İngilizceden çevrilmiştir.
Lily Evans bir çiçekti.
Güzeldi, kibardı, akıllıydı ve kendinden emindi. Lily okuldaki en popüler kızdı ve bir sürü arkadaşı vardı.
Daisy Evans bir çiçek değildi.
Güzeldi ama bunu belli etmiyordu. Kibardı ama kimse bilmiyordu. Zekiydi, yılın en zeki cadısıydı ama herkes en zeki cadının Lily olduğunu düşünüyordu. Tek bir arkadaşı vardı.
Daisy Evans madalyonun diğer yüzüydü.
Onlar ikizlerdi ama tıpatıp aynı değillerdi, bu yüzden pek çok insan onların kardeş olduklarını bilmiyordu. Çoğu insan Daisy'nin kim olduğunu bile bilmiyordu.
Bunların hepsi Lily'nin yazdığı bir şey yüzünden değişti, o birkaç cümle her şeyi değiştirdi.
Yaz mevsimiydi ve Daisy mutluydu. Yazı seviyordu çünkü diğer kız kardeşi Petunia'yı görebiliyordu. Petunya Daisy'yi, Daisy'nin onu sevdiği kadar çok seviyordu. Daisy bir koltukta oturmuştu, her zamanki gibi başını kitaptan kaldırmıyordu.
Aniden bir baykuş uçtu. Baykuşu, Lily'nin en iyi arkadaşlarından biri olan Mary Mcdonald'ın baykuşu olarak tanıdı. Daisy gidip kahverengi baykuşa şeker verdi. Daha sonra mektubu aldı ve Lily'ye vermeye hazırlandı. Ama mektup zarftan kayarak düştü, açıkça doğru yerleştirilmemişti.
Bir göz atmak istiyorum. Hayır, bu doğru değil. Ama... Her neyse, şu işi halletmeliyim.
Daisy çabucak kimsenin bakmadığını kontrol ederek mektubu sessizce açtı. Aslında iki mektup vardı, biri Lily'nin Mary'ye gönderdiği ve diğeri Mary'den gelen. İlk önce Lily'nin mektubuna baktı.
Sevgili Mary,
Seni ve Marlene'i çok özledim! Yazdan gerçekten nefret ediyorum. Hogwarts'ı özlüyorum. Petunia ve Daisy berbat, ama burada bir tek onlar var, annemle babam dışında, onlar tabii ki iyiler.
Bütün yaz ödevlerini bitirdim, ya sen? Lütfen göz devirme.
Gerçekten ve gerçekten James'in bu yıl olgunlaşmasını ve bana çıkma teklif etmeyi bırakmasını umuyorum, cevabın hala ve her zaman hayır olacağını biliyor.
Daisy benden daha iyi notlar aldı. O beni yenen tek kişi, lütfen bunu kimseye söyleme Mary. Daisy bazen gerçekten baş belası olabiliyor. Yani, keşke benim ikizim bile olmasaydı-
Ne? Daisy okumayı bıraktı. Mary'nin mektubunu bile okuyamadı, bu ona yeterdi.
Daisy hayatı boyunca her zaman Lily'nin gölgesinde kalmıştı, kimse tarafından görülmüyordu, dikkat çekmek istemiyordu, bu yüzden daha önce kimse ona böyle hakaret etmemişti. Lily tamamdı, genellikle Daisy'yi görmezden gelirdi.
Ama bu Daisy'yi çok kızdırdı.
Lanet olsun, ne haltlar dönüyor? Bunca zamandır bana kötü sözler söylüyormuş. Varlığımdan nefret ediyormuş!
Daisy'nin gözlerine yaşlar doldu ve gerçekten çok kötü hissetti. Mektubu buruşturarak pencereden attı ve odasına koşarak saatlerce ağladı.
Lily için gerçekten o kadar kötü müyüm?Yoksa sadece arkadaşlarının önünde havalı olmaya mı çalışıyor?
Daisy ne zaman kendini kötü hissetse, en iyi arkadaşı, dünyadaki tek arkadaşı olan Alice Forrester ile konuşurdu. Ama Alice burada değildi ve yakında Hogwarts'a döneceklerdi, bu yüzden ona mektup yazacak zaman yoktu, bu yüzden Daisy gidip ablasıyla konuşmaya karar verdi. Petunya ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞKA BİR ÇİÇEK | James Potter
Hayran Kurgu(ingilizce aslından çevrilmiştir) Daisy Evans her zaman ikiz kardeşinin gölgesi altında kaldı, her zaman utangaçtı ve kesinlikle sosyal birisi değildi. Kardeşi ondan nefret ediyor gibiydi ama Daisy bunu pek umursamıyordu. Ta ki bir gün Lily çok iler...