1. BU BİR SON DEĞİL

567 64 144
                                    

Selammmm!

Hoş geldiniz efendim?
Hazırsanız başlıyoruz!

Keyifli Okumalar:')

"Oysa herkes öldürür sevdiğini"Oysa Herkes Öldürür Sevdiğini, Oscar Wılde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Oysa herkes öldürür sevdiğini"
Oysa Herkes Öldürür Sevdiğini, Oscar Wılde

1.BÖLÜM
"BU BİR SON DEĞİL"

8 Ekim 2027

Karanlığın hâkim olduğu soğuk koğuşta duyduğum tek ses nefes alışverişlerdi. Bir kişiyle aynı evi paylaşmak istiyorken 20 kişi ile dört duvarı paylaşmak yaşadığım acının tarifi olamaz. Ellerimden kayıp gitmesi miydi acı veren yoksa kendi ellerimle son vermek miydi hayatına? Dokunmaya kıyamadığımı kendi ellerimle sonsuzluğa uğurladım.

Yıllardır aradığım sevgiye kıydım, gözlerinde ki yansımama bağlanırken o bağı kestim, hissettiğim huzuru sonsuzluğa hapis ettim. O toprağın altında, ben dört duvar arasında.  Saf kalbine en ağır hançeri saplarken kendime de sapladım o hançeri çünkü sadece ona değil kendime de kıydım.

Sevgimizin her şeyin üstünden güçlükle kalkabileceğine olan inancımı yitirdiğim an aşkım, saf kalbim kanlar içinde kollarımda son buldu. Bugün 4 yıl oldu ölüm çiçeğimi öldüreli, tam bugün 4 yıl önce canına kıydım acımasızca. Son sözleri, "Seni seviyorum." olan saf kalbime nasıl kıydım, neden o haltı yedim?

Yatağımda derin düşünceler içindeyken huzursuz bir nefes hissettim, etrafa baktığımda herkesin uyuduğunu gördüm bir kişi dışında, buradaki yakın arkadaşım Bulut uyumuyordu. Bugün iki defa ziyaretçisi geldiği halde yüzü gülmüyordu, zaten Bulut'u buraya girdiğimden beri mutlu görmemiştim. Her zaman derin düşünceler içindeydi, çok düşünürdü, çok yıpratırdı kendini. Sevgisine ihanet ettiğini söylemişti bir keresinde, ona en büyük zararı verdiğini ve o yüzden de burada kendini cezalandırdığını söylemişti. Bulut suçsuzdu, dört duvar arasında kalması gereken bir suçu yoktu.

Huzursuz görünüyordu, yine derin düşünceler içindeydi. Yataktan kalktım, ses çıkarmamaya dikkat ederek yanına gittim. Yanına vardığımda ise geldiğimin farkında bile değildi. Bulut'u uyanık yakaladığım için mutluydum çünkü bugünün anlamı bunu gerektiriyordu.  "Uyumadın mı sen?" dedim hissiz olan sesimle. Koğuşun en genciydim, bu yüzden bana farklı davranılırdı. Herkes severdi beni yani ben öyle düşünüyorum. Ne de olsa hafızası git gel biri olduğum için dikkatli davranılırdı bana bu da zamanla sevgilerine döndü. Başını sesimle yan tarafa oynatan Bulut'u gördüğümde acı çektiğini anladım çünkü o gözler benim gözlerim gibiydi.

"Uyumadım, siyahların çocuğu."  titrek bir ses. Büyük ihtimalle kendiyle savaştığı bir anda geldiğim için şaşkındı.  Yüzüne bakılırsa korkmuş gibiydi de. Saf kalbimin taktığı lakabım dört duvar arasında da devam ediyordu. İki tarafında siyahların çocuğu demesi hoşuma gidiyordu ama kimse Lilya'mın hissettirdiklerini hissettiremezdi. Özlem dolu sesi ile ayıldığımda bu gece yapacağım şeyde doğru karar verdiğimi anladım.

LAVİNİA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin