Aşk bir ağaç gibidir:Kendiliğinden yetişir,kökleriyle tüm benliğimizin derinliklerini sarar ve yıkıntı halindeki bir yürekte yeşermeye devam eder.
Victor Hugo
Kayra-Mesala Yani
Grup Yorum - Gün Doğdu Marşı
~
Karargah da büyük bir kargaşa vardı. Bunun tek nedeni düşmanın ininde olan Türk askeriydi. Tek başına katliam çıkarmıştı. Bu nedenle ülkenin dört bir yanından Albaylar, Binbaşılar, Yüzbaşılar toplanmıştı. Sinop da görev yapan Albay Turan ,ülkenin dört bir yanından gelen adamlara bakıp "Durumu biliyorsunuz, üstünden geçmeyeceğim. Asıl konumuza geleceğim bir önerisi olan var mı?"dedi, çatık kaşlarını hepsinin üstünde gezdirerek.
Hemen çaprazında ki binbaşı kalın sesiyle "Askerinizin yaptığının affı yok. Onu kurtarmak yerine köylerinizi bombalayan teröristlerinin peşinden gitmemiz daha mantıklı."dedi.
Albay söylenenlerle çattığı kaşlarını sanki daha çok çatabilirmiş gibi çatıp "Askerimizi ölüme mi bırakalım Binbaşı?"dedi, sesi bıçak gibi keskin fakat bir o kadar da sakin çokmıştı.
Binbaşı yutkunup "Dediğim gibi affı olmayan bir hata, böyle bir sorumsuz asker kurtarılmayı hak etmiyor?" dedi çevresindekilerden destek almak için göz gezdirdi fakat kimseden o desteği alamayınca Albaya geri döndü gözleri.
"Söylediğin gibi Binbaşı bu bir sadece hata. Sırf bir hata için canla başla savaşan bir askeri en önemlisi de bir canı ölüme mi terk edelim. Senin işinde iyi olmanın bir tartışılması lazım yoksa bu kadar acemi olman neye bağlı?" dedi işte şimdi sinirlenmeye başlamıştı.
Binbaşı omuzlarını dikleştirip "O kadar asker ve sivil. O beceriksiz yüzünden öldü."diye savunmaya geçti. Nafileydi Albayın göz hapsine girmişti bile. Albay tam bir şey söyleyecekken kapı çalındı. Albay gelene girmesini söyleyip arkasına yaslandı.
Gelen asker hazır ol konumuna geçip elini baş hizasına getirip "Astsubay Mert Korkmaz komutanım." diye kendini tanıttı.
Albay askere "Rahat ol asker!" deyince asker rahat konuma geçip bir kaç dakika nefeslendikten sonra, "Oğuz Komutanım acil bir durum için sizi 8 Nolu odaya çağırıyor. Birde şu mesajı iletmemi söyledi; Eğer acil bir durum olmasaydı sizi ayağına çağırmak gibi bir saygısızlık yapmayacaklarını fakat gelip görmeniz gereken bir durum olduğunu,söyledi."dedi Mert.
Albay, onu anlayışla onaylayıp çıkabileceğini söyledi. Masada oturan iri yarı adamlara dönüp "Toplantı şimdilik burada kalsın." diyip çıktı. Oğuzu tanıyordu. Asla ama asla bir toplandı ya da özel bir durum olmadığı sürece Albaya karşı daima saygılıydı. Albayın Oğuza güveni sonsuzdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Sağolsun
General FictionGölgelerin ardında yankılanan adımlar, karlı dağların arasında yükselen bir vatan sevgisi... "Gölge Timi", savaşın soğuk yüzüne rağmen yüreklerdeki sıcak vatan sevdasını anlatan sürükleyici bir roman. Bu destansı hikaye, vatanı için canla başla müca...