeşi ondan nefret ediyor gibiydi ama Daisy bunu pek umursamıyordu. Ta ki bir gün Lily çok iler...