Katy Perry - Harleys in Hawai
***
"Daisy. Kalksana. Kalk!" diye bağırdı Alice.
"Alice, kes şunu!" diye bağırdı yarı uykulu bir Daisy. "Ayağa kalksan iyi olur, böylece ikizinden daha iyi olduğunu herkese gösterebilirsin!"
Bu, Daisy'nin hemen dikelmesine neden
oldu. Gözlerini ovuşturdu, saate baktı ve
banyoya koştu. Beş dakika sonra, üzerinde
Hogwarts cübbesi, yandan atkuyruğu yapılmış saçları ve yanında papatya tokasıyla dışarı çıktı. Ayrıca biraz göz kalemi ve dudak parlatıcısı ekledi.
"Ben hazırım," diye nefes verdi.
"Programlarımızı almak ve yemek yemek için aşağı inelim!" Dedi Alice.
Kahvaltı yapmak için Büyük Salon'a gittiler.
"Ah, yulaf ezmesi! En sevdiğim kahvaltı," dedi Alice. Alice hemen bir kase yulaf ezmesi aldı, çilek ve yaban mersini ekledi.
"Yaşasın! Waffle'larımı buldum!" diye haykırdı Daisy. Birlikte masaya oturdular ve sessizce yemeye başladılar. İki dakikadan az bir süre sonra posta baykuşları gelmeye başladı.
"Ah, şuna bak Daisy! Evden Cauldron pastaları aldım!" dedi çok mutlu bir sesle Alice. Daisy gülümsemeye çalıştı ama gözlerinde hüzün vardı. Alice kaşlarını çattı.
"Hey. Bana öyle bakma," dedi Alice. Daisy, "Sadece-şey-sanırım saklamaya çalışıyorum
ama ailemin bana hiçbir şey göndermediği
gerçeğini düşündüğümde biraz üzülüyorum," dedi.
İkisi de Lily'nin aldığı şeye baktı. Şekerli
kurabiyeler, yaban mersinli kekler ve evden gelen tatlılar. Lily annesi ile babasının onu ne kadar özlediklerini ve her şeyi arkadaşları ve Daisy ile paylaşmasını söyleyen bir mektup aldı. Ama elbette Daisy ile hiçbir şey paylaşmadı. Arkadaşları onun dünyasıydı.
Daisy, "Ve elbette, Petunya baykuşlardan
korktuğu için hiçbir şey gönderemiyor," dedi. "Pekala, kazan keklerimi paylaşabiliriz
elbette," dedi Alice.
Daisy en iyi arkadaşına gülümsedi.
Daisy, "Hufflepuff olmadığına emin misin?" diye sordu. Alice çok nazikti. Alice gülümsedi ve gözlerini devirdi.
"Ben herkese karşı iyi değilim," diye yanıtladı.
Tam o sırada, Profesör McGonagall
programları dağıtmaya başladı. Gryffindor
masasının sol ucundan, Alice ve Daisy'nin
uygun bir şekilde oturduğu yerden başladı.
Birlikte programlarına baktılar.
Daisy, "Hmm, Aritmansi aldım,"
dedi.
"Ah. Önce Tılsım'ım var," dedi Alice üzgün bir şekilde.
Daisy, "O zaman bende de çifte iksir var," dedi. İksir konusunda Lily'den daha iyiydi.
"Ben de! Ama sonra Sihirli Yaratıkların Bakımı da var-"
"Ah evet! Bugünün geri kalanını birlikte geçireceğiz," dedi Daisy. "Birlikte yarınlarımız da var, ama bende
Aritmansi varken sende Tılsım
var," dedi Alice.
"Oh, görünüşe göre sende her şey
var!" dedi gülümseyerek Daisy.
Alice, "Ama Lily ve yandaşlarının elinde ne
olduğunu henüz bilmiyoruz," dedi.
Daisy, "Bunu öğrenmenin tek bir makul
yolu var," dedi.
İkisi de kalkıp kendi sınıflarına gittiler. Öyle oldu ki Lily ve Mary'nin ikisi de Daisy ile Aritmansiye sahipti. Daisy gidip ön orta koltuğa oturdu, bu koltukta genellikle Lily oturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞKA BİR ÇİÇEK | James Potter
Fiksi Penggemar(ingilizce aslından çevrilmiştir) Daisy Evans her zaman ikiz kardeşinin gölgesi altında kaldı, her zaman utangaçtı ve kesinlikle sosyal birisi değildi. Kardeşi ondan nefret ediyor gibiydi ama Daisy bunu pek umursamıyordu. Ta ki bir gün Lily çok iler...
