༺✯༻
Babamın yanına giderken tek olmadığını farkettim sanırım başka krallıktan birisi.
"Oğlum kral min"demesiyle önünde eğilerek selam verdim
"yeni yıl dönümün kutlu olsun prens Jung" gülümseyerek kafamı salladım.
"Seni tanıştırmak istediğim biri var bu oğlum yani prens min"ne ara geldiğini bilmeden yanındaki bedene baktım bir prens miymiş
"prens Jung yeni yıllar iyi anlaşacağımızı düşünüyorum"kendini bilmiş bi şekilde gülümseyerek uzattığı ele baktım bozuntuya vermeden bende gülümseyerek elini tutum
"umarım iyi anlaşırız prens min"
Etraf kalabalıklaşmaya başladığında bana yeni yıllar diliyerek teşekkür ederek taetae jimini aramak için etrafa göz gezdirdiğimde yine içine dalacağım o siyah gözleri gördüm üstünde bacaklarını saran kumaş pantolonu dizine kadar çizmesi arkası uzun önü kısa ceketi ve uzun saçlarını ayırarak yüzünü ortaya çıkartmış ben onun yakışıklı yüzünde kabolurken yüzünü birden yantarafa çevirince bende kendime gelerek yantarafa bakmıştım yanında ondan uzun boylu biraz iri ama bu o kadarda çekici biriyle konuşarak bana bakıyorlardı. Bakışlarından rahatsız olarak ilerdeki Jin hyung jiminin yanlarına gittim.
"Ooo doğum günü çocuğuda geldi"diyerek bana sarılan Jin hyunguma karşılık verdim
"Taetae nerde onu göremedim"diyerek etrafa bakındım jimine bakınca bana sırıtarak
"o burda birilerini peşine takmıştır onunla baş ediyordur"demesiyle sırıtarak
Onu rahat bırakmak istedim. Birkaç prens ve prensesle beraber tabi hemen yanımda gözlerini benden ayırmayan prens min ben
Utanarak etrafa bakarken Jin hyung ve jiminin bize Bakarak kıkırdamalarıyla daha çok utanıyordum bakışlarımı bana bakan prense çevirdiğimde"dün neden benden kaçtınız"bi dakika ne bu çok ani oldu
"ben"
Al şimdi ne diğecem"şey öyle olması gerekiyordu"dememle gülümsedi off çok şirin ne ben ne saçmalıyordum
"özür dilerim"kaşlarımı çatarak
"niçin özür diliyorsunuz"
"dün sizin ensenizden tutarak çekme-
meliydim"diyerek gözlerini kaçırmıştı utanmıştı aman tanrım prens min utanmıştı"Özür dilemenize gerek yok sonuçta bende nerden bile bilirdim ki bi kedinin peşinden koşarken büyük bir kedi beni ensemden yakaladı"aman tanrım niye bu kadar hızlı ve
Bunları söyledim ki ona baktığımda hızlı konuştuğum için sanırım sonra anladığı gibi
Küçük bir kahkaha atarak bana bakarak gülümsedi diş etleri gözüküyordu bende far-
kında olmadan kıkırdayınca birbirimize bakarak güldük.Babam yanına çağrınca konuşma yapcağını anlamıştım.
"sizi tanıştırmak isterim oğlum Jung hoseok Jung krallığın ilk prensi"dediği kafama prens tacı takmıştı herkese karşı eğilirken herkes alkışlamaya başlamıştı.
Herkes dans pistinde eşler halinde dans ederken ben Jin hyung jimin ile oturuyord-
um taetae nerde mi birisi ile dans ediyordu
Adamı iyice baktığımda tavşana benzediğini
Gördüm. Ah şu bendeki benzetme huyu.
Bi tane bayanı bana gelirken gördüm iki eliyle kabarık elbisesini tutarak bana doğru geliyordu napcam ben şimdi tam bana elini
Uzatıcakken başka bir el ondan önce davranarak bir elini uzatmıştı baktığımda
Prens min olduğunu görmemle gülümsedim
Nedenini bilmiyorum ama mutlu oldum sanki onun gelmesini bekliyormuş gibi
Bir yandan elini uzatmış bir diğer elini arkasına atarak eğilmiş di. Tam elini tutacak-
ken kralımın olduğu tarafa baktım babam
Başka yere bakarken kral min bize düz ifade
İle bize bakıyordu,ama umrumda değil bu
Gece benim gece haksız mıyım.Elini tutarak ayağa kalkarak bende eğilerek
Piste doğru ilerletmiştim şuan herkes bize bakıyordu tabi herkes bi kadınla dans etmemi bekliyordu ama bu ne onun umrundaydı nede benim sadece birbirlerimizin gözlerinden ayırmadan sanki bu dünyada bizden başka kimse yok gibi ordan oraya süzülerek dans ediyorduk onun bi eli belimde benim bir elim onun omzunde bir diğer elimiz birbirine kenetli sanki biri bizi ayırmaya çalışcakmış gibi o kadar mutlu ve huzurluyum ki.Misafirler yavaş yavaş gitmeye başlamışlar-
dı. Ben etrafa bakınmaya başladım sanki biri
sini ararmışcasına ama hedef görünmeyince
Biraz hava almak için balkona çıktım Gözlerimi kapatarak temiz havayı içime çektim yanımda birisini hissettiğimde gözlerimi açarak otarafa baktım prens min elinde bir kutu ile bana yaklaşarak"sizin Kadar güzel olmasada size hediye etmek istedim iyi ki doğdunuz yeni yıllara prens jung"elimdeki hediyeyi alarak
"teşekkür ederim prens min izninizle"bi yandan elimdeki kutuyu açarken bi yandan heyecan tavandı kapağını
açtığımda cam şeklinde bir kolye çok dikkatli bakınca içinde bir taç olduğu gözüküyordu bu"çok güzel"gerçekten çok güzeldi kolyeyi tam kendim takacak iken bi cesaret ile onun takması için ona uzattım gülümseyerek eline aldığı an arkamı döndüm bana iyice yaklaşmıştı nefesini ensemde hissediyordum kalbim azğımda atıyordu çok hızlı attığı için bi elimle kalbimin üzerine koydum onunda bende farkı yoktu taktığında ona döndüm
"sizin kadar güzel olmasada izninizle gitme vaktim geldi "biraz duraksadı
"sizinle bir daha görüşmek isterim sizi çay içmeye davet etse"sözünü bitirmeden
"gelirim"hemen dediğim şeyle utansamda umrumda değildiGülerek
"o zaman görüşmek üzere prens Jung "
"görüşmek üzere prens min " arkasında el sallarken çok mutluydum.
davetliler gittiğinde bende koşarak odama gittim hemen bi ılık duş aldıktan sonra pjamalarımı giyerek yatağa yattım ama bir
Türlü uyuyamadım bu güzel gün aklımdan hiç çıkmamıştı.༺✯༻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙠𝙞𝙣𝙜𝙙𝙤𝙢|sope
أدب تاريخي-Birbirine aşık iki genç prens ve onları bekleyen bir krallık ilk kitabım