.3.

34 2 0
                                    

Sabah olmuştu . Bu kez kendiliğinden uyanıverdi Leyla .

Hemen kahvaltı hazırlamaya başladı.. Çayı demleyecekken evde su kalmadığını gördü aldı eline su kovalarını , çeşmenin yolunu tuttu . Çeşmenin yanına varıp suları bir güzel doldurdu .
Aldı eline kovaları evin yolunu tuttu.
Karşıda yanında bir kaç çocukla o adamı gördü , şöyle tepeden tırnağa süzüverdi adamı . Birden adamın yeşillikleri ona dönünce eli ayağına karıştı kovalardan biri yere devrildi .
Hiyyh dedi . O kadar taşımıştı kız . Hem öfke hem utanmışlık hem de üzgünce baktı yere devrilen kovalara .

Adam kızın yere devrilen kovalarını görünce yanına gitti hızlı adımlarla çocuklarla konuşmayı kesip .

" İyi misiniz " dedi kadife gibi bir ses Leyla ' ya

Kalbi küt küt etti Leyla 'nın. Ne de hoş sesi vardı bu öğretmenin .

Hey Allah ' ım dedi bu da neyin nesi .
Leyla ters ters baktı öğretmene .
"Sanene Muallim Bey , sana mı kaldı eyiliğim kötülüğüm . " deyip hızlıca yerden kovalarını alıp çeşmeye tekrar gitti Leyla .
Söylendikçe söylendi kendine aptal Leyla , sakar Leyla olacak iş mi rezil ettin kendini diyip durdu .

Suları tekrar doldurdu . Eve geldi yolda Muallimi aradı gözleri ama göremedi kimseyi . Derin bi oh çektin.

Hemen çayı yaptı anası da hayvanları sığıra katmış girmişti içeri . "Oy benim sarı kekliğim bugün erkenden kalktın da öğün mü hazırladın ?" diyip baktı güzel güzel kızına .

" Kafama yastık fırlatmanı bekleyemedim ana " diyip sırıttı Leyla .

" Eşşek sıpası , kime çekti bu sivri dilin bilmem ki ." diyip güldü annesi de .

Derken babası geldi annesinin alnından öpüp sonrada kızına sarıldı yine tarladan gelmişti .

Ablası da kalkmış sofrayı kuruyordu sedirin üzerine . Derken esneye esneye Yasemin de geldi içeriye . Babası kucağına aldı Yasemin'i . " Benim pamuk gızım daha uyananmış mı ? "diyip öptü bir bir yanaklarını minik kızın .
Birlikte keyifle kahvaltılarını yaptılar .

"Sultan Yasemin'in kimliğini hazır et hele hanım , muhtar istedi , muallim gelmiş öğrenciler kayıt edilecekmiş sen gördün mü yeni geleni ,pek genç derler." diyip sordu eşine Seyit Bey .
"Ben de görmedim daha Seyit Efendi amma köylüler gonuşup durur. Bizim Hayrigilin eve yerleşmiş bu sene ilk yılıymış bi kap sıcak aş götürmek gerek . Akşam bi güveç yapayım da götürsün Leyla evleri de yakın zaten ." dedi Sultan hanım .

Leyla kaşlarını çattı . Nasıl gidecekti o adamın evine hem de daha bugün azarlamıştı adamı .
" Yasemin götürsün ana ." diye huysuzlandı Leyla .
" Saçmaladın Leyla , tabaklar Yasemin kadar nasıl götürsün ." diye kızıverdi annesi .
" Of ana bu evde hizmetçi miyim neyim ben anlamam ki ? " diye mırıldandı Leyla .
Annesi ses etmedi çünkü biliyordu eşek gibi de gidip o yemeği öğretmene götürecekti Leyla.

Kahvaltı yapılmış evin işi halledilmişti.
"Safiye hazırlan gızım bugğn baban pazara götürecek bizi üzerine üst baş almak gerek , çeyizini de aradan çıkaralım malum şurda sayılı gün kaldı . " dedi annesi .
"Tamam anne ." diyip üzerini giymeye gitti Safiye derken annesi geldi içeriye .
"Gızım bu elbiseyi çıkar geçen aldığın yeşil elbiseyi giy nasipse kocan da gelecekmiş bugün alışverişe eşyaları seçecekmişsiniz "dedi annesi .

Safiye'nin eli ayağına karıştı yüzünü bir kez bile görmediği adamı görecekti. Acaba nasıl biri çok mu çirkin ya da çok mu huysuz diye düşündü içinden Safiye . Belki de istemiyor evlenmeyi diye düşündü bi hüzün kapladı suratını . Adam onu istemiyorsa nasıl olacaktıbu evlilik . Allah kerimdir dedi içinden . Dua etti . Üzerine sond erece özen gösterip çıktı Leyla' nın karşısına .

FİRARİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin