V'nin yanına taşınalı 4 gün olmuştu. Kabuslarım hiç kesilmiyordu. Sürekli annemi görüyordum bana elini uzatıyordu. Polisler kolyeyi çaldığım için beni tutukluyordu. Geceleri ağlayarak kalkıyordum. Bayan Soo Jin bu durumun farkındaydı.
Sabah odamın kapısı çalındı. "Gel." dedim. Yüzünde garip bir gülümsemeyle Bayan Soo Jin bana doğru yaklaştı. "İyi misin Hoseok. Ağlama sesleri duyuyorum geceleri."
Cevap vermedim. Ağlamaya başladım son günlerde dengem iyice bozulmuştu. Bayan Soo Jin bana sarıldı. Bir yandan da saçlarımı okşuyordu. Ben sakinleştikten sonra Bayan Soo Jin cebinden bir hap kutusu çıkardı. "Bunları içersen gece daha iyi uyuyabilirsin Hoseok." Hap kutusunu elime aldım. Gerçekten Bayan Soo Jin 4 gündür bana çok büyük destek olmuştu.
"Teşekkürler, Bayan Soo Jin." dedim.
"Bana bayan demene gerek yok Hoseok. Teyze diyebilirsin. Annen ile kardeşten farkımız yoktu." dedi gözleri dolu bir şekilde.
"Hadi, evdekiler kahvaltıya seni bekliyor." dedi ve omzundan tutarak yemek masasına doğru ilerlemeye başladı.
Kalabalık denebilecek bir aileydiler. Toplam 4 çocuk vardı. V, kız kardeşi Emma, abisi Namjoon ve en küçükleri -sanırım 6 yaşında- Hyun-Woo. V'nin annesi Koreli, babası Amerikandı. Benim ise annem Amerikan, babam Koreli idi. Melez çocuklardık. V en çokta bunun için okulda zorbalık görmüştü. Bana da melez olduğum için hakaretler gelmişti ama ben V gibi kırılgan değildim, takmamıştım.
"Bu çocuk daha ne kadar kalmayı düşünüyor?"dedi Namjoon. Onu hiç sevmezdim. Küçüklüğümden beri benimle uğraşırdı.
" Terbiyeli ol Namjoon!" diye bağırdı bay Benjamin. "Hemen Hoseoktan özür diliyor ve masayı terk ediyorsun!"
Namjoon özür dileyip odasına gittikten sonra bay Benjamin de kalkıp gitmişti. Etrafa huzursuzlu çökmüştü.
...
Yarım saat sonra bay Benjamin geri döndü.
"Ee çocuklar kim yazın tekne turuna çıkıp balık tutmak ister? Harika bir tatil planladım. Hoseok sen de gelmek istersin değil mi?"dedi.
"Çok isterim bay Benjamin."
Mutlu bir şekilde kafamı V ye döndürdüm. O hiç mutlu görünmüyordu.
"Baba ben denizden korkuyorum başka bir şey planlasan olmaz mı?" dedi V kısık bir sesle.
Bay Benjamin bir süre V nin suratına anlamsız bir şekilde bakıp "Korkaklık yapma Taehyung. Sadece bir planımız var o da bu. Hoseok'u örnek al beni utandırıyorsun."
Soo Jin teyze huzursuzca yerinde kıpırdandı. "Belki korkunun bu yaz yeneriz canım." diyerek bay Benjamin 'e sinirli bir bakış attı.
Kafamı onaylayarak salladım ve V ye gülümsedim....
Pazartesi sabahı alarm ile uyandım. 1 hafta sonra ilk defa okula gidecektim. Formamı giyindim ve salona gittim. V çoktan yemek masasına oturmuş ve çizim yapıyordu. Huzursuz görünüyordu."Bir sorun mu var V?" dedim.
"Aslında... Jungkook son günlerde benimle biraz fazla uğraşıyor. Annemin sürtük olduğunu söyledi."
Şaşırmıştım. Gerçekten acımasız insanlar vardı.
"Hah şu sikik Jungkook mu? Asıl sürtüğün o olduğunu biliyor muydun? Okulda ona ağzının payını vericem." dedim ve orta parmağımı gösterdim. "Bu ona giricek." dedim. V kahkaha atmaya başladı. İkimizin kahkahaları evden dışarı taşıyordu. Kafamı çevirdiğimde kapıdan bize gülümseyerek bakan Soo Jin teyzeyi gördüm.
...
Okula vardığımızda Vden biraz uzaklaştım. Çok garip haraketleri vardı ve herkesin onunla takıldığımı görmesi beni biraz rahatsız ederdi.
Okuldaki herkes bana iyi davranıyordu. Sigara olayı unutulmuştu bile.
"Hey Richard!" diye seslendim ve gülerek yanına gittim. V yi orda bırakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUBY -Sope-
General FictionJung Hoseok New York'ta annesiyle yaşayan , sorunlu bir babaya sahip 15 yaşında bir çocuktur. Bir gün annesini bir olayda kaybeder ve babasının yanına gönderilir. Ve orda hem kalbini hem de annesinin ona verdiği kıymetli bir eşyayı çalan biriyle ka...