Bu eve yerleşmemin üzerinden 5 gün geçmişti ve okula başlamıştım. Normal bir okuldu aslında ve günü zorbalığa uğramadan kapatmıştım.
Ve bir çocukla göz göze gelmiştim. Beyaz tenliydi, siyah saçları vardı ve sanırım Rusça aksanıyla konuşuyordu. Boyu benimkinden bir hayli uzundu.
Sonunda okulun bitiş zili çaldığında gözlüklerimi ve yakamı düzeltip servise doğru yürümeye başlamıştım.
Servis tam kalkıcağı sırada yanıma o çocuk oturdu.
"Hah Koreli Harry Potter" demiş ve sırıtmıştı.
"Siktir" dedim gülerek.Garip birisiydi. Siyah kot pantolon giyinmişti üstünde siyah garip bir t-shirt ve yine siyah ceketi vardı. Ve uzun botlar giyiniyordu. Bu sıcakta?
Aynı sokakta inmiştik servisten. İndiğimiz gibi siyah bir şemsiye çıkardı ve açtı. Garip garip bakışlarımı fark etmiş olacak ki " Ne var? Güneşten nefret ediyorum." dedi. Tamam Kaliforniya da yaşayıp güneşten nefret etmek biraz garipti.
"Nerelerisin?"
Gerçekten Rus mu merak ediyordum."Polanya, Kore, Rusya, Amerika, Ukranya."
Oh sanırım yine kendisi gibi birisyle evlenirse çocukları direkt olarak dünyalı olacaktı.
"İyiymiş. Ben de sadece Koreli ve Amerikalıyım. Senin gibi bir süper melez değilim."
Sırıttı ve "Bizim evde takılmaya ne dersin? Babam genelde seyahatte oluyor." dedi.
Kafamla onayladım ve yol değiştirip onun evine doğru gitmeye başladık.
Büyük bir evi vardı. Bahçede boş havuzun kenarına oturdum ve bacaklarımı sarkıttım. Arkamda adım sesleri duymamın ardından yanımda bir beden hissettim.
"İster misin? Rusya'dan geldi bu bebekler." dedi elindeki biraları göstererek. Şuana kadar sadece bir iki kere beyaz şarap içmiştim ama şuan fena bir şekilde o birayı içmek istiyordum.
Birayı aldım ve kafama diktim.
Ne kadar süre orda durduğumuzu hatırlamıyorum ama çok konuşmamıştık. Garip bir çocuktu. Hava kararmaya başlamıştı ve tam ayrılacakken bir şeyi unuttuğumu fark ettim.
"Adın ne?"
"Yoongi."
"Hoseok."
....
Eve girdiğimde babam televizyonun karşısında içki içiyordu ve o aptal kadın olmayan güneşte güneşleniyordu.
Köpeği yanıma aldım ve odama çıktım. Bir anda nefesim hızlanmıştı. Hızlıca çantamı açtım ve kolyeyi konrtol ettim. Evet evet hala burdaydı hiçbir şey olmamıştı. Kolyeyi elime aldım ve yere uzandım. Aklımda bir sürü şey vardı. Kolye, annem, yoongi, bu garip yer, V , Soo Jin teyze...
Bir süre ağlamak gibi bir şey yaşadıktan sonra su içmek için aşağı indim. Suyu içerken haberde ki spikerin konuşması ile nefesim kesildi.
"Yakut kolye hala aranıyor. Suçlunun şehiri terk ettiği düşünülmekte."
.....
Selamm. Uzun bir aradan sonra yeni bölümmmm!
Oy verip yorum yaparsanız cidden çok mutlu olurum.
Sonunda yoongi geldiii yeyyy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUBY -Sope-
General FictionJung Hoseok New York'ta annesiyle yaşayan , sorunlu bir babaya sahip 15 yaşında bir çocuktur. Bir gün annesini bir olayda kaybeder ve babasının yanına gönderilir. Ve orda hem kalbini hem de annesinin ona verdiği kıymetli bir eşyayı çalan biriyle ka...