Gece saat 03.00 annemin sesi mi bilmiyorum ama çok ürkütücü bir ses geliyor biri şiddetli bir sesle sûre okuyordu ve ben odamdan çıkmaktan korkuyorum. Çok korkuyorum.
"Ablaa! Abla korkuyorum anneme bir şey oluyor."
- Lina!
Linanın sesini duyduğum gibi odamdan çıkmam bir oldu. Ben ve lina üst katta kalıyorduk babam ve annem ise alt katta kalıyordu tabi babam çoğu zaman yoktu.
Odamdan çıktığımda Linanın merdivenlerin korkuluklarına tutunmuş ve aşağıda duran annemi izliyordu bende hemen onun yanına gittiğimde aşağıda duran annem ya da anneme benzeyen bir kadın elinde bıçakla duvara bir şeyler çizip kendi kendine bir şeyler mırıldanıyırdu ve bu bazen mırıldanmakla kalmıyordu ani bir şekilde çığlık attıp duruyordu. Lina'ya baktığımda korkudan titriyordu tabi sadece o değil bende öyleydim ama onun için sakin kalmalıydım.
- Lina bebeğim hadi gel.
"Abla annem neden öyle davranıyor? Korkuyorum o bizim annemiz değil gibi."
- Bebeğim benimle gel annemiz sadece babamızdan dolayı biraz kızgın ben onunla konuşur..
"Sizi öldürücem! Hepinizi öldürücem..."Annemden çok korkuyordum onun bu hareketlerinden dolayı şok olmuştum ve korkudan ne yapacağımı bilmiyordum. Annem kabusumdaki gölgeye bürünmüştü.
- Anne sus artık Lina burada!
Dediğim anda annem arkası dönük bir şekilde kafasını 180° kaldırıp alttan bana baktı. Annemin yüzünde siyah bir sıvı akıp duruyordu sanırım o kandı karanlıkta olduğumuz için tam anlayamadım ve karanlıkta olduğumuz halde onun gözleri bembeyaz bir şekilde parlıyordu. Hala kendi kendine lanetler okuyordu bende Lina'yı kucağıma alıp onun kulaklarını sıkı bir şekilde kapatmış bir pozisyonda annemi hareketsiz ve korku dolu bir şekilde izliyorum. Annemin nesi var dememe kalmadan gözümden yaşlar akmaya başladı ve vücudum git gide uyuşuyordu.
"Meyra!"
Annem bana neden aniden sesleniyor?
"Meyra benim güzel kızım annene gel biraz."
"Annen seni çok özledi."
Annem kendi kendine değişik bir hale bürünmeye devam ederken ben de Lina'yı odasına götürüp ona en sevdiği şarkıyı tabletineden açıp kulaklık verdim o kulaklıkla şarkı dinlemeyi çok severdi ve bu bugün onu sakinleştirmeye yarayacaktı.
- Bebeğim annemiz biraz kızgın sen uyu tamam mı ve ağlamayı bırak.
"Abla anneme bir şey olmasın lütfen çok korkuyorum"
- Tamam bebeğim hadi uyu.
Dedikten sonra saçına öpücük kondurup kapıda duran anahtarıda alıp odasından çıktım. Lina'nın kapısını kilitledikten sonra annemin yanına gitmek istiyordum ama korkuyorum bunu yapmalımıyım bilmiyorum.
"Meyraa kızım hadi gel orada öylece durma"
Annem elindeki bıçağı duvara saplayıp ve adımı sayıkladığında her geçen saniye beni dahada korkutuyor. 'Sanırım ilk kez babamın evde olmasını istiyorum' dememle kalmadı babamın her zaman geç kalmadan saat 03.30'da evin kapısını çaldı. Annem bana seslenmeyi bırakıp çığlık atarcasına kahkaha atıyordu bende biraz cesaretimi toplayıp göz yaşlarımı kolumla silip merdivenlerden yavaşça aşağı inmeye başladım annem kapıyı açtı ama neden hiç ses yok! Bu sessizlik çok ürperticiydi. Merdivenin son basamağınıda indikten sonra annemin bıçakla duvarda çizdiği şeye baktığımda olduğum yerde kaldım. Ben bunu daha önce kabusumda olan gölgenin odamdaki duvarımı karalarken görmüştüm..Ve bu göz annemin bana kabuslarım için verdiği muskadaki göz ile aynı.
"Bırak beni piskopat kadın!"
Babamın konuşmasıyla sessizlik bozuldu. kapıya koştuğumda annemin babamın boğazını sıkarak onun ayağını yerden kesmişti 'bu kesinlikle benim annem değildi.'
- Anne bırak babamı! Öldüreceksin adamı.
Dememe kalmadan annem aniden babamı diğer duvara fırlatıp benim üstüme yürümeye başladı. Annemden korkuyorum yüzü, ağzı, burnu hepsi kanla kaplıydı ve sadece gözleri bembeyazdı; göz bebeği yoktu. Annem üstüme yürürken git gide hararetli bir şekilde bir şeyler söylüyordu ama ben anlamıyordum ve aniden benim boğazıma bıçağı dayadı tam kesecekken babam yerden kalkıp elinden tuttu, belkide babam ilk kez benim için bir şey yaptı, annem boğazımı biraz çizmişti ve babaannemin bana vermiş olduğu kolye boynumdan düştü.
"Hepinizi bu gün öldürecem, bu bir emirdir! Özellikle seni." Derken bana bakıyordu ve ani bir hareketle babamın boğazını kesip kafasının yarısını bedeninden ayırdı bende sesim çıktığı kadar bağırıp kendime vurmaya başladım, annemin üzerime yürüdüğünü fark edince ona fırlatmaya başladım ama hiç bir faydası olmadı, bedenimin korkudan uyuşuk düşmesinden dolayı olduğum yere serpilip kaldım. Ne kimse sesime geliyordu nede ben kaçabiliyordum sanki yer yarıldı ve herkes içine düşmüştü sadece ben ve annem yeryüzünde kalmış gibiydik bide Lina. Allahım ne olur Lina'ya bir şey olmasın.
"Buraya gel seni küçük cadı seni öldürecem tıpkı senin ona acı çektirdiğin gibi bende seni acılar içinde yok edicem."
- Be.. ben kimseye bir şey yapmadım! Anne benim senin kızın Meyra. Anne ne olur dur artık korkuyorum.
"Seni lanet katil"
- Anne ne katili ben kimseye bir şey yapmadım.
Dediğim anda annem tam karşımda durdu onun her nefes verişi yüzümü yakıyordu ve tenindeki ısı vücudumu yakacak kadar ısıtıyordu. Anneme ne olmuştu?
"Sen bizim liderimizi öldürdün ve senin ölümünden ben sorumluyum!"
- Anne ne saçmalıyo..
Annem bir elini boğazıma koyup diğer elindeki bıçağıda yüzüme yavaşça sürtmeye başladı gözümdeki yaşlar yüzünden artık hiçbir şey göremiyordum. Bedenim daha fazla titremeye başladı annem bundan keyif alır gibi benimle oynamaya devam etti.
- Siz kimsiniz? Anne yalvarıyorum bırak beni.Sesim boğuk çıkıyordu, bağırmaktan ve korkmaktan yorgun düşmüştüm artık.
"Onu öldürürken sana yalvarmasından keyif aldın mı?"
- Anne neyden bahsediyorsun bırak artık beni.
Artık dayanamayıp ennemi itmeye başladım ama hepsi boşaydı.
Onun bir anlık dalgınlığından faydalanarak elimi onun gözüne sokup ittim elindeki bıçağı yere düştü bende bunu fırsat bilip bıçağı alıp kaçmaya başladım ama tüm kapılar birden hızla kapandı ve duvardaki tüm eşyalar ne varsa hepsi sırayla düşmeye başladı. Annem hızla üstüme yürümeye başladı ben ise kaçamaya çalışırken ayağım takılarak yere düştüm annem saçımdan tutup kafamı yere vurmaya başladı bende buna dayanamayıp elimdeki bıçağı onun kalbinin üstüne koydum ama ona saplayamadım çünkü o benim annemdi ama buna daha fazla dayanabilir miydim bilmiyordum. Annem bileğimden tutarak kemiklerimi kırarcasına sıkmaya başladı sonra bıçağı elimden alıp kalbime saplamaya çalıştı etrafımda cam parçalarından başka bir şey yoktu bende elime bir cam parçası alıp annemin yüzünü çizdim.
Annem buna fazlasıyla öfkelenip daha fazla kuvvet uyguladı buna dayanamayıp bıçak tutan elin biraz itip daha sonra bileğini ters çevirdim tüm bu savunma hareketlerini küçük yaştan kurslara giderek öğrenmiştim. Annemin elli ters olunca bıçağının üzerine düştü bıçak sonuna kadar ona saplandı annem tiz bir sesle çığlık atmaya başladı onun altından zar zor kaktım. Annemi üstümden atarken yerinde tepinmeye başladı bende yüzümdeki kanla karışık göz yaşlarımı silip kendimi duvara yasladım. Biraz zaman geçtiği halde annem hala yerinde tepiniyordu ortam biraz sessizleştiğinde uzaktan ayak sesleri gelmeye başladı sanırım bende yorgunluktan dolayı mayışmaya başladım ki gözümün önünde bir çift ayakkabı durdu gözümü ovuşturup tekrar baktığımda hala duruyordu kafama yukarı kaldırdığımda 180'lı boylarında sapsarı saçları ve okyanusu andıran gözleriyle bana bakan birisi vardı sanırım ben artık şaşırmıyorum çünkü bu gece her şey oldu ve olmaya devam ediyor.
"Gitmeliyiz."
- Sen kimsin!
Dediğim anda ellimden tutarak beni kaldırmaya çalıştı.
- Ahh!
Annem bileğimi sıktığı için hala acıyordu sanırım bunu anladığı için elini biraz gevşeti. Sahi annem hala kıvranıyor mu?
Anneme baktığımda yerde yoktu gözlerim şaşkınlıkla açılarak
- Annem! Annem nerede?
"Gitmeliyiz dedim sana? Bir kere tek beni dinle!
- Sen kimsin?Bölüm sonuna geldik lütfen görüş ve beğenilerinizi yorumlarda yazın.
Takiplerinizi bekliyorum:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARANOYA
General FictionMeray kendi ölümünü kendi eliyle yazıp tüm kainatı lanetlemiş bir melekti. Bunun üzerine ölüm kabilesinden olan Ahin bu laneti tüm kainat üzerinden yok etmekle görevli olan ölüm meleğiydi. Ama Ahin ile Meray'ın geçmişleri onların peşlerini bırakabil...