4

52 6 22
                                    

"buraya sürekli gelmem iyi mi oldu bilmiyorum."

"neden?"

"çünkü... sana ve iyiliklerine hızla alıştığımı hissediyorum."

"e ne varmış bunda? tabii alışacaksın, senin hak ettiğin bu."

"... öyle mi dersin?"

"öyle tabii ki! insana hak ettiği gibi davranmak gerekir. şimdi sen bana her seferinde cingözlük yapıp fazladan simit satmak için dikkatimi dağıtmaya çalışan satıcı olsaydın, postayı koyardım."

"..."

"ya da yersiz yersiz konuşan komşu çocuğu olsan, bir tokadımı yerdin."

"...?"

"korkma korkma, sadede geliyorum. yolda yaralı bulduğum o kedi yavrusu gibisin sen. teni bir çiziği bile hak etmemişken yara bere içinde kalmak zorunda bırakılmış, titreyerek ağlayan kedi yavrusu."

"oh..."

"şimdi bir o kedi yavrusunun gördüğü sıcak, şefkat dolu yüzümü düşün, bir de o arsız çocuğun gördüğü öfkeli yüzümü."

"yalnızca bipolar olduğundan şüphe etmek dışında bir sonuca varamıyorum."

"hey!"

"..."

"gülüyor bir de..."

"haklısın. şimdi seni kızdırdığımda yaptığın yüzün, bana her zamanki bakışlarından biraz farklıydı."

"ama bunun verdiğim örneklerden bir farkı var."

"bunu yaparken bile, şefkatle bakıyorsun bana."

"..."

"ve ben bunu çok seviyorum."

***

"arada tatlı bir şeyler yemek iyidir."

"... ben, tatlı çok sevmiyorum."

"ne? tatlı sevilmez mi yahu? resmen kısa yoldan mutluluk."

"yemekle çok aram yok aslında... küçükken annem kilo almayalım diye hepimize günde bir öğün hakkı verirdi."

"..."

"..."

"gözlerini kapat."

"ha?"

"gözlerini kapat, ve annenin sana günde bir öğün yemen gerektiğini söylediğini düşün."

"... sonra?"

"ona de ki, 'rüyanda görürsün!' sonra aç ağzını."

"..."

"tadı nasıl?"

"yiyebileceğim bütün çikolatalı pastalardan daha güzel."

"işte!"

***
theo günde üç öğün sağlıklı beslenmeyi öğrensin butonuyum

kayalıklar, choi taeyangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin