Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başsavcı- SelimAK. NamıdiğerÜstkomşu. DD:)
Hayatımda hiç olmadığım kadar yorulduğum bir gün olmuştu bugün. Berfin'in kimle mesajlaştığını görünce deliye dönmüştüm. Sonra Berfin uyanınca, iyice delirdim. Bana ona aşık olduğunu, onunla konuştuğunu söyledi. Tahmin edebiliyorsunuzdur ki o mesajları birbirine atan onlardı.
ÜstKomşuvakası
"Berfin, sana inanamıyorum hâlâ."
"Of abla, sinirsin ya. Adamla bir konuşma çerçevesi içerisindeyiz."
"Ya tamam konuş. Bana attığı itiraflar ne olacak?"
"Sana iftira atmış, bana atmamış ama." o refleks ile ayağa kalktım.
"Kızım sizin aranızda kaç yaş var?"
"Üç yaş."
"Ya sen öyle san. Sen on dokuz yaşındasın, o yirmi beş yaşında. Kaç yaş varmış aranızda?"
Ağlamaklı suratıyla, gözlerini yere çevirdi. "Ama aşkın yaşı olmaz ki."
"Ya tamam, evet olmaz. Ama hani iki olur, üç olur anlarım. Hadi dörtte olsun. Arkadaş aranızda altı yaş var."
"Sen beni dinlemiyorsun herhalde. Aşık olduktan sonra yaşın önemi olmaz."
"Lütfen, öznel konuşalım... Ben artık dinlemek istemiyorum." dedim ve mutfağa gittim su içmeye.
"Bende beni dinleyecek birine giderim o zaman." dedi Berfin. Sonra ayakkabılarını giymeye başladı.
"Nereye!?"
"Asıl beni dinleyecek kişiye: Ablaların en iyisine."
"Yolu biliyor musun ki?"
"Güvenmediğim yola çıkmam, aklında kalsın." dedi ve kapıyı sertçe kapatıp çıktı.
"Berfin! Berfin, tamam gel!" Üstüme bir şey aldım ve ayakkabımı hızlıca giyerek Berfin'in peşinden gittim. "Berfin, dur tamam dur." Kendime çevirdim.
"Hanımefendi kimsiniz?" Dedi. Orada her şey bitti işte. Durdum, şaşırmıştım.
" 'Kimsiniz?' öyle mi?" Dedim bir kaşımı kaldırarak.