.1.

70 2 3
                                    

Eve geçmiş oturuyordu Leyla . Evin  küçük kızıydı bir de kardeşi vardı tabi ama henüz 6 yaşını yeni bitirmişti . Zaman zaman isyan ederdi bu duruma odunları o taşır , suyu çeşmeden o getirirdi eve , he bir de   ramazan ayı geldi mi pideyi hep o alırdı köye gelen ekmek arabasından. Kaç yaşına gelmişti yaşıtlarının hiç biri yapmıyordu bunları . 18 yaşındaydı leyla. Kehribar gözleri vardı. Saçları sarıydı. Öyle güzeldi ki saçları bi bakan bi daha dönüp bakardı. Dışarı çıkacağı zaman örtü takıyordu artık başına annesi tembihlemişti " aman kızın kocaman oldun artık , örtünü takmadan çıkma dışarı emi " demişti . Bir abisi vardı leylanın bir de ablası abisi evlenmişti evleri az uzağındaydı abisinin evine . Zaman zaman abisigile gider ,yeğeni  Çimeni alır oraya buraya hoplatıp ısırılmadık yerini bırakmazdı . Çok güzeldi Çimen bıcır bıcır bir bebekti . Ablası ise bu ay evlenecekti . Karşı köyden muhtarın oğlu gelmişti ablasını istemeye .
"Abla sahi gördün mü hiç muhtarın oğlunu pek yakışıklı diyolar ." diye sormuştu ablasına leyla .

Ablası hüzünlü gözlerle bakmıştı küçük kardeşine  "yok Leylam görmedim ablacım işleri varmış herhal istemeye bile gelmedi "  demişti .

Üzülmüştü Leyla ,  Safiye ablasının durumuna , pek severdi  ablasını . İyi huylu narin tatlı dilli bir genç kızdı ablası . Hiç ablasına benzemezdi Leyla hırçındı o . Biri bi laf etse ağzına tıkayıverirdi. Annesi çok kızardı Leyla ' ya terbiyesizlik etme der etini kenarda köşede kıvratırdı. Ama Leyla caymazdı yine de. Akşam olmak üzereydi daha çeşmeden su getirecekti . Ahh ah  keşke oğlan olsaydım ne su taşır ne odun taşırdım diye hayıflandı .

Aldı eline bakır kovaları tuttu çeşmenin yolunu yolda giderken bi baktı kafasında örtüsü yok aman canım dedi bi de geldiğim onca yolu yürüyecek miyim . Çeşmenin başına geldi kızlar oturmuş çekirdek çitliyordu . İçlerinden biri atıldı .
"Aman Leyla sendeki de çile vallah her gün her gün su taşırsın , bak bana evlendim kurtuldum keyfim keyif diyip güldü ."
Diğer kızlarda ona eşlik ettiler.
Leyla kızdı , kaşlarını çatıp baktı lafı söyleyen kıza.
" E tabi anan baban anladı senden bi halt olmayacağını daha 15 inde satıp kurtuldular senden ." dedi

Kız kızarıp bozardı " Yolarım seni Leyla Allah verdi demem bak " diye dikeldi .

Leyla " Bana bak Güllü elimdeki kovaları kafanda parçalamadan çık git şurdan benim asabımı bozma dedi ."

Kız biraz ürktü çünkü biliyordu Leylaydı bu yapar mı yapardı.
"Allah'ın delisi nolacak bu gidişle evde bile kalırsın sen yürüyün kızlar gidelim şurdan " diyip kalktı diğer kızlarda onu takip etti .

Sabır çekti Leyla bu köyde delirmemek mümkün müydü ki .

Su doldurduğu kovalarını aldı düştü yola söylene söylene .
Yosma ben mi evde kalacakmışım elimi sallasam elli dedi. Seni iyi bi yolardımda dua et hava karardı . Pis kokuşmuş diye de ekledi .
Yolda yürürken eski bir evin kenarında dikilen erkekleri gördü . Adımlarını hızlandırdı . Akşam vakti bunlara bulaşmak pek te doğru olmazdı Leyla için bile.İçlerinden bir seslendi .

"Pişt köylü güzeli nereye " dedi .

Leyla sabır çekti hepsini de onu buluyordu arkadaş koca köye düşman olmuştu . Cevap vermeden yoluna devam etti.

Derken biri ufak bir taş alıp kovaya attı çıkan ses Leyla' yı pek bi ürküttü . Kovalardan biri devrildi. Kafasını oğlanlara çevirdi . Gözlerinden ateş fışkırıyordu .

Yerden bir avuç taş alıp oğlanlara fırlatmaya başladı .

Bana bakın başı boş köpekler yemin olsun hepinizin kafasını yararım he . Benim bi kova suyumdan ne istediniz he ne istediniz , diyip yerden aldığı taşları atmaya devam etti bir yandan da bağırıyordu . Çocuklar can havliyle oraya buraya kaçışmaya başladı . Birinin kafasına gelmişti taş kanıyordu kafası . 

"Boşuna deli Leyla dememişler oğlum kaçın bu yiyecek çiğ çiğ bizi "diye bi ses yükseldi.

Oh olsun dedi içinden Leyla böyle andavallara her şey mübahtı. Üzgün üzgün kovasına baktı. Yapacak bişey yoktu .  Diğer kovayı eline alıp yürüdü yolu eve gelince annesi önünü kesti .

" Gız nerdesin bu sabah bu akşam, hiiiyh gafasında örtü neyim de yoh , gız sen beni ele güne karşı rezil mi edecen , arkamdan mı gonuşturacan ha adı batasıca "  dedi .

" Of ana of burama kadar geldi vallah , en son kocaya kaçacam görecen sende Leylasız olmak nasılmış " dedi .

" Hiyyh bi duyan olacak , essah sanacak  senin saçlarını elime dolarım vallah Leyla  geç içeri çabuk !" diyip elindeki terliği içeri geçen Leyla ' nın arkasından fırlattı .

Bu Sultan kadın da  az hırçındı , falan filan ama çok yufka yürekliydi . Aklı çıkmıştı Leyla gecikince . Kız kısmıydı sonuçta akşam vakti başına bir iş gelse napardı.

Leyla içeri geçti babasını görünce koşa koşa yanına oturdu sarıldı hemen .

"Oo deli gız geç kaldın hayırdır inşAllah  bişey mi oldu " diye sordu babası Leyla 'nın sarılışına karşılık vererek.

"Aman baba her zamanki şeyler işte köyün  oğlanları çevirdi yolumu bende hepsini bi güzel taşladım " diyiverdi .
Bi an babasının yüreğine inecekti. Oğlanlar yolumu kesti diyince. Kızı büyümüş güzeller güzeli bir genç kız olmuştu . Aman Allah korusun dedi içinden ya başına bişey gelirse.

" Bundan sonra su taşımaya giderken gardaşını da yanına al emi benim gözel gızım " diyip yanaklarını sevdi babası .

" Tamam baba iyi yapmışım demi " diye baktı gözlerine hevesle babasının.

"  Eyi yapmışsın tabi keklim gözlüm bi dahakine başlarını da yar " diyip göz kırptı.

" Ohooo onu çoktan yaptım baba yarın kapımıza gelirseler heç şaşırma " diyip kahkaha attı .

Babasının gözleri büyüdü . "Aman kızım şaka ettim ben . Etme böyle şeyler . Ya ciddi bişey olsa " dedi babası korkuyla .

" Yok be babaa alt tarafı küçücük,minicik bi taş az bile yaptım . "  diyip eliyle parmağının ucunu gösterdi Leyla  " aha bu kadarcıktı taş " dedive 32 diş gülümsedi .

Babası annesine baktı napacağız bu kızı dercesine . Eh olmuşla ölmüşe çare yoktu. Leyla onların biricik evlatlarıydı.

Derken ablası sofrayı kurmuş ekmekleri getirmişti .
" Haydi baba sofra hazır diye çağırdı , karşı odaya .
Hep birlikte oturdular sofraya Allah ne verdiyse yediler bir güzel doyurdular karınlarını .
Elhamdülillah diyip kalktı babası. Eline sağlık gızım dedi ablasına da.
Afiyet olsun babam dedi ablası .
Anneside de eline sağlık yavrum pek gözel olmuş yemekler dedi.
Bal şeker olsun anacım dedi ablası .
"Ben ben diye oturduğu yerde zıplayıverdi Leyla ben de suları taşıdım ya her yemekte benim de emeğim var vallah hadi bana da deyin " diyip gözlerine baktı . 
Gülüştüler hep birlikte eline sağlık dediler Leyla ' ya .
Bu kız bu evin neşesiydi.
Yasemin dedi kardeşine Leyla .
" efendim abla " desi Yasemin.
" Hadi kalk sofrayı da biz kaldıracaz öğren artık iş yapmayı , evlenme çağın geldi ne de olsa "  dedi Leyla sesini kalınlaştırıp. Tıpkı annesi gibi onu taklit ederek .

Yasemin masum masum baktı ablasının gözlerine daha 6 yaşını yeni bitirmişti . Gözleri doldu . " Ben evlencem mi anne " dedi . Annesi kızgınca baktı Leyla ' ya

" Yok gözel gızım olur mu heç öyle şey. Senin bu alık ablan şaka ediyor işte bakma ona , Leyla ayağımın altına alırım şimdi seni ha " diye bağırdı annesi .

Leyla gülerek sofrayı toplamaya başladı .
" Şaka yaptım bal böcek , hemen de ağlama Allah Allah " diyip gülmeye devam etti. Yapardı böyle şakalar Leyla . Nomuştu  sanki eğlenmek herkesin hakkı değil miydi.
Sofrayı toplayıp çayı sobaya koydu . Bir güzel demledi . Hep birlikte içtilerin çaylarını herkes odasına geçti ablasının odası ayrıydı . Ama yasemin ve Leyla aynı odada kalıyordu.  Ablası evlenince odası ona kalacaktı . Hafiften Sırıttı Leyla ama bi hüzünde kapladı içini .  Nasıl ayrılacaktı ablasından.
Neyse dedi bunu başka zaman düşüneyim. Çok yorulmuştu geceliğini giyip yattı yatağa . Sonrada uykunun kollarına kendini bıraktı.

Eveeet yeni bölüm sonuna geldik arkadaşlar . Umarım beğenmişsinizdir . Vote ve yorumlarınızı esirgemezseniz sevinirim .


FİRARİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin