Merhabalarr, nasılsınız? İlk bölüm beklediğimden daha az okundu ve yorum aldı o yüzden üzüldüm açıkcası.
Daha uzun bir bölümle geldim. Umarım keyifle okursunuz. Yorumlarınızı bekliyor olacağım. 💓
Jeongguk ve Mingyu🫠🫣
-
Kemikli parmaklarıyla kavradığı fırçayı naifçe hareket ettiriyordu. Öyle naif ve yumuşaktı ki at kılından yapılmış fırça tuvale neredeyse değmiyordu bile. Dudaklarını birbirine basıtırıp tüm konsantresiyle belli belirsiz bulut yapıyordu. Arada gözlerine giren kahkülleri nedeniyle kırpıştırıyordu parlak irislerini. Açık olan penceresi tülleri etrafa uçuşturuyorken soğuk havaya karşın tatlı bir esinti giriyordu odasına.
Jeongguk'un aklı hâlâ bir hafta önce gördüğü büyük tuvallerdeydi. Âdeta sanat eseri gibi boyanan resimler öyle güzeldi ki karşısında oturduğu tuvalini onun gibi boyamaya çalışıyordu şimdi. Olduğundan daha fazla benzer tonlar kullanıyor ve iyice birbirine karıştırmaya çalışıyordu. Kolay değildi, doğuştan yeteneği olsa dahi çok daha fazlasına ihtiyacı vardı.
Huzur bulduğu odasında büyük bir zevkle resmine devam ederken kapı bir anda açıldı. Jeongguk yerinden sıçradı ve boyadığı tuvalde büyük bir fırça darbesi oluştu.
"Anne!" Sinirle bağırdı, saatlerini verdiği resim mahvolmuştu. Bir süredir huzurla uyuyan kurdu uyanmıştı ve Jeongguk'un gözleri koyu yeşile bürünmüştü. "Ne yaptığına bir bak, resmimi mahvettin!"
"Tatlım, özür dilerim... Kurdunu hissedemeyince uyuyorsun sanmıştım." Annesi aceleyle oğluna yürüdü ve omuzlarını tuttu. "Çok özür dilerim, düzeltebilirsin-"
"Hayır." Dedi Jeongguk iç çekerken. Elindeki fırçayı tinerli havluya silmeye başladı. "Zaten güzel olmamıştı." Sessizce mırıldandı batırdığı tuvale göz atarken. Kim ailesinin evinde gördüğü tablolardan sonra yaptığı resimler çok yetersiz gelmeye başlamıştı gözüne birden bire.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wicked Game / TaeKook
Fanfiction"Cesaretin olmadan ne yapabileceksin ki? "/Omegaverse