PARANOYA

kimsin?

- SİZ KİMSİNİZ DEDİM!!

01.01.2009

Annem yılbaşı gecelerinde beni hep Olivia'nın yanına gönderirdi nedenini sorduğumda bana, eğer o yıl kiminle girersen onunla bitirirsin, derdi.
Yılbaşı hediyesi için ben ve Olivia annelerimize birer hediye alırdık ve birbirimiz içinde küçük sürprizler alırdık. Bu yıl Olivia için takı aldım çünkü o çok gösterişliydi ve böyle şeyleri severdi, annem içinde küçük bir kar küresi aldım annemde karlı günleri çok severdi. Eve vardığımızda Olivia karşı apartmanda oturduğu için çoktan gitmişti bende anneme hediyesini verip onun yanına gidicektim. Kendi evime vardığımda annem hamile olduğundan anahtarı kendimle taşıyordum ki annem yorulmasın, kapıyı küçük ellerimle açmaya çalışıp sonunda kapıyı açmıştım, eve girip anneme seslenmeye başladım çünkü çok heyecanlıydım bir an önce ona hediyesini vermek istiyordum.

- Annee, neredesinn?
"Meyra kızım sen mi geldin? ... Meyraa"
- Buradayım!
"Ahh korkuttun beni."
- Hahaha.. Yeni yılın kutlu olsun anne.

dedikten sonra anneme hediyesini verdim annem onu sabırsız bir şekilde eline alıp açmaya başladı ve kar küresini gördüğünde beni kucağına alıp öpmeye başladı.

"Teşekkür ederim Meyram, annen seni çook seviyor bunu asla unutma tamam mı?"
- Bende annemi çooook seviyorum.
"Tamam güzelim hadi sen hazırlan seni Melisa'nın yanına bırakayım."
- Ama anne bu yılı seninle geçirmek istiyorum.

mızmızlansam da pek bir fayda etmedi annem kar küresini alıp sehpaya koydu daha sonra hazırladığı yemekleri saklama kabına koyup çantamıda aldıktan sonra beni Olivia'lara götürdü. Ben ve Melisa her yılbaşında olduğu gibi yine Olivia'nın odasına gidip gizlice saat 23.00'da korku filmi açardık ve birbirimizi korkuturduk. Annem gittikten sonra Olivia'nın annesi bizi akşam yemeğine çağırdı, ikimiz çok sabırsızdık çünkü saatin 23.00 olmasını bekliyorduk o zamana kadar da bebeklerimizle oynardık ama bu sefer ben kendi bebeğimi evde unuttum onu almak için Olivia'nın annesinden izin aldım ama o izin vermedi çünkü saatin geç olduğunu ve gece olduğunda yılbaşından dolayı tehlikeli diyordu bende biraz inatçı olduğumdan onu dinlemeyip gizlice dışarı çıktım ve Olivia'ya beni idare etmesini söylemiştim. Dışarı çıktığımda tüm herkes değişik kostümlerle sokakta dans ederlerdi bende bunun çocukça olduğunu düşünüyordum, yaşıma göre biraz olgun takılırdım, kendi apartmanıma girdiğimde merdivenlerle 3. Kata kadar gittim tekrar anahtarımı alıp kapıyı biraz zorlamaya çalıştım ve en sonunda açabilmiştim. Eve girdiğimde annemin ve babamın bağırışlarını duydum salona doğru yürüdüğümde anneme aldığım küreyi yerde kırılmış bir şekilde gördüm onu almak için eğildiğimde elimi birazcık kestim, o sırada babamın anneme: "Senide o küçük şeytanıda öldürecem!" dediğini duydum salona geçtiğimde ikiside mutfaktaydı bende bu bağırışlara alışkın olduğumdan dolayı sadece annem için tekrar korkup ağlamaya başladım. Mutfak kapısında durup babama bağırmaya başladım..

- Bırak annemi, ona vurma!

annem ve babam ikiside arkasına dönüp beni izlediler, annem korkmuş bir şekilde bana bağırarak

"MEYRA GİT BURADAN!"

Babam buna sevinmiş olmalı ki beni yanına çağırarak sırıtmaya başladı.

"Gel bakalım babana."
-"Hayır hayır Meyra kızım git buradan dedim sana."
- Anne korkuyorum, baba lütfen anneme vurma.

Babam bana doğru yürümeye başladı ki annem onu kolundan tuttu babam buna sinirlenip anneme tokat atarak onu yere attı daha sonra bana yaklaşıp ilk önce saçımı okşayıp daha sonra saçımdan tutarak beni yere atıp tekmelemeye başladı. Annem hamile haliyle zorlukla ayağa kalkıp babam denilen vahşiyi üstümden itip kolumdan tutup beni merdivenlere doğru sürükledi ben her ne kadar annem bu adamla yalnız kalsın istemesemde küçük bedenim buna dayanamayıp annemin arkasından sürükleniyordu. Ben merdivenlerden hızlıca çıkıp odama girip kapımı kilitledim ardından duvardaki köşeye geçip korkudan dolayı küçük bedenimi serbest bıraktıktan sonra oturup ağlamaya başladım. Annemin haykırışları ve benim sessiz çığlıklarımı bu kalabalığın içinde sadece biz birbirimizi duyabiliyorduk...