1.Bölüm

377 76 96
                                    

Şehit olursam bunu üzerime örtün!Vatan,al bayrağın dalgalandığı yer değil midir?

Ömer Seyfettin

Ömer Seyfettin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( 2020 25 Eylül Suriye)

Son yirmi saniye...

"Sandalyeye bağlayın. Başında bekleyin sonra kızı getirirsiniz ."dedi ele başları bozuk Türkçesiyle. Büyük dev ekranda birazdan tüm Türkiye burada yaşanan caniliğe şahit olacaktı. Büyükten küçüğe herkesin telefonu, tableti ellerinde ne varsa hacklenecekti.

Yüzümde ki maskeyi biraz daha yüzüme çekip yüzümü gizledim. Zira beni gördükleri anda canımı alırlardı. Bana söylenenleri bir bir yerine getiriyordum. Bu nedenle şimdi ki işim yerde ki kanları temizlemekti.

Son beş saniye...

"Sen." dedi maskeden dolayı sadece mavi gözleri gözüken kadın eliyle beni göstererek "Git kızı getir." dedi. Yaptığım işi bırakıp ayağa kalktım. Söz ettiği kız bendim.

Başımla onaylayıp arkamı döndüm bir kaç adım atmıştım ki kadın arkamdan "Dur!"dedi karşısında ki adamlara el hareketi yapıp yanına çağırdı koca cüsseli adamlar kadın çağırdı anda yanında bittiler. "Kızı siz getirin onunla ikiniz anca baş edersiniz."dedi. Gitme görevi onlara düştüğü için el mahkum depodan çıktılar. Bulunduğum yerde iğrenç bir koku hakimdi sanki çürümüş yumurtayı insan cesedine koymuş ikisinin karışımıyla iğrenç bir koku ortaya çıkmış gibiydi.

Ve son iki saniye..

Artık tüm gözler bizdeydi. Daha doğrusu ele başları Resuldaydı. Çünkü tüm Türkiye onu tanıyordu, girmediği delik yapmadığı pislik yoktu.

"Evet, Bayanlar ve Baylar. Bu gün sizlerle birlikte bir savaşın başlamasına şahit oluyoruz."dedi Resul yüzünde ki şeytani gülümsemesini eksik etmeden. Arkasında kalan sandalyede ki şehit cesedini gösterdi. Adamlara kafasıyla bir işaret verince adamlar depodan çıkıp siyah bir poşetle geri döndüler.

Resul poşete doğru ilerlerken "Ama bundan önce size bir gösterim var." dedi. Uzun ince nasırlı parmaklarını poşete uzatıp poşetin bağlı olan ağzını açtı. İçinden bir erkek kafası çıkardı.

Dehşet vericiydi.

Poşeti tutup tüm parçaların dökülmesini sağladı. Parçalardan kastım kol, bacak, baş parmak, serçe parmak gibi insan uzuvlarıydı. "Bunlar sizin ırkınızdan olan ama artık benim oyuncağım olmuş kişilerden sadece biri."dedi alayla.

"Bilirsiniz ki sizlerden hiç haz etmem. Fakat siz ısrarla benim bölgeme askerlerinizi gönderiyorsunuz. Sözüm size Türk askerleri bu daha başlangıç. Gösteri daha yeni başlıyor." dedi. Asıl dehşet veren görsel birazdan getirecekleri Türk askeriydi.

Adamlar poşetle sardıkları cesedi bir çuvalmış gibi tozlu zemine fırlattılar. Sonra sanki bana ve Türk halkına, en kötüsü de ailesine acı vermek için yavaş yavaş açtılar. Midemin bulanmaması için derin nefes alıp verdim. Yerde bir ölü vardı fakat sorun ölü olması değil ölmeden önce yaptıkları işkenceydi. Benim silah arkadaşım, bazılarının abisi belki kiminin sevdiği olan adamdı. Derisini soymuşlardı. Sanki kurbanlık koyunmuş gibi.

Vatan SağolsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin