Bölüm 7

176 14 7
                                    

Erkan biraz tedirgin görünüyor mu desem? Anlamayan bir ifadeyle yüzlerine bakıyorum ama ikisi de açıklama yapacağa benzemiyor.

"Ben artık gideyim."

Erkan babama veda ediyor. Dosya masanın üzerinde. Erkan gitmeye hazırlanıyor. Erkan resmen gidiyor.

"Ben de artık gideyim." Babama sempatik bir sırıtış fırlatıyorum.

"Sen nereye kızım?"

"Ben alışverişe gidecektim de öyle uğrayayım bir dedim. Ama yorgun hissediyorum kendimi." Erkan kapıya doğru ilerlerken benim de adımlarım geri geri gitmeye başlıyor. Yüzüm hala babama dönük. "Tam iyileşememişim sanırım."

Erkan babama iyi günler dileyerek çıkıyor, arkasından da ben babama o sempatik gülümsememle bakarak çıkıyorum. Erkan çoktan çıkışa doğru yürümeye başlamış. Koşar adımlarla yanına yaklaşıyorum.

"Ee, ne konuştunuz babamla?"

Düşünceli görünüyor.

"İş teklif etti bana."

Çok seviniyorum. O şehre gitmeme gerek kalmaz ve her istediğimde Erkan'ı görebilirim!

"Ah çok sevindim!" Ellerimi birleştirip düşünceler içinde abartılı kutlamamı yaparken garip bir bakışla beni seyrediyor.

"Ne?" Kendimi toparlıyorum. "İnsanlar iş bulunca ben..böyle mutlu olurum hep." Sesim gittikçe kısılıyor.

Yüzünde tatlı bir tebessüm oluşuyor.

"Ee, ne işi? Kabul ettin mi?" Kabul etmiş ol lütfen.

"He..öyle iş işte, bölümümle ilgili. Son dersimi vermem lazım ilk olarak. Düşüneceğimi söyledim."

"Anladım. Burada iyi şartlarda çalışabilirsin, hem daha az yorulursun bence. Hem de patronun, babam diye söylemiyorum, çok iyidir."

Bu arada dışarıya çıktık. Gidecek şimdi.

"Bu arada, ne zaman gideceksin?"

"İş ile ilgili bir takım sıkıntılar oldu. Onu halletmem gerek ilk olarak. O yüzden yarın gideceğim."

"Yani yarın çalışıyorsun?"

"Yok, otobüste yolcuyum bu sefer." Gülümsüyor.

"Aa, ben de yarın gidecektim. Biletini aldın mı?"

"Henüz değil."

"Madem öyle beraber gidelim?"

"Olur, ben bileti hallederim, haberleşiriz."

"Tamam." İçimde kelebekler uçuşuyor resmen!

"Bir dakika."

Yüzüme soran gözlerle bakıyor. "Numaram var mı sende?"

"Ah, haklısın." Yine o mahcup, tatlı gülümseme. Telefonunu çıkartıp bana uzatıyor. Zevkle yazıyorum numaramı. Kaydetme kısmını ona bırakıyorum. Alıp kaydediyor. Ne yazdı acaba? Ne yazacak sanki, benimki de soru.

"Haberleşiriz o zaman."

"Peki. Şey, aslında bunu teklif etmeye korkuyorum ama.." istemsizce gülüyorum. "gideceğin yere bıraksın seni de şoför, yakın zaten."

O da gülüyor. Nasıl da tatlı gülüyor.

"Zahmet vermek istemem. Geçen seferki bayağı zahmetli olmuştu."

Daha da gülüyorum. Şu an hiç bitmese keşke.

"Bilet falan, ben kendim gideyim. Hem uğrayacağım başka yerler de var."

Muavin (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin