Tüm gün muallimi düşünüp durmuştu Leyla .
İçi kıpır kıpırdı . Zaman zaman adamın o rahatlatıcı sesi aklına geliyor . Kalbi gümbürdemeye başlıyordu.Çeşmenin yanına elindeki su testisi ile vardığında. Dedikodu yapan kızları gördü . Normalde aldırış etmez pek de dinlemezdi onları amma bu kez konu muallimdi.
Hiç umusamıyormuş gibi yapıp dinlemeye başladı konuşulanları.Kızlardan biri ballandıra ballandıra anlatıyordu muallimi ve bu kaşlarının çatılmasına sebep oldu genç kızın.
"Aman Haççe bi görsen gözlerini yemyeşil vallah dibim düştü adama . Şöyle işveli işveli bakıverdim . Bi ehtiyacın olursa bize gel deyiverdim . O da bana baktı güldü vallah . Teşekkür etti . Pek de kibar. Ahh ah gül gibi adam bi yolunu bulup ayarlamam lazım kendime ." dedi . Bunları söyleyen aptal Sündüz'den başkası değildi . Namını yedi köy duymuştu artık . Köyün oğlanları şöyle dursun civar köyün oğlanlarını bile elden geçirmişti.
Saçlarını yolmak geldi içinden Leyla'nın sonra aman canım banane dedi . Sanki adam benim neyim oluyorda böyle düşünüyorum napıyorlarsa yapsınlar dedi. Hem zaten o öğretmen başını yakmasın diye sinirlenmişti . Sonuçta kardeşinin öğretmeni olacaktı. Tabi canım sırf bu yüzdendi . O düşüncelere dalarken kendisine seslenen kızları işitti.
" Alooo gız kime diyoruz , sıran geldi doldursana testini . Aklın 5 karış havada yine. Öfkeli öfkeli bakarsın çeşmeye . Yine kime sinirlendin ." diyip gülüştüler.
" Ne sinirlenicem be dalmışım işte ." diyip tersledi Leyla . Şu an kavga edecek havada değildi . Bu kızları bir türlü sevmiyordu . Pek bi yapmacık geliyordular. İşleri güçleri dedikoduydu. O bir tek Mihrimah' ı severdi. Mihrimah' ta karşı köydeki kuzenlerinin yanına gitmişti bir kaç haftalığına . Kuzeninin düğünü olunca yalnız bırakmamıştı onları.
Leyla ' da yalnız kalmıştı . Leyla testiyi alıp dalgın dalgın eve yürümeye başladı . Acep bakar mı bu muallim Sündüz' e dedi . Canı sıkılmıştı . Sündüz çok güzel kızdı. Simsiyah saçları , esmer teni , masmavi gözleriyle dönen bir daha bakardı ama huyu güzel değildi işte.
Allah huy güzelliği versin dedi.
Eve geçti annesi babası ile koyu bir muhabbete dalmıştı .
"He ya Bey vallahi pek gözüm tuttu oğlanı , nasıl efendi bir görsen, uğraşıp durur mektep için , dua edelim de bizim köylü adamı canından bezdirip kaçırmasın köyden ."
" Eyi eyi mutlu oldum bak yarın ne eksik varsa gidek de el atalım bakalım . "
Dedi.
Yemekler yendi sohbetler edildi . Akşam bulaşığı ile bakıştı Leyla . Ağır ağır sudan geçiriverdi tabakları. Yarın nasıl olacaktı . Ne giyseydi acaba . Süslense ayıp mı olurdu .
Napıcam ben diye üzüldü haline Mihriban olsa akıl verirdi . Of Mihriban of dedi.
Pijamalarını giyip yatağa attı kendisini .
Pencereden yıldızları seyretti . Ne çok isterdi bir yıldız olmayı . Gökyüzünde , uçsuz bucaksız gökyüzünde dolaşmayı . Özgür olmayı , hiç bir dayatma olmadan , o ne der bu ne der diye düşünmeden yaşamayı ne çok isterdi .Düşüncelere dalarken uykusu ağır gelmiş ve kendini derin bir uykunun kollarına bırakıvermişti Leyla.
O sıralarda henüz uyuyamayan biri vardı koca köyde .
Balamir...
Önce sabah neler yapacağını köylüler ile nasıl konuşması gerektiğini düşünmüştü genç adam . Ilımlı ama otoriter olmayım demişti. Beni ailelerinden biri görmeliler ki akıllarında çocukları ile alakalı şüphe kalmamalıydı. Öğretmen olmayı pek istememişti esasen ama puanı ona yetince yazmış ve okumuştu üniversiteyi . Annesi de onca emek verince sözleşmeli bir öğretmen olarak bir köy okuluna alınıvermişti . İlk geldiği gün çok zorlanmıştı. Köyde su yoktu . Alt yapı yoktu. Gelişmemiş bir köydü . Okul bakımsızdı. Erken gelmişti bilerek adapte olmak için . Sonuçta 2 yılı burada geçecekti .
Kendisi için epey büyük bir ev kiralamıştı üstelik fıyatı da çok ucuzdu şehirde bu fiyata değil ev kümes bile kiralanmazdı. Ev temizdi geldiğinde . Belli ki kendisi gelmeden önce temizliği yapılmıştı . Bir kaç eşya almıştı yerleştirmişti içine . Diğer evlere göre daha modern bir evdi .
Alışmıştı biraz biraz çeşmeden su getirmeye ,soba yakmaya , su ısıtıp duş almaya . Çok zor diye geçirdi içinden . Aslında bi ara belediyedeki arkadaşı ile görüşüp buralara bi alt yapı çalışması yapmasını isteyebilirdi .
Evet evet kesinlikle istemliydi . Kış yaklaşıyordu. Köylüler yakacak ihtiyacını karşılayacaklarını söylemişlerdi . Çok sıcakkanlılardı ama bir sorun vardı .
Köydeki kızlar kendine çok tuhaf bakıyorlardı . Sanki yiyecek gibi . Genç adam bu durumdan çekiniyordu. Eğer bir yanlış anlaşılma olsa köyde onu barındırmazlardı . Zaten bu köy okulunada pek nadir öğretmen alınıyordu . Zavallı çocukları eğitim hayatından mahrum bırakmak istemiyordu genç adam.İşine saygısı vardı .
Köydeki kızlardan ve onların bakışlarından uzak durmak en iyisiydi . Ama biri vardı .
Küçük tırtıl diye geçirdi içinden. Evlerinin hemen karşısında oturan genç kızı hayal etti. Kendi kendine konuşmalarını , sakarlıklarını , kaşlarını çatışını , utanınca kızarak yanaklarını . İstemsizce bir gülümseme peyda oldu suratında.
O diğer kızlar gibi bakmıyordu kendisine . Daha doğrusu hiç bakmıyordu . İsminin Leyla olduğunu öğrendiği küçük kızı düşünmek garip gelse de umarım yarın o da gelir diye geçirdi içinden genç adam . Kendisine anlam veremese de o küçük kızı görmek istiyordu . Yapacağı sakarlıkları izlemek ... Öfkelenince kızaran suratını görmek ...
Neyse dedi uyumalıyım .
Kendini uykunun kollarına teslim etti genç adam yarın yorucu bir gün olacaktı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİRARİ
ChickLitSözleşmeli olarak köye atanan bir öğretmen ve köyde binbir zorlukla büyüyen , en büyük hayali okumak olan Leyla'nın hikayesi . Azmin , direnişin ,umudun hikayesi ... " Zemheri ayları derler bizim buralarda muallim bey , pek bi soğuk olur , evini...